Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yusuf

Aydın siyasetle uğraşmamalı, kalabalık tarafından alkışlanıyorsa ihanet içindedir.
Reklam
Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör.
"Bir şey idrak edildi mi, eğer doğruysa, yolu sürgit kesilemez. Çünkü gerçek umut ölümsüz oluyor."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tarih, ancak geriye doğru bakıldığında mantıklı ve "öngörülür" hâl alır. Hakikatte ise ancak mümkün olmayan şeylerin gerçekleşmesinin kesintisiz hikayesidir.
İnsanın en güçlü yönü alışması...En güçsüz yönü de bu...
Reklam
Her şey zamanına göre doğrudur. Dahası, senin baktığın açıya göre... Kendini kendi hesaplarınla bağlıyorsun! Öylesine bağlıyorsun ki, dünyada hiç başka bir hesap kalmıyor.
En büyük silahımız olan düşünme gücünün asıl işi, gerçeği bulmak, anlamak, değiştirmektir
İnsan kaderini bir rüya gibi uykuda bulur. Bu rüyayı uyanık nasıl seyredeyim?
Omzuna dokundum. Durdu. Çöle düşen ilk yağmur damlasını duymanın heyecanı içindeyim. Dönüyor. Baharı fetheden ordunun sancağı gibi dalgalanan elbisesi karşısında hazırola geçiyorum. Gözleri, zamanın başlangıç gecesi kadar derin. Artık kainatın hiçbir yerinde emniyette değilim.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Teslimiyette, iradenin forsunu aşan bir imkan vardır.
Anlam, bizdeki karşılıktır; mânâ ise hakikatin kendisidir. Böylece, benzer şeyler arasındaki farklar ile farklı şeyler arasındaki benzerlikleri kurcalarız. Gönlümüz neye elverir, vicdanımıza ne sığar, aklımız neye erer? Edebiyat bilmeyen, soru soramaz, cevap bulamaz, problem çözemez.
Eğiliyor: "Nasıl ölmek istersin?" Sesinde iflah olmaz bir kudurukluk titremesi var. Yutkunuyorum: "Yaşlanarak"
Aşk insanın sadece psikolojisini ve kimyasını değil; tarihini, müziğini, coğrafyasını, edebiyatını, fiziğini, beslenme çantasının içindekileri, hayat bilgisini de değiştiriyor.
Reklam
Fuat Bey'in yüzünden yenilgi zamanlarının utanç gülümsemesi geçmiş, Kamil Bey'e, "Güldüm bu gülüş benden eziyet gibi geçti" mısraını hatırlatmıştı.
Araplar mezhep kurucusudurlar. Biz Türkler, tarikat kurucusuyuz. Arap mezhepleri sufiliğe, Türk tarikatları tasavvufa dayanır. Tasavvufa göre dünyada her şeyden önce güzellik vardı. ibadet bu güzelliğe tutkunluktur. Bu sebeple Türk'ün bağlanacağı inanç, Allah korkusundan değil, Allah sevgisinden gelir. Okudukça tasavvufun yalnız Türk'e mahsus bir yol olduğunu anladım. Türk illerinde doğmuş, Anadolu'da gelişmiştir.
Büyük güçtür, eski başbuğların yerine yeni başbuğları koyabilmek. Yeni başbuğlardan emir almak, bunları hiç duraklamadan uygulamak. Emri kimin verdiğine değil, emrin ne dediğine bakmaktan gelir bu olgunluk. Bir milletin yaşamak gücü bence bu özelliktir. Ancak böyle özelliği olan toplumlar, en ölü sanıldıkları sıralarda kalkıp dikilirler. En umulmaz direnci gösterirler. Böyle toplumlardan en durgun sıralarında en keskin tepkiler beklemeli.
Devletsiz kişinin bastığı yer vatanı
Sayfa 409Kitabı okudu
Nedir düşman, tutsak bilir; nedir kaçmak, aksak bilir
Sayfa 201Kitabı okudu
Kaplan Çavuş omzu üstünden baktı, dalgın gülümsedi: - Sen misin, Koca emmi, hayrola! Yatsıya gitmedin mi? Niçin? -Hangi yatsı? -Vay... Bir değil miydi mübarek, zorlatıp ikiye mi çıkardınız? Bir bağırtı duydum, "Ezandır, dedim, namazda gözü olanlar duysa, ne eyi!" dedim.
Reklam
"İnsanlar ne yana gitseler, ölümlerine doğru giderler," demişti bir gün Şeyh Edebâli... Salt ölümün yeri, biçimi değişiyordu.
Ya düşman tükenir mi? Kendi soyundan bile türedikçe?.. Biraz düşündü. Evet, düşmanlık kalkmadıkça düşman tükenmez!"
Ölüm ki, yaşamaya karşı haksız düşmenin son boğumudur.
Sayfa 472Kitabı okudu