"Hayatın gam yükü altında,
Virane metruk bir han.
Ne yolcular gelip geçti,
Hesap bile sormadan.
Ben dert sarayında, taht kurmuş, garip bir han.
Sen Gönül sarayımda tek Sultan
Has bahçenin gonca gülü,
Susturun şu narin söğüt dallarını içimde
Böylesi bir yenilgiyi beklemiyordum bilin
Kuyuya düşen Yusuf
İhbar edilmiş İsa: Beni siz tanırsınız ancak
Bana gölge yok söğüt dallarından soluklanacak
Oysa fazlaca suskun ve çokça kederliyim
Bir korsan bulsa beni bakmadan ardına kaçacak
Batakhaneler konferanslar düzenleyecek belki de
Haytalar, zaptiyeler
Aynı gün, aynı hastanede doğmalarıyla başladı her şey. Bir hayatın birden fazla kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikâyenin tamamlanmaya muhtaç olduğunun bir kanıtıydı onlar. Peki Mecnun bu sefer Leyla'sına kavuşabilecek mi? Yoksa yine çölde mi açacak gözlerini? Çünkü o çöl çaresiz âşıkların son durağıdır. Kavuşamayan âşıklar o çölde
Daha doğrusu okuyalı aylar geçti ancak kitabı içselleştirmem zaman aldı ve incelemek için yeni fırsat buldum.
Sihirli bir kalemim olsaydı belki o zaman bu kitabı size hakkıyla anlatabilirdim, benimki naçizane..
Toplum dayatmalarından, insan ön yargılarından ve özgürlüğe olan inançsızlığımızdan bahseden dizelerle buluştum. Her satırda
Aylık vak'a-nüvis dergi İzdiham, pandemi süreciyle iyice özlettiği yeni sayısını gündeme has bir kapak tasarımıyla çıkardı. Değerli yazarlar, meseleye farklı bakan metinler, farkındalık oluşturan ince ayarlar, sırf avamdan yana saf tuttuğu bilinsin diye yine 9 TL'lik fiyatıyla geçen aylarda artan kağıt fiyatlarına, bu ay da virüse inat giden
Ahh! Virginia... Neden bu kadar zor olmak zorunda bırakıldın sen. Neden?! Betimlemelerin nokta koymaya kıyamayışların beni o kadar zorladı ki, bu sefer yarım bırakmaya kıyamadım. Bazı paragrafları başa dönüp okumak zorunda kaldım. Hak verilmeli ki bir cümle bile paragrafla eş değerde :)) Aslında Deniz Feneri Virginia 'nın yaşadığı ailenin bir
soundcloud.com/aivu/fine-on-th...
Bunu en başa koyuyorum ki senin hediyen bana diye :)
Bu siteye ilk geldiğimde seni tanımamıştım daha. Geç de olsa tanıştım sonra. O güzel kalbinden bir parça ayırdın bana. Tuttum sakladım kıyamadım hiç bakmaya. Sen şu karanlık gökyüzünün en harika yıldızıydın benim için. Senin o
"Silahımın tetiğine asıldım
Vurdum mavi gözlerinden denizi
Yine bağrıma çeviremedim namluyu
Sanma kendime kıyamadım
İçimde sen vardın
Korktum sana bir şey olur diye"