Kitabın ana karakterleri George ve Lennie, kasaba kasaba dolaşarak iş arayan iki arkadaştır. George, zeki, uyanık ve ortalama güçte bir adamdır, Lennie ise onun aksine iri yarı, çok güçlü ancak akli dengesi yerinde olmayan, ancak küçük bir çocuk gibi düşünebilen bir adamdır. George tek dostu olan Lennie'ye bir abi gibi göz kulak olmaktadır.
Savaş kuralları olarak adlandırılan kurallardan en belirgin ve avantajlı sapmalardan biri, dağınık bir halde olan insanların, bir yığın halinde toplanmış insanlar karşısındaki hareketidir. Bu tür hareketler, ulusal karaktere sahip savaşlarda her zaman görülür. Bu tür hareketlerde insanlar, kalabalıkların karşısına kalabalık olarak çıkmak yerine
Bu kitabın neden ikincisi var? Anlamadım değil. Sonu ne açık uçlu bitti ne de kötü. Sadece merak ettiğim Rhys. Başka hiçbir şey merak etmiyorum. Ama kitaba gelirsek güzeldi derim. Bu kadar abarttıkları Sarah bu muydu demedim değil. Ama ikinci kitabı daha çok beğeniliyor. Ondan seriye kesin devam edeceğim (Tek sebebi Rhys).
Konusu ilgi çekiciydi,
Karanlık empat, etkisi altına alma ve planını uygulama adımlarını sinsice uygulayan ve üç ayrı özellikten oluşan bir kötüdür. Karanlık empatı oluşturan bu üçlü; narsisizm, makyavelizm ve psikopatidir.
Karanlık empat, dışarıdan bakıldığında kibar bir tavır ve nazik bir gülümseme ile başlar oyununa ama sonu pek iyi olmaz maalesef bu oyunun.
Şunu belirtmek isterim ki; bir psikoloji kitabı olmasına rağmen, kitapta verilen örnekler, hikayeler ve açıklamalar gayet yerindeydi ve bir psikoloji kitabına göre kesinlikle hiç sıkıcı değildi. Aksine okudukça sevdim.
Kitaptan:
Başkalarının duygularını hissetmeyen kişi duygusal zarar vermekten çekinmez. Bu durumda karanlık empatların kullandığı empati toksik empatiye dönüşür.
Karanlık üçlünün her birinin ana düşüncesi şunlardır:
Narsis: "Herkes bana hayran, çok özel birisiyim."
Makyavelist: "İnsanlardan en yüksek faydayı nasıl sağlayabilirim?"
Psikopat: "Benimle uğraşan kişiler, her zaman pişman olacaktır."
Farkındalık oluşturan ve mutlaka işimize yarayacak bir eser. Psikoloji bilimine de ilgili iseniz, okunması elzemdir.
Keyifli Okumalar!
Velayet-i Fakih (Fakih’in velayeti veya yönetimi) ilkesi İran İslam Cumhuriyetinin temelini teşkil eden kuruma ve kurumun başında bulunan Veliy-i Fakih’e işaret eden bir kavramdır. Fakihlerin yönetimi teorisi, esas olarak Şii İslam anlayışı ile Sünni İslam anlayışı arasındaki temel farktan ve Şiiliğin Sünnilikten ayrıldığı noktadan mülhem ortaya
Olasılığın fizikteki anlamı yaşamdaki sıradan, ya da kumarhanedeki anlamıyla, tamı tamına aynıdır. Bu, belli bir olgunun gerçekleşmesinin şansı ya da olabilirliğidir. İyice dengelenmiş bir parayla düzgün olarak yazı-tura atılırsa tura gelmesinin de yazı gelmesinin de şansı elli-ellidir. Dolayısıyla her iki sonucunda olasılığı tamı tamına 1/2. Bu
Utanmadan günah alıp yola giden içindeki o serseri
Dokunduğun o tenleri
unutamaz
Sebebi yok
Nefesimi çekip verip
Zamanı var
Dinleyemedim hiç seni bunların arasında
Yaşlanmış Türkiye denilince akla padişah gelir. Kâh zayıf kâh güçlü, bazen
müstebit, bazen de beceriksiz olan Vahdettin siyasî görüşü yetersiz olduğundan
tamamıyla bir kadın, Sadrazam Damat Ferit Paşa ile evli olan kız kardeşi Mediha
Sultan tarafından idare edilmekteydi.
Damat Ferit ise ingiltere'nin adamı, İngiliz mandasının hararetli bir
taraflısıydı. Harbiye Nazırı Süleyman Şefik ise çok muhteris ve cahil, Dahiliye
Nazırı Adil Bey keza Đngiliz yanlısıydı. Bunların oluşturduğu triumvirat (üçlü
idare), padişahla beraber, İngiltere Yüksek Komiserliği'nce geniş ölçüde finanse
ediliyordu.