Merhaba Ben Kapitalizm!
“Merhaba... Ben Kapitalizm! Küçük kızlarınızı Barbie Bebeklerle büyüttüm, bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar diye neden şaşırıyorsunuz! Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım! İstediğimi de elde ettim, 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız. Ben Kapitalizmim! Bir kadının bir moda dergisini 15
Merhaba… Ben Kapitalizm! Küçük kızlarınızı Barbie Bebeklerle büyüttüm, bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar diye neden şaşırıyorsunuz! Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım! İstediğimi de elde ettim, 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız. Ben Kapitalizmim! Bir kadının bir moda dergisini 15
Reklam
Demokritos sofrada oturmuş incir yerken burnuna bal kokusu gelince kafasında kokunun nereden geldiğine dair ihtimaller geçit düzenlemiş bu koku nereden gelebilir diye. Kafasındaki soru işaretlerini kaldırmak için kalkıp incirlerin toplandığı yeri görmeye gitmiş. Demokritos'un sofradan niçin kalktığını anlayan hizmetçi kadın gülmüş: Boşuna vakit kaybetmeyin, demiş; incirleri bal çanağına koymuştum toplarken. Demokritos'un canı sıkılmış bu araştırma fırsatını kaçırdığı, bir merak konusu elinden alındığı için, "keyfimi kaçırdın; ama ben yine de bal kokusu incirde kendiliğinden varmış gibi nedenini araştıracağım." Böyle demiş ve yanlış, kendi varsaydığı bir etkiye doğru nedenler bulmaktan geri kalmamış. Ünlü ve büyük bir filozofun bu hikayesi, sonunda, bir kazanç umudu olmaksızın, bizi seve seve bir şeylerin ardına düşüren araştırma tutkumuzu apaçık ortaya koyuyor.
Sayfa 151Kitabı okudu
Alışkanlıklar
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu âdet edinmiş, her gün danayı kucağı­na alır taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana bü­yüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında ta­şıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne bü­yük bir güç olduğunu çok iyi anlamış olacak.
Demokritos sofrasına gelen incirleri yerken bir bal kokusu almış ve hemen bir araştırmadır başlamış kafasında, o güne dek incirlerinden almadığı bu koku nerden gelebilir diye. Merakını gidermek için kalkmış sofradan incirlerin toplandığı yeri görmeye gitmek istemiş. Sofradan niçin kalktığını duyan hizmetçi kadın gülmüş: Boşuna vakit kaybetmeyin, demiş; incirleri bir bal çanağına koymuştum toplarken. Demokritos’un canı sıkılmış bu araştırma fırsatını kaçırdığı, bir merak konusu elinden alındığı için. “Hadi be sen de,” demiş hizmetçi kadına, “keyfimi kaçırdın; ama ben yine de bal kokusu incirde kendiliğinden varmış gibi nedenini araştıracağım.” Böyle demiş ve yanlış, kendi varsaydığı bir etkiye doğru nedenler bulmaktan geri kalmamış. Ünlü ve büyük bir filozofun bu hikâyesi, sonunda bir kazanç umudu olmaksızın bizi seve seve bir şeylerin ardına düşüren araştırma tutkumuzu apaçık anlatıyor
Kızılderililer'in kazandığı hiçbir film yok
Hollywood filmleri sadece kaybeden Kızılderililer'ın hikayelerini anlatırlar. Her zaman acımasız can alıcı insanlar olarak tanıtılmasalar dahi, yine de alçak sebeplerle katledilirler. Var, itiraf edelim. Birkaç tarafsız yazar, tarihsel olarak kabul edilen bazı olayların akışını tam bir kararlılıkla çürütüyorlar. Bu filmler arasından üç tanesini
Sayfa 25 - Habitus Kitap
Reklam
268 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.