Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bu dünya , senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece seni gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki ,sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa , o zaman beyazı fark edemezsin ki . Değil mi? Veyahut da siyah . Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini . Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa , sende yoksun. Ne anlamın kalır ne rengin belli olur ,ne de tadın ." Sermiyan Midyat
448 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti #MihailŞolohov #UyandırılmışToprak1cilt #447Sayfa #EylülAyı10cuKitap İhtiyaça göre üretim mi, yoksa bir avuç asalağın cebini daha fazla doldurmak için ha babam de babam yapılan üretim mi? Kitaba başlayıp şöyle bir yüz sayfa okuduğunuzda "bu ne ya bu muymuş devrim devrim dedikleri" diyebilirsiniz. Kapitalist sistem bizleri
Uyandırılmış Toprak Cilt 1
Uyandırılmış Toprak Cilt 1Mihail Şolohov · Yordam Kitap · 2018300 okunma
Reklam
•BAĞIŞLA• @thecemrenizim
onum dert benim size saçma gelebilir Bir karşılık beklemeden ölüme davet edildim Sonun kimle olur bir kez merak etmedim ve inanbende kınıyorum bu aşk uğruna ölenleri Yazık dedim acıdım abi zaman dar (zaman dar) Kazık yedim direndim ve kazanacam Ayıplar da el neden ve bi neden sormadan neden ve şarkılarda saklı kaldı beni böyle harcayan
Biraz Sabahattin Ali’nin, “Kürk Mantolu Madonna”sıydın; biraz Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Huzur”da anlattığı Nuran ve en çok da Nilgün Marmara’ydın. Ne yalan söylemeli; yine Tanpınar’ın “Yaz Yağmuru” hikayesindeki o büyülü, o uçarı kadında da senden çok izler vardı. Masum bir sevinç için, ikbal yakan kadınlardandın sen…Bir cinnetin, bir karabasanın yaşandığı bu hayatta artık yoksun. “İyi ki de yoksun,” diyorum; çünkü çok acı çekerdin. Beynindeki esrar da yetmezdi seni avutmaya. Ölümüne kadar sana olan aşkımı bir sır gibi saklayıp bu aşka o derin merhametinle bağlandığın için, sana minnettarım. Sen benim için, kırk yılda bir gibisin; öyle eksik, öyle hazin, öyle paramparça…
264 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhaba arkadaşlar "Burada Sen Varsın" kitabı ile geldim.. Kitabı çok beğendim gayet akıcı bir şekilde yazılmış bir çırpıda okunulabilir hem de hiç sıkılmadan. Kitapta insana güç veren kocaman bir enerji var. Ünlü düşünürlerin birbirinden değerli sözleri yer almakta ayrıca birbirinden guzel hikayeler.. Kitapta altını çizdiğim çok yer oldu bazılarını yazmak istedim Yaşam bir armağandır, "alın" Yaşam bir güzelliktir, "şükredin" Yaşam bir mücadeledir, "şükredin" Yaşam bir ritimdir, ritme göre "dans edin" Yaşam bir trajedidir, "yüzleşin" Yaşam bir hedeftir, "cüret edin" Gerçek yoksulluk paradan yoksun olamak değil ki, sevgiden yoksun kalmak! Olaya bakış şekliniz aslında bizim aynadaki yansımamızın tam kendisidir. Ne kadar ufkumuzu aydınlatabilir ve bakış açımızı genişletebilirsek, o kadar kendimizi ve çevremizi tanıyabilir, görebiliriz. Mutluluk, şükredebilmekte, acılarına, hüznüne, zorluklara, "HER ŞEYE RAĞMEN YAŞIYORUM" diyerek yapabileceğin şeyler olabileceğini bilmekte. Başkalarından değil, önce kendimizden başlıyor hayat; kendimizi geliştirip öğrendikçe bakış açımız genişliyor, farkındalık başlıyor!
Burada Sen Varsın
Burada Sen VarsınAysun Uz Çetinkaya · P Kitap Yayıncılık · 20188 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Engelli, Rabbini yüreğinde hissetmeyendir.
Engelli kime nedir? Yürüyemeyen, konuşamayan, göremeyen ya da işitemeyene mi? Engelli, gözleri gördüğü halde Rabbinin yarattığı güzelliklerinin farkına varmayan, konuşabildiği halde Rabbinin kelamını diline almayan, yürüyebildiği halde kıyamda durmayan, Rabbine koşmayandır. Kısaca engellilik Rabbi anmayan gönüllerdedir. Kitapta Fatma Tatlı kardeşimizin hastalığını lütuf görmesiyle Allah'a adım adım nasıl yaklaştığını görmekteyiz. Rabbimizin bizlere verdiği her imtihanda daima Rabbini hatırlayan ve derdin ondan geldiğini bilip dertteki hikmetleri gören Fatımalara selam olsun. Kıyamda durmaya hasret, secdeye varmaya hasret Fatımalar var bu hayatta ve insan imkanı varken yapmıyorsa bunları utanmalı müslümanlığından ve sorgulamalı müslümanlığını. Ve dua.. Unutmayalım ki imkansızları mümkünleştiren bir Rabbimiz vardır. Allah katında imkansız diye bir şey yoktur. "O, ol der ve oluverir." Sen yeterki içten ve samimi iste. Tekerlekli sandalyede Fatıma'ya Haccı nasip eden Allah var. Sana vereceği güzellikler için insanları vesile kılan Allah var. Rabbim yüreği engelli olanlardan , dua etmekten yoksun olanlardan ve namazsız olmaktan bizleri muhafaza eylesin. Fatıma Tatlı ablama ve kıyâmda durmaya hasret tüm kardeşlerime selam olsun. Rabbim onları cennetinde en önde koşanlardan eylesin.
Dua Engel Tanımaz - Fatma
Dua Engel Tanımaz - FatmaAhmet Bulut · Timaş Yayınları · 2019511 okunma
Reklam
Kallikles Sokrates'e der ki "... Felsefeyi bırakıp daha önemli işlerle uğraşırsan, bunları sen de fark edersin. İnsan gençliğinde biraz felsefeyle ilgilenirse bu güzel bir şeydir, ancak gereğinden fazla felsefeyle ilgilendirse insan kaybolur. Çünkü ne kadar beceriye sahip olunursa olunsun, bir insan yaşlılığına dek felsefeyle ilgilenirse, adil olmak ve ün kazanmak için gerekli becerileri edinecek konulardan yoksun kalır. Devletin kanunlarını bilmez, özel ya da kamusal işler konusunda kullanılacak dilden haberdar olmaz, zevk ve tutku dan anlamaz, kısacası insanlarla ilgili hiçbir şeyi bilmez. Onun özel ya da kamusal bir işi yapılacak olsa devlet adamlarının sizin tartışmalarınıza katıldıkları zaman ortaya çıkan komik durum burada da olur... " ... Sevgili dostum! Boş konuşmayı bırak, işe yarayan bilgiyi öğren, becerikli bir insanı elde etmeye çalışacağı ünü kazanmaya çalış, belki delilik denir buna ama seni şu evde oturmaya zorlayan incelikleri diğer insanlara bırak. Boş konular üzerine tartışanları değil de zengin, ünlü ve onlara benzeyenleri kendine örnek al. (Bunu ne kadar da çok duyuyoruz, meğer sorgulanmayan bir yaşama çağrı çok eskiymiş.)
KİM TERS YÖNDE, MEALCİLER Mİ, ULEMA MI?.. İhsan Şenocak'ın Kaleminden...
- İslam nazarında hocanın hatırı büyüktür. Bu yüzden “Âdab-ı İslamiyye” kitaplarında hoca-öğrenci münasebetinin nasıl olması gerektiği ile alakalı pek çok tespit ve rivayet vardır. Talebenin Mişkâtu’n-Nübüvve ile irtibatı hoca vasıtasıyla olur. Hoca, varlık sebebidir. Bu yüzden Nevevî ulemayı ebeveyn makamında kabul eder (Nevevî, Tehzîbu’l-Esma,
Zehir*
** "..Çocukken haftalar bana asırdı; Derken saat oldu, derken saniye.. İlk düşünce, beni yokluk ısırdı: Sonum yokluk olsa bu varlık niye? Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun! İnsanoğlu kendi varından yoksun.. Gelsin beni yokluk akrebi soksun! Bir zehir ki, hayat özü fâniye.." (Mayıs 1983) *Üstâd'ın bu son şiiri ile kitaba şimdilik veda edelim, ilerde tekrar okumak dileğiyle inşallah..!
18. Sone
Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın: Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler, Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın: Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak, Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden; Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda: İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
William Shakespeare
William Shakespeare
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.