Kitap, yürümeyi felsefi bir boyuta taşıyor. Ruhu dinlendirdiğini, yürümenin bir spor olmadığını, insanı arındığını, böylece gündelik sıkıntılardan kurtardığını anlatıyor. Bunu yaparken zamanın ünlü filozoflarının,şair ve yazarlarının hayatlarından örnekler veriyor...
Nietzsche, Rimbaut, Rousseau, Thoreau, Nerval, Kant ve Gandi'nin hayatlarında yürüyüş yapıyorsunuz resmen...
Bu insanların kimine sağlık,kimine ilham, başarı,kimine yalnızlık vermiş yürümek...
Mesela Nietzsche,yorulmak bilmeyen bir yürüyüşçü imiş,düşünebilmesi için sakin ve kaygısızca yürümeliymiş.
Gandi sivil itaatsizlik eylemine onca insanı yürüyerek teşvik etmiş.
Ayrıca kitapta yürüyüşün kutsal yanından da bahsediliyor. Özellikle Hıristiyan hacılarının bu meşakkatte buldukları hissiyatı ve güzergahlarını öğreniyorsunuz...
Ayrıca kır ve orman yürüyüşlerini,kent aylaklıklarını(flâneurlük), park ve bahçe gezintilerini... yani "Hiç o açıdan bakmamıştım." diyeceğiniz birçok şeyi farkediyorsunuz.
"Bana seyyar bir yaşam gerek. Güzel bir havada,güzel bir ülkede telaşa gelmeden yol yürümek ve yürüyüşün sonunda da hoş bir manzara ile karşılaşmak onca yaşam tarzı arasında zevkime en uygun olanı..."
"Bir kere keşfettin mi,kolayca bulursun artık beni; bundan sonraki zorluk beni kaybetmek olacaktır."
/Nietzsche
Tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.