Sormayın... O kırmızı gömlek, o ayaklara bağlanan gülle, o kuru tahtadan yatak, o kurtlu mercimek çorbası, akşama kadar değnek darbeleri altında çalışma, ufacık bir sözden zincirlere vurulma.. Bütün bunları niçin çektim, biliyor musunuz? Bir somun ekmeği çaldığım için... Ah, köpekler! Köpekler benden daha hürdür!.. Şimdi kırk altı yaşındayım. Güya serbest bırakıldım; fakat cebimdeki şu sarı kağıt yok mu? Gardiyan gibi yakamı bırakmıyor.