Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aldırma ; yüzümde sabitlenmiş gülümsemeye , mesleki deformasyondur..... patronumun isteğidir yani. eh ! böyledir işte ,ömrü karalama defteri gibi kullanmanın sonucu.... bilincinde ;sürekli kelimeler açar ve asla kokmazlar hiç biri güller gibi bana göre kim yaparsa aşkın tarifini ;alayı yalandır ! başkası nasıl kullanabilir ki ! sana bakarken
"Aslında hayatımı garanti altına aldım. Düzgün bir işim ve rahat bir yaşamım var. Bakıldığında gayet normal bir şekilde ilerleyebilirim. Zira fiziksel dünyam da sade ve huzurlu. Lakin zihinsel evrenim epey yoğun ve fazlasıyla dolu. Bütün bunlarla beraber ayrıca biliyorum ki yapmak istediğim çok fazla şey var. Başaracağım çok fazla hedef var. Üzerinde çalıştığım çok fazla iş var. Kimseye anlatmadığım şeyler var. Ve elbette emin olduğum bir şey var ki bütün bunları bir kenara bırakmayı hiç istemiyorum. Bunun yerine zorlu, mücadele dolu bir hayatı tercih ediyorum. Artık farkındayım, belki yıllarca kaçtım gerçeklerden duygusal kontrol maskesi altında, lakin gerçek duygusal kontrolümü asıl şimdilerde yapıyorum. Platon'un at arabası alegorisinde olduğu gibi atların üzerinde ilerliyorum lakin ne arabacıyım ne de oradaki atlar benim. Ben sadece onların üzerinde yolculuk yapıyorum. Çünkü duygularıma güveniyorum. Onların bilgeliğine güveniyorum. Onlar kendi yolunu bulacaklar. Özgürce ilerleyecekler. Bazen siyah at bir tarafa çekiştirecek bazense beyaz at diğer tarafa. Ancak hiçbiri yolcuğa engel olamayacak. Nihayetinde kaos, entropiye dönüşecek ve her şey yoluna girecek. O yüzden diyorum ki: Duygu, çaba, zaman. Devam..." (Jack Brighty'den)
Reklam
İyi Oluş Günlüğü
Senin de kendini çözülmeyi bekleyen bir yün yumağı gibi hissettiğin zamanlar oluyor mu? Biri gelse de içimdeki bu düğümleri çözse dediğin? Kalbindeki düğümlerin, zihnindeki tilkilerin yoğun trafiğinden kendi sesini bile duyamadığın zamanlar... İşte duygu ve düşüncelerimizle iletişimimizi kaybettiğimizde, onları dinlemek yerine onlardan köşe bucak kaçtığımızda, kalbimiz- deki ve zihnimizdeki yankıları yok saydığımızda başımıza gelen tam olarak bu. Zaten böyle böyle kapatmadık mı açılmak, nefes almak isteyen kalbimizi? Belki tamamen iyi niyetle, dertlerinin, acılarının, san- cılarının o kadar da büyük olmadığına ikna ederek, içimizdeki seslerin birer birer susmasına sebep olduk. Kendimizi zihnimizin oynadığı illüzyonlara teslim ettik. “Abartma.” “Büyütme.” “Bunda üzülecek bir şey yok.” “O kadar da kötü değil.” Belki sen de ne zaman canın yansa, kendine bu cümleleri kurarak hislerini yok saydın, onlara sırtını döndün. Hiç gerek yoktu ki... Beyaz da olsa siyah da; tüm hislerin biricik, sana ait. Canın yanı- yorsa, yanıyordur.
Ansızın bir tıkırtı takılıyor kulaklarıma. Hülyaların bulandırdığı zihnimin gerçeklerinden, hayatın tekdüzeleşen kabullerine sığınmaya çabalıyorum bir süre bakışlarımla. Hafifçe doğruluyor, hemen sonra üstümdeki halsizlikten olacak yavaşça, birkaç adım karşımda bulunan duvarın zamanla kabarmış ve dökülmüş boyalarının üzerindeki büyükçe siyah bir
Bu bir “Vehn” krizidir!
İlk önce yüreklerimizde başladı Efendimiz’in (s.a.s) bahsettiği Vehn krizleri… Büyük bir dünya sevgisi kapladı tüm benliğimizi. Daha çok kazanma hırsı, daha lüks yaşama arzusu, daha iyi evlerde oturma, daha iyi arabalara binme hayalleri işgal etti yüreklerimizi… Sonunda ne davamıza, ne gariplere ne de merhamete yer kaldı yüreklerimizde. En son
ben seni neden mi sevdim? ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim... parlak bir inciydin benim için paha biçilmez bir inci ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup ta... beni sardığı bir anda sevdim. seni sadece selvi boyun, siyah saçların ya da kara gözlerin güzel bir yüzün var diye
Reklam
"Ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim Parlak bir inciydin benim için Paha biçilmez bir inci Ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde Seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup da Beni sardığı bir anda sevdim Seni sadece selvi boyun, siyah saçların ya da kara gözlerin Güzel bir yüzün var diye değil Fikirlerinle,
ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim parlak bir inciydin benim için paha biçilmez bir inci ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde seni düşünürken gülüşünde ki sıcaklığın içime dolup da beni sardığı bir anda sevdim seni sadece selvi boyun,siyah saçların ya da kara gözlerin güzel bir yüzün var diye değil fikirlerinle,konuşmanda ki
335 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.