Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zeynep

zeynep
@zemnek
Yalova Üniversitesi İslami İlimler Arapça
yalova
11 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Ânı yaşa <3
“Solucan yemi olduğumuzdan, çocuklar!” diye bağırdı Keating. Hepimiz sınırlı sayıda ilkbahar, yaz ve sonbahar yaşayacağız da ondan. “Bir gün, inanması zor olsa da,Hepimiz nefes alıp vermez olacak, soğuyacak ve öleceğiz.
Reklam
Genelde insanın anlayışı ne kadar iyiyse yanılgısı da o kadar büyüktür; ne kadar zeki ise o kadar akıldan uzaktır 
Birini seviyorsan seviyorsundur, ona verecek hiçbir şeyin yoksa bile sevgini verirsin. 

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kriz anlarında insanın asla dışsal bir düşmanla değil, daima kendi bedeniyle mücadele ettiğini anladı.
anlamlı olguların hepsi görüş alanlarının dışında kalmıştı. Küçük şeyler görebilen ama büyükleri göremeyen karıncalar gibiydiler
Reklam
Çelik ve betondan bir dünya, canavar makinelerin ve korkutucu silahların dünyası; kusursuz bir uyumla ileri doğru yürüyen, hepsi aynı şeyleri düşünen ve aynı sloganları haykıran, sürekli çalışan, çatışan, zafer kazanan, zulmeden savaşçılardan ve fanatiklerden oluşan bir ulus
En büyük düşmanın, diye düşündü, kendi sinir sistemin.
“Bence kitap okumak gibi zevk yoktur,inan olsun. İnsan kitaptan başka her şeyden ne de çabuk usanç getiriyor. Kendi evim olduğu zaman çok zengin bir kitaplığa sahip olamazsam hiç içime sinmez,doğrusu.”
yalnızlık öyle ağırılı bir yaraydı ki insana birileri tarafından rencide edilmeyi dahi özletiyordu.
birbirimizin hislerini etkilemekte ne kadar yetersiz olduğumuz düşüncesi göğsümü parçalamama neden olacak. Kimse bize içimizde olmayan bir sevgiyi, neşeyi, coşkuyu ya da sevinci veremiyor. Ben de içten içe ne kadar canlı duygulara sahip olsam da buna sahip olmayan birini mutlu edemem.
Reklam
“İnsanoğlu böyle geçicidir. Kendi varlığına en çok inandığı, sevdiklerinin anılarında ve kalplerinde derin izler bıraktığını sandığı yerlerde bile, hızla silinip gider.”
“İçimde bir çok Anne var. Bazen, bu yüzden bu kadar sorunlu bir insan olduğumu düşünüyorum. Yalnızca tek bir Anne olsa her şey daha rahat olurdu ama o zaman da hiç ilginç olmazdı.”
Doğamız gereği, kendimizi diğerleriyle kıyaslamaya meyilliyizdir. Mutluluğumuz ve acılarımız da genellikle çevremizdeki nesneler ve insanlardan kaynaklanır. Bu yüzden, hiçbir şey yalnızlıktan daha tehlikeli değildir. Yalnızken, hayal gücümüz devreye girip, bizi kanatların üzerine alarak kendimizi herkezden daha aşağıdaymışız gibi hissettirir. Her şeyi normalde olduğundan daha yüce, bizden daha üstün görünür. Zihnin bu algısı gayet doğaldır. Genellikle yetersizliklerimizi sürekli olarak göz önünde bulundurur, başkalarının bizlerde olmayan niteliklere sahip olduklarını düşünürüz. Bizdeki tüm nitelikleri onları yükler, sonra da sadece hayal gücümüz de var olan mükemmel ve mutlu insanlar yaratırız.
“Öğrenilecek ne çok şey var, şahane değil mi? Sadece yaşamak bile Mesut olmamı sağlıyor. Bu dünya ne kadar ilginç. Her şeyi biliyor olsaydık kesinlikle bu kadar ilginç olmazdı, değil mi? ”
“ Bizler,ufacık şeylerden rahatsız olmaya hazırız. Mutlu günlerimiz pek azken, dertli günlerimiz pek fazla. Tanrı’nın bize bağışladığı güzellikleri görebilsek,kötülüklerle baş ederken daha güçlü oluruz.