Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Milan Kundera'ya göre
Romancının en büyük isteği, kendinden öncekilerden daha iyisini yapmak değil, onların göremediklerini görmek, söyleyemediklerini söylemektir.
Sayfa 33
Kundera için mizahsız gülüş aptalın gülüşüdür, maymunlar da öyle gülebilir. İnsanca gülüş başka bir şeydir; daha derindir.
Sayfa 42
Reklam
Kundera'da sadece gülünç olan durum ve kişilere gülmeyiz, Kundera bizi gülme üstüne de güldürür.
Sayfa 45
" Kitsch insan'ın ( Kitschmensah) kitsch ihtiyacı: Bu her şeyi güzel gösteren yalancı aynadan kendine bakmak ve orada heyecanlı bir hoşnutlukla kendisini tanımak ihtiyacıdır." -Roman Sanatı s:128
Sayfa 55
Hay çok yaşa!
Kurduğumuz yaşam ve kültür biçimi kanalizasyonları şehrin altına saklar, tuvaletlerde yalnızızdır ve tüm yaşamımızı bedensel ihtiyaçlarımızı sanki hiç gidermiyormuş gibi yaşarız. Neden? Çünkü insanlık, özellikle hümanizm yalanıyla kendini kitsch'e mahkum etmiştir. Gazetelerde veya kitaplarda " bok" kelimesi yazılacak olsa bunu "b.." şeklinde yazmak zorunda bırakan veya kelimenin sesli geçeceği yere"biiip" sesini koyduran durumdur kitsch.
Sayfa 56 - undefined
Anlatmak istediğim ...
İnsan, asaletini kendi kendine vermiş, narsist bir mahluktur. Oysa asalet, bir paye olarak, bize başkalarınca biçilirse anlamlı değil midir? Sıradan bir insanın ortaya çıkıp başka insanlara, "Ben en asilim , en güzelim, en akıllıyım," demesi ne kadar gülünçse, insanlığın tarih boyunca kendini aynı sıfatlarla tanımlaması o kadar gülünçtür.
Sayfa 56
Reklam
Kapitalist sistem kitlelere ölümü unutturma becerisiyle başarılı olmuştur. Ölümü düşünen, yaşamın anlamsız olduğunu düşünen insanlardan tüketim toplumu oluşturulamaz. Bugün ölüme, ertelenmesi gereken , uzun yaşam hedefi lehine, kurtulunması gereken bir anomali gibi yaklaşan şey kitsch 'tir ve bu kitsch sağlık, kozmetik, estetik, ilaç, moda, spor, endüstrilerini besler.
Sayfa 102
Romana, insanı ve onun hikayelerini en iyi anla­tan kitle eğlence araçlarından biri gibi yaklaşmak mümkünse de, romanın kendine has yazım stratejileri olan bir sanat biçimi oldu­ğu unutulmamalıdır.
Edebi eleştiri yapabilmenin, onu yerleşik bir kurum haline ge­tirebilmenin önşartı edebiyat, felsefe, tarih ve kuram hakkında bir şeyler bilmektir.
Edebiyat öğrencileri edebiyat "hakkında" öğrenim görürler. Edebiyat öğrenmezler. Verilen edebi eserlere belirli edebi yöntemler eşliğinde eleştirel bakış getirmeyi öğrenir­ler. Eleştiri çok gereklidir çünkü sanat da aynen doğa gibi kendini anlatmaz. Sanat sadece gösterir, açıklamaz. Onu anlatan şey, hak­kında yazılanlar bütünüdür, yani eleştiridir. Edebiyat bölümlerin­ de öğrendiğimiz şey edebiyat hakkında belirli yollarla geliştirilmiş bilgiler bütünüdür.
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.