Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Daha - Hakan Günday - 30 Alıntı
1-Ne zaman ki hikayemi anlatıp susacağım, artık sadece yeni hatalar yapacağım! Zamanı dörtnala koşturacak kadar yabancı hatalar! Duvar saatlerini miknatısa tutulmuş pusulaya çevirecek kadar bilinmeyen hatalar! Daha önce kimsenin yapmadığı, adını bile duymadığı hatalar! (sy.21) 2-Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini
140 syf.
·
Puan vermedi
Bolca betimleme, her anı hissettirdikleriyle ve mazi ile geleceği karıştırarak ayrıntılı tasvir etme, Hayata, olaylara, yaşananlara hüzünlü sancılı kafa karışık bir bakış, Zamana, akışına, duruşuna, ilerleyişine ama bir türlü geri gidemeyişine isyan, serzeniş, düşmanlık, anlamlandıramayış, Ölüm, ölüm, acı ölüm, kalanlar, gidenler, Yabancı ülkeler
Kış İkindisinin Evinde
Kış İkindisinin EvindeKürşat Başar · Everest Yayınları · 2009225 okunma
Reklam
Yüzümdeki Yabancı
İşimle evim arasında geçen hayatımı eşim, oğlum ve komşularım renklendiriyordu. Komşularımı çok iyi tanımasam da en iyi tanıdığım Selahattin Bey’in dostluğu bana yetiyordu. Evimin karşısında olduğu için onu her gün görebiliyordum. Bazen üç beş dakikalık muhabbetimizin tadına doyum olmuyordu. Dostuna sıkıntıları unutturup kısa da olsa mutlu olmasını sağlayan bir kişilikti o. Haftada bir de olsa uzun uzun sohbet etme fırsatı yakalıyorduk. Eğlenceli bir arkadaş olmasına rağmen bazı gizemli yönleri vardı. Merak etmiyor değildim ama sorgulamaktan da çekiniyordum. O hep takım elbise giyerdi. Birkaç kez “Neden sürekli böyle giyiniyorsun? Sıcak havada dahi ceketle geziyorsun! Bir sebebi var mı?” diye sordum fakat cevap alamadığım gibi üstelik konuyu hemen değiştirmişti. Birkaç kez de belinde bir silah olduğunu fark ettim. Arkadaşımın hem karanlık tarafı var hem de aydınlık… Kısacası Selahattin Bey oldukça gizemli bir insandı.....
Sayfa 49 - cinius yayıneviKitabı okudu
157 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yüzümdeki Yabancı
Dudaklarım çatlamış, ağzımda acı bir tat ve sanki içimde bir yangın var da onu söndürmek istercesine susamıştım. Uzun zamandır çok derin bir uykuda gibiydim. Ama artık uyanma vakti gelmişti sanki! Gözlerimi açtığımda kocaman bir elma kurdunun belini bükerek ilerlediğini gördüm. Kurdun baş kısmı sabit beklerken, arka tarafı ortada kalan bölümün yukarıya doğru boğumlanmasını sağlıyor sonrada belirli bir hızla o boğumun yardımıyla ön tarafa doğru gitmesine yardımcı oluyordu. Elma kurdunun hemen arkasından, işe geç kalmışçasına elinde sefer tasıyla acele ve telaşlı bir şekilde koşuşturan ve bir memur edasıyla ilerleyen, sırtında kendisinin iki katı büyüklüğündeki kırıntıyı taşıyan bir karınca. Gözlerimi biraz aşağıya doğru kaydırdığımda ise, kaldırım taşlarının kıvrımları ve üzerindeki tozları gördüm. Uyandığım yer bir bahçe duvarının kenarıydı. Manzaram ise duvarın zemine dokunan yeriydi. Neden bu manzarayı izliyorum? Buraya ne zaman geldim? Neden ve nereden geldim? Burada olmamın bir amacı var mıydı? Sorular sorular… Hiç hatırlamadığım gibi çaresizce kalakalmıştım oracıkta. Zihnim tuz gölünün üzeri gibi bembeyaz, parlak ve alabildiğine bomboştu.... .... ... ..
Yüzümdeki Yabancı
Yüzümdeki YabancıMustafa Bal · Cinius Yayınları · 20195 okunma
*MurathanMungan
vahşi bir bitki gibi kendi zehriyle çürümeyi ayrılıklar öğretti bana yüzümdeki buz buharlanıyor camların saydam kayıtsızlığında bakışlarım dalgın çivi, ölü pencere daha dündü herşey zamandaki inkâr mı, bendeki yarılma mı
ayrılıklar öğretti bana
vahşi bir bitki gibi kendi zehriyle çürümeyi ayrılıklar öğretti bana yüzümdeki buz buharlanıyor camların saydam kayıtsızlığında bakışlarım dalgın çivi, ölü pencere daha dündü her şey zamandaki inkar mı, bendeki yarılma mı dünyayı bu kadar değiştiren herkesin gözü önünde şimdi var oluş kuşkulu, sessizlik tehlike, anılar cinnet
Geri13
54 öğeden 46 ile 54 arasındakiler gösteriliyor.