Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YOL Bir gün bile uzak olma gün uzun Gün uzun anlatamayacağım kadar Trenler bir yerlerde uyuduğunda İnsanlar garlarda nasıl beklerse, öyle beklerim seni Bir saat bile gitme gidersen uykusuzluk Damla damla birikir o saatte Ve bir evi arayan bütün duman Yitik yüreğimi öldürmeye gelir belki de Kırılmasın kumun üstünde görüntün Göz kapakların bensiz uçmasın Bir dakika bile gitme sevdiğim Bir an bile uzaklaşsan Dünyayı dolaşırım yalvarmak için sana Ya dön ya da bırak öleyim diye
...hayat insanlar doğduğunda başlamaz, öyle olsa hergün kazanılmış bir gün olurdu, hayat çok daha sonra ve genellikle de çok geç başlar, başlar başlamaz biten hayatlardansa hiç bahsetmeyelim, ki bir şairi şunu söylemeye itmişlerdir, "Ah, olma ihtimali olanların tarihini kim yazacak?"
Reklam
118 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“Hepimiz hüzün cemaatinin mensuplarıyız” Ah Neden Öldünüz” isimli deneme de yazarınHaydar Ergülen’den alıntıladığı bu cümle kitabın neredeyse heryerine sinmiş. Ve nedendir bilmiyorum kitapta hangi denemeyi okusam kafamda hep aynı cümle dönüp duruyor: “Hepimiz hüzün cemaatininmensuplarıyız”. İsmiyle müsemma bir kitap yitik hüzün; kimi zaman geniş çocukluk yıllarına dair bir hüzün kimi zaman roman yazarları ve şairlere dair,kimi zaman da yazıya, dergiciliğe dair bir hüzün… Ama bu hüzün kuru melankolik kof bir hüzün değil tabiri caizse “afili” bir hüzün. Postmodern dünyanın sunduğu başarı,huzur, mutluluk odaklı insan prototipinde yeri yok bu hüznün ne yazık ki ! İnsanlar hüzün değince ürküyorlar adeta artık ama o hüzün ki insana mayasını hatırlatıyor ve “sen insansın unutma” diyor. Yani aslında başarı ve mutluluk kadar hüzünde insanoğlun için. Unutmaya yüz tuttuğumuz hüznü hatırlattığı için “yitik hüzün” ü önemsiyorum. Ayrıca yazarın kısa özgeçmişindeki “yazı hayatı boyunca deneme türüne sadık kaldı” cümlesini de önemsiyorum ; zira sadakat yazarın her cümlesine sinmiş.Çok akıcı ve duru bir dil kullanan yazar kelimeleri yormadan yazdığı türü sevdirip diğer kitaplar için kapı aralıyor. Haydar Ergülen’le başladık Hilmi Yavuz’la bitirelim yazıyı:“hüzün ki en çok yakışandır bize belki de en çok anladığımız”…
Yitik Hüzün
Yitik HüzünAli Çolak · Zaman Kitapları · 201048 okunma
...insanlar sırlarını saklamak istediklerini söyleseler bile bunu yapamazlar, ani bir çığlık onları ele verir...
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Dağcı Kırım Türklerini bu kitabında anlatmıyor, bu benim gibi herkesin de şaşıracağı bir unsur.Bu kez 2. Dünya Savaşı'nın boyunduruğu altında ezilen Polonya- Varşova'yı anlatıyor.Savaş ve yokluk yılları.İnsanlar yemeye yemek bulamıyor ve sokağa çıkmaya pek cesaretleri yok.Terasa'da bu yitik insanlardan.Diğer kişilere , çevresindekilere, aşklara olan inancını yitirmiş.Ve pek de anlaşamadığı annesi le yaşıyor.Babası savaşta genç yaşta ölünce oradan oraya savrulmuşlardır.Annesi hayat kadınlığı yapmıştır.Ama onu en çok üzen annesinin bir ilişkisini ona aldırmadan kayıtsızca yataklarında devam ettirmesi olmuştur.Sadece bir gün anne-kız gibi alakalı olmuşlardır ölmeden.Bu arada göremeyeli uzun zaman olan sevgilisi Mihal'i düşünmektedir.Ve ruh ilişkisinden ziyade beden ilişkisi olduğunu onu bedeninin arzuladığını fark eder.Zaten ölüsüyle karşılaşınca pek etkilenmez eski gizli servis sevgilisinin.Vaktini dostları Karbonski le geçirmektedir.Karbonski ona olan ilgilisini romanın sonlarında açıklar.Barikat direnişlerine şahitlik eder.İnsanların öldürülüp sokaklara atılmasına şahitlik eder.Bu kimsesizlik ve yalnızlık onu Alman 'a benzemeyen Poponyalılara esir düşmüş Asya ile yakınlaştırır.Ve arzulu şehvetli geceler yaşarlar fakat daha sonra ayrılırlar . Kitabın sonunda mahallesinden çıkarılan Terasa geçmişinin yanmasına tanıklık eder.
Ölüm ve Korku Günleri
Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016253 okunma
...hayat insanlar doğduğunda başlamaz,öyle olsa her gün kazanılmış bir gün olurdu, hayat çok daha sonra ve genellikle de çok geç başlar,başlar başlamaz biten hayatlardansa hiç bahsetmeyelim,ki bir şairi şunu söylemeye itmişlerdir,ah, olma ihtimali olanların tarihini kim yazacak.
Sayfa 16 - KırmızıkediKitabı okudu
Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun insanlar için bir Nuh'un gemisi vardır.
Şükrü Erbaş
... Akarken gözlerimden üç beş damla yaş Sorarım kendime üç günlük dünyada bu ne telaş Anladım ki yaşamak bir çeşit iç savaş Durulurmuş insan büyüdükçe yavaş yavaş o.ö
Reklam
Bir yük altında depresif, ezgin veya perişan olma halinin, çoğu vakada depresyon denen hastalıkla bir alakası yoktur, çoğu defa klinik belirti de vermez. Gündelik dildeki kullanım tıpkı tıbbî kavramın kendisi kadar muğlaktır ama biraz dikkatle kulak verirseniz, çoğul depresyonlarla tekil kullanılan sahici depresyonu ayırt edersiniz. Depresyonlar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.