"Atticus bana sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler
kalır demişti."
Sıfatlar!
Bazıları doğuştan,bazıları sonradan,isteyerek yada istemeyerek edindiğimiz sıfatlar...
Siyah insan, beyaz insan, fakir insan, zengin insan, şu insan, bu insan, uzayıp giden sıfatlarımız.
Tüm bu etiketleri kaldırdığımız da geriye kalan gerçek sadece "insan".
Diline, dinine, ırkına, rengine, makamına,mevkisine, zenginliğine, fakirliğine bakmaksızın sadece insan.
İnsanlık böyle bakabilseydi birbirine bugün bambaşka bir dünyada yaşardık hiç şüphesiz.
Kitabımızda da oldukça yoğun sınıf ayrımları ve sıfatlar vurgulanmış. Bu anlamda dönemine göre ırkçılığın oldukça yaygın olduğu bir zaman da ses getirmiş hatta yasaklanmış.Irkçılığı yerip, adaleti ve eşitliği savunması 1961 yılında Pulitzer edebiyat ödülünü kazandırmış yazara.Haklı bir şöhretle dünya klasikleri arasına girmeyi başarmış.
Benim kitapta en çok beğendiğim konu;
özellikle dönemi açısından bu kadar sert, derinlikli ve tartışmalara sebep olan konuyu bir çocuğun gözünden izlemek.Bir kız çocuğunun babasını gözlemleyerek hayatı anlamlardirma çabası.
Kitabi bitirdikten sonra tüm ön yargılarımızdan arınmış bir şekilde en temel soruları kendimize yeniden sormalıyız.
İnsan olmak neyi gerektirir?
Siyahi insanlarla eşit miyiz yoksa biz daha mı eşitiz?
Yıl olmuş 2024 dünya da siyah beyaz ayrımı, sınıf ayrımı bitmiş midir?
#okudumbitti #bülbülüöldürmek #harperlee #okumakguzeldir #okumakiyileştirir #okumakayricaliktir #okumadigingunkaranliktasin