Yorum

Samet Ö. isimli okurun asıl gönderisini gör
Necip G. okurunun profil resmi
Samet baştan sona her cümlesi dikkate değer, tamamıyla emek ürünü, harika bir kitap incelemesi; onun da ötesinde anahtar noktalardan hareketle anlatmak istediğini çok iyi ifade eden bir Nietzsche değerlendirmesi olmuş. Nietzsce’nin ‘Tanrıyı öldürerek’ yok etmeye çalıştığı ahlak anlayışının yüz yıl sonra, yani günümüzde, tam anlamıyla ölmese de çok büyük bir kan kaybı yaşadığı kesin. Çökmüş ahlak kavramları ortadan kalktıktan sonra ‘toplumun ihtiyacına’ göre kendiliğinden ortaya çıkacak ahlak ilkeleri ise aslında biz farkında olalım veya olmayalım, hayatımızda yer etmeye başladı bile. Bu yeni ahlak ilkelerinin eskisinden daha mı iyi veya kötü olduğu, ayrıca düşünülüp tartışılabilecek bir mesele... Nietzsche, gözlemlediğim kadarıyla, son zamanlarda din ve inanç dünyasında da fikirleri oldukça sık tartışılan, bu dünyanın aklı başındaki alimleri tarafından sık sık kitaplarına başvurulan bir filozof. Bu alimlerin, ‘Nietzsce’nin öldürdüğü tanrı hangi tanrı’ şeklinde tek cümleyle özetleyebileceğimiz sorusu bence yerinde bir soru ve yaygın Nietzsche algısına güzel bir açılım getiriyor aslında. İnsanı devre dışı bırakan, insanı bir anlamda hayvanlaştıran, bağnaz ahlak kurallarının kaynağı olduğu iddia edilen din ve bu dinin tanrısı ile, bir varoluş sorgulaması neticesinde benim gibi kimi insanların ulaştığı Tanrının birbirinden farklı olduğunu düşünüyorum... Bunu da kişisel bir not olarak eklemek istedim:) Tekrardan ellerine sağlık bu güzel inceleme için... Sevgilerimle...
Osman Y. okurunun profil resmi
Her kelimene katılıyorum +1 :)
Necip G. okurunun profil resmi
Eyv. Osman başkan:)
Samet Ö. okurunun profil resmi
Nietzsche'nin öldürdüğü Tanrıya dair yorum bana Dücane Cündioğlu'nu hatırlattı, belki bu fikri o da ortaya atmıştır net hatırlamıyorum. Nietzsche'nin öldürdüğü Tanrı'ya sizinki de dahil oluyor hocam, kaçınılmaz olarak. Çünkü gerçek İslam dininin öğütlediği çeşitli ahlaki ilkeleri Nietzsche köle ahlakı olarak nitelendiriyor. Özellikle fakirliği bir erdem olarak ortaya koyan kısmı vurgulamak isterim örnek olarak. Bildiğiniz gibi İslam ilk köleler arasında yayıldı, buradan da bu konuya açıklık getirecek sosyolojik bir islam tarihi ve yayılımı çıkarsaması yapabilirim ama iki-üç cilt kitap yazılacak konuyu burada açma gafletine düşmeyeyim tabii. :) Ayrıca gerçek islam konusuna girersek üslubum pek yumuşak olmuyor anti-teist yaklaşımımdan dolayı, sessiz kalsam daha iyi. Değerli yorumun için teşekkür ederim Necip hocam, senden olumlu bir dönüt almak ayrıca mutlu etti. Saygılarımla.
Necip G. okurunun profil resmi
Yanlış anlaşılmamak için bir not düşeyim hemen; yukarıdaki yorumu yazarken kesinlikle ‘gerçek islam budur, şudur’ tarzı bir yaklaşımdan yola çıkmadım. O tarz yaklaşımlar benim de mesafeli olduğum yaklaşımlar zaten... Ben daha çok tanrı tasavvuru, tanrıyı algılayış biçimi üzerinden meseleye bakmaya çalıştım. Yani deistler gibi dini devre dışı bırakarak da tanrıya ulaşabiliyor bazı insanlar neticede. O yüzden Nietzsche’nin öldürdüğü tanrının ahlakçı, gelenekçi, mezhepçi bir tanrı tasavvuru olduğunu düşünebiliriz en azından... Ahlak kurallarının tüm kaynağı ise dine dayanmıyor. Her ne kadar böyle algılansa da gerçek bu değil. Hülasa, günümüzde tek bir tanrı, tek bir din, tek bir ahlak tanımı veya yaklaşımı yok. Tek bir tanrı tasavvuru olmadığı için ‘Nietzsche hangi tanrıyı öldürdü?’ sorusunun hala geçerli ve ufuk açıcı bir soru olduğunu düşünüyorum kendi adıma... Diğer konuya gelirsek, ‘islam ilk olarak köleler arasında yayıldı’ ifadesi de tartışmalıdır bence. Çünkü ilk müslümanların pek çoğunun (Muhammed, Hatice, Ebu Bekir, sonradan Ömer vs) hepsinin de bölgenin zengin tüccarları olduğunu görüyoruz. Bunların arasında köleler de var doğal olarak. Daha sonra, köleleri özgürleştirmek için başta Ebu Bekir olmak üzere zenginler, tüm servetleriyle köle satın alıyor. Burada amaç insanı ‘müslüman’ kimliği altında eşitlemek. Bana göre insanlık tarihinin en büyük devrim hareketlerinden bir tanesi. Buna, ‘islam köleler arasında yayılmaya başladı’ şeklinde bakamıyorum ben doğal olarak... İslam’ın fakirliği yücelttiği konusuna da katılmıyorum. İslam ile tasavvuf sık sık birbirine karıştırılıyor. Dünyadan elini eteğini çekip bir lokma bir hırka yaşamak anlayışı tasavvufi bir anlayış. İslam ise zenginliğin önünü tıkamıyor ama tek bir şerh koyuyor; kazandığın paradan yoksula da vereceksin! Bence insanı koruyan ve eşitleyen harika bir ekonomik sistem. Keşke bugün de uygulansa da bu kadar gelir adaletsizliği olmasa... Neyse değerli dostum... Yazdıkların beni hem düşündürdü hem de elimin bağını çözdü:)) Kendimce katkı sunmaya çalıştım. Fikirler paylaşıldıkça değer kazanıyor. Senin fikirlerine de sonuna kadar saygı duyuyorum tabii ki... Anlayışın ve vakit ayırdığın için teşekkür ederim. Sevgiler...
Samet Ö. okurunun profil resmi
Tarihi gerçekliklerin farklı yorumları tabii bahsettiklerimiz, öznel kaçabiliyor o yüzden. İslam'ın yayılması meselesine katılmasam da Tanrının ölümü konusunun ufuk açıcı olduğu konusunda çok haklısın. Değerli fikirlerin için ben teşekkür ederim Necip hocam. Ben dile senin kadar hakim değilim tabii, keşke biraz daha yazsan :) Orhan Pamuk incelemenden sonra çıta Everest'e doğru tırmansa da ben daha fazlası için beklemedeyim. Sevgiler bizden.
Necip G. okurunun profil resmi
Est. değerli dostum. Herkes incelemelerini yazarken kendi dünyasından, kendi birikim ve deneyimlerinden bir parça bırakıyor ve biriken bu parçalar diğerlerine yol gösterici olabiliyor. İncelemen de bu anlamda beni düşündürdü ve zihnime yeni şeyler ekledi. Ben de yazarken bu kulvardan yürümeye gayret ediyorum... Fırsat buldukça yeni paylaşımlar da yapacağız umarım:) Tekrar teşekkür ederim bu güzel fikir teatisi için... Sevgilerimle...
Hilmi namli okurunun profil resmi
Tam da su ara tanri öldü sonucu uzerine yapilan bir incelemenin oldugu bir kitabi okurken burdaki yorumlari gorunce bir seyler yazmak istedim. Inceleme icin emeginize saglik. Oncelikle klasik bir benzetme ile nice nin kendi dininin kitabi diyebilecegimiz bu kitap ve icerigini masanin uzerine yaptirmak cok esasli is. Cunku adami anlamak zor. Cunku ozgun dili var. Cunku dilbilimci. Cunku 5 yabanci dil biliyor.. icinde latince ve farsca var. Tanri öldü konusunda bir are durumu bariniyor mu yoksa barinmiyor mu sorusunu arastiran elbette cok. Ama ozellikle dikkat ettigim husus tanrinin insan icindeki zihnindeki halinin ölümunden bahsettigidir. Artik ahlak erdeem vb takdir goren ozellikler ya da toplumun temel beseri unsurlari yerini, degerini kaybetmistir. Ve yeniden tanimlanmalidir diyor. Din elestirisi yaparken ki bunu haliyle cogunlukla hristiyanlik uzerinden yapiyor. Isa ya ve incil vurmuyor insanlarin dinine vurdugu kadar. Su ana kadar ki okumalarim, tanri nin insanin icindeki tanrinin öldügü ve bu kutsal gucun olmayisinin insanlari bu curumusluk durumuna getirdigini cunku olsaydi insanlar bu pislik icinde olmazdi onun icin herseyin yeniden tanimlanmasi gerektigini ifade ettigi sonucuna vardi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.