Allah bilmez mi bir şeyi nasıl istediğimizi? Görmez mi? Yürekten isteyeceksin, böyle o an senin ellerin, gözlerin, saçların bile dua edecek. Sen öyle isteyeceksin ki gökteki kuşlar, yerdeki karıncalar bile seninle duaya duracak.
Merhaba dostlar. Bugün okurken hem huzur bulduğum hem duygulandığım @brnalbantlar ın yazmış olduğu Aziz'in hikayesi #ikiköybirşehir kitabı ile geldim.
#kitabınkonusu
Aziz, koca yürekli küçük dev adam. Sen ne güzel bir kalbe sahipsin.
Ailesi Konya'da küçük bir köyden kalkıp İzmir'e gider ve Aziz'i Güllale Ana ve Haydar Babanın yanına kas hastalığı olan Hasan Ağasına (dayı) destek olsun diye bırakırlar. Sormazlar sadece kal derler ve kalır Aziz. Kırılmaz Nazlı Anasına vardır bir bildiği der razı gelir. Ta ki ilkokulu bitirip kardeşlerinin sünneti için İzmir'e baba ocağına varana kadar. Geri dönmek istemez. Arkada kalanları düşünmek istemez. Önüne bakmak büyük tüccar olma hayalinin peşinden gitmek ister. Okumak da istemez Aziz.
Peki Aziz istediği hayat sahip olmayı başarabildi mi?
Çocukken kendisine yüklenen o ağır yüklerin üstesinden geldi mi?
Hasan Dayısı hastalığından kurtuldu mu?
Anası dedesi onsuz neler yaşadı Aziz onları unuttu mu ?
Koca yürekli dev adam neler yaşadı dersiniz?
Ben ne okudum derseniz.
Umut, özlem, hasret, kavuşup kavuşamama arasında yaşanan o duygular, hüzün, mutluluk, azmin ve gayretin sonuçları. Aslında ben koskoca bir hayat okudum. Bizden içten yürekten yazılmış dolu bir hayat.
Gönülden tavsiyem okuyun okutun.
Kitapla ve sevgiyle kalın...
Yenildim vazgeçtim beni sevmenden
Kalp kırık yoruldum gitmelerinden
Sevmedin belki beni çok yürekten
Bil yeter ben üzüldüm sen giderken
Soner Arıca-Sen Giderken
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden,
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
Aşk biter
Miş...
Öğrendim
Sen düşerken yürekten düşlerimde
Uyandım
Düşme diye tutayım dedim ellerinden
Tutamadım
Düşesin var
Mış...
Öğrendim
Şimdi bir elim hava da kaldı
Diğeri de cepte
Ne güç kaldı yürekte
Ne bir heves
Çok bile kaldın
Belli ki gidesin var
Mış...
Öğrendim
...
hckmse (HAKAN TIRLIK)
Herkese merhabalar
Bu akşam Ali Bektaş'dan Gün Yüzü eseri ile buradayım.
Eserimizin içeriğine değinip daha sonra diğer hususlara geçmek isterim.
Eserimiz içinde birçok karakteri bulunduran ve bu karakterlerin yaşam süreçlerinden kesitler sunaraken biraz aşk sertleştirilmiş ,biraz kişisel diyaloglar, biraz acı , eee biraz ayrılık ,bir
CORIN
Unuttuğum binlercesi vardır.
SILVIUS
O zaman asla yürekten sevmemişsin!
Aşk yüzünden yaptığın aptalca şeylerden
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
Ya da şimdi benim yaptığım gibi,
Sevdiğini övmekten karşındakini bıktırmadıysan
Bence sen hiç sevmemişsin.
Ya da aşkımın bana yaptırdığı gibi,
Birden kaçıp gitmediysen,
Hiç sevmemişsin bence sen.
"Bütün bunlar için yüz yüze diyordum
Gerçeği gözlerimden gör, anla diye
Beni gördüğünde okuyacaktın
Her şey açıklığa kavuşacaktı
O zaman anlayacaktın dürüstlüğümü
Sana olan derin sevgimi görecektin
Hiçbir şüpheye yer kalmayacaktı
Seni hiçbir şeye zorlamayacaktım
Sadece kendin bizzat gör istemiştim
Fakat sen tanıdığım, bildiğim, yürekten sevdiğim sen
Bana neler söyledin öyle
Kendimden, aklımdan, gerçeklik algımdan şüphelendim
İnanılmaz üzüldüm, gerçekten hala da yoğun bir şekilde acı çekiyorum
Buna rağmen seni sevmeye devam ettim, hala da çok seviyorum
Ve hatta bütün bir kırgınlığıma rağmen seni anlamaya çalışıyorum
Sana hak vermeye çalışıyorum, seni sevmeye yine devam ediyorum
Benim hüznüm de neşem de gene sen oluyorsun
Öyle işte, bir iç dökme merasimi gibi oldu bu böyle...."
(Jack Brighty'den)
"Allah bilmez mi bir şeyi nasıl istediğimizi? Görmez mi? Yürekten isteyeceksin, böyle o an senin ellerin, gözlerin, saçların bile dua edecek. Sen öyle isteyeceksin ki gökteki kuşlar, yerdeki karıncalar bile seninle duaya duracak."
Johann Wolfgang Von Goethe
"sen, bulamayacağı şeyleri arayan bir ahmaksın"
Genç Werther'in Acıları... Yıllar önce gerçekten kötü olduğum bir dönemde okuduğum, Werther'i gerçekten anlayıp onunla öldüğümü bile hissettiğim
o kitap. Çok garip bir sürü kitap okudum ama bazı anlar da okunan kitapların yeri çok farklı kalır, onlardan biriydi.
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
Kendi içinde kaybolduğunda hayat sana mucizeler sunacak. Yaşadıklarını anlamayacak, anlattıklarına şüpheyle bakacak insanlar olacak, muhakkak. Sen yine de yaşadığın mucizeye sahip çık ve yolunda ilerlemeye devam et!
“Yaptığın en iyi keşif neydi?” diye sordu köstebek.
“Bu halimle yeterli olduğum,” dedi çocuk.
Bazen yeterli olduğunu hissetmeye
GÜVERCİNE MEKTUP
Pamuk kalplim, bir tanem, her şeyim.
Ey ışık saçarak cıvıldayanım. Zarafetini anlatmak ne mümkün! O beyazlığın, o pirüpaklığın, o parlaklığın! Kusursuz, kadife rüyam. Kanatlarının güzelliğiyle dünyayı aydınlatır, kanat çırpışlarınla göğü bulandırırsın. Ey cümle varlıkların damarlarında akan kanla dolup taşan merhamet. Ey bağışlanmış, dürüst bir yürekten gelen gözyaşlarının verdiği keder. Ey ruhumun anavatanı.
Ey ruhum.
Güce hükmeden şefkatli güçsüzlük.
Yaratılmadan önce sular üzerinde gezen sen. Tufandan sonra Nuh’un gemisinden ilk inen sen.
Bakıyorum kendime ve dünyaya, özünde sen varsın diye. Böylece sana bakmış oluyorum aslında.
Gümüş rengi saçların konfeti misali göğe yükselirken ben de uçuyorum seninle birlikte.
Biliyorum sen de hemen oracıktasın o güzel süzülüşünle, beyazlığınla.
Aziz, tertemiz ruhunla kal benimle.
Âmin! Âmin!
Seni avuçlarıma alayım, dudaklarımın bir köşesini gagala. Işık yayılsın gözlerinden ve dünyanın merkezinden. Aynı ışık ayaklarıma sıçrasın, oradan yayılsın dizlerime. İçsel ışık seli ara alsın kalçamı, belimi. Oradan ulaşsın kalbime sonunda alnıma… Dudaklarım, gül rengi gagalarında. Işığından kör olmuş, görmeyi unutmuş gözlerim.
İsa’nın Yuhanna’daki son sözlerini sarf ederim:
“Tamamlandı.”
"Kavuşacağız, göreceksin. Yürekten inanıyorum buna. Sen ne kadar gitmeye çalışsan da bu aşk seninle olacak. Ben senin içindeki o değerli hazineyi görüyorum. Sana inanıyorum, güveniyorum. Çok uzak bir zaman değil, bir gün gelecek bir arada olacağız. Sonra geçmişe dönüp baktığımızda yaralarımızı beraber saracağız. Ve hiç olmadığı kadar çok birbirimize bağlanacağız. Sonra hep birbirimizi seveceğiz. En güzel şekilde seveceğiz. O gün geldiğinde birbirimize, birbirimizi armağan edeceğiz. O zaman en mutlusu biz olacağız. Sonra hep böyle sürüp gidecek, mutlulukla. Tekrar birbirimizin olduktan sonra biz, birlikte hayaller kuracağız. Büyük, kocaman hayaller. Sonra birbirimizden güç, neşe, heyecan bulacağız. Bütün bunları gerçekleştireceğiz sevgilim. Evet sen her zaman benim düşlerimdeki sevgilim olarak kalacaksın. Gerçekte de zaman yaklaşacak. Tekrar bir araya geleceğiz. Kurduğun hayallerden daha güzel bir hayatı birlikte yaşayacağız, göreceksin. Yürekten inanıyorum buna. Çünkü seni seviyorum ve hep seveceğim, inadına seveceğim, ilelebet seveceğim." (Jack Brighty'den)