şair yazmış bulununca ben de okumuş bulundum diye kitabın ismine saçma sapan bi atıf yaparak başlıyorum.
edip cansever'in şiirlerini elbette daha önce denk gelip okudum ama kitabını yani şiirlerinin toplandığı kitabını ilk defa okuyorum. (bu utanç da bana bi ömür yetsin) kaç yaşına gelip hâlâ türk edebiyatının en önemli şairlerinin birkaç kitabını okumamış olmak çok da mantıklı gelmiyor bana. (bu ne karmaşık ne acayip cümle) yeterince öz eleştiri yaptıktan sonra kitaba gelmiş bulunabilirsek eğer (ne kadar mizahşör bi kişiliksin sen öyle) mükemmel bir eserdi. boool boool alıntı yaptım zaten okurken. yani eğer siz de okursanız birçok yerin altını çizme ihtiyacı hissedeceksiniz diye düşünüyorum. sadece ufak bi nokta var beni rahatsız eden o da cinsellik içeren şiirler. yani ya o derin anlamları ben anlamıyorum ya gerçekten şiire uygun değil ya da renkler ve zevkler mevzusu işte. ama çok yakıştığını düşünmüyorum şiire. :( yine dee içindeki birsürü muazzam şiir için bile okumaya değer olduğunu düşünüyorummm siz benim gibi geç kalmayın ve okumuş bulunun (tamam bu sondu)
Gelmiş BulundumEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20089,5bin okunma
HAPİSHANE ŞİFACISI • LYNETTE NONİ
3/5
#arkakapak
On yedi yaşındaki Kiva Meridan, son on yılını hayatta kalmak için mücadele verdiği ve hapishane şifacısı olarak çalıştığı azılı ölüm hapishanesi olarak bilinen Zalindov'da geçirir.
Asi Kraliçe yakalandığında, Kiva ölümcül derecede hasta olan kadını Hüküm İmtihanı'na çıkabilecek kadar
Beklentiyi çok yüksek tutarak başladığım için mi bilmiyorum ama beni çok fazla etkilemedi. Yazarın en popüler romanı. Ben bazı romanları değerlendirme konusunda kişilerin hayat hikayelerinin önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Bu roman da onlardan birisi bana göre
Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim…
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir
adayım, yüzme bilmem…
Emrederim adım gibi,
Emir benim!
İnceleme yazılarını okuyup karar vermemeniz gerektiğini belirteyim. Çünkü insanlar her kitaba hep aynı duyguyla başlayacaklar ve zevkler ve renkler tartışması kitaplar için asla geçerli değildir. Yeni modern klasik diye adlandırılan bu kitap için bir çok insanın sevdiği, duygularını harap eden bir kitap. Gerçi bizim ülkede katarsisi izlersiniz de bu duyguları yaşarsınız.
Kitabın ana karakteri Fugui'nin hayatını bize halk türkülerini araştıran bir araştırmacı tarafından aktarılıyor. Fugui çok zengin bir ailenin cocuguyken hazıra dağ dayanmaz misali varını yoğunu kaybediyor. Yaptığı arsızlıklarda ömür boyu hayatını etkiliyor.
Bazen düşününce evet Fugui çok çile yaşasa da bir çok sıkıntı da çektirmiş annesine, babasına, eşine ve kayinbabasina. Jiazhen nasıl sabırlı bir eşmiş. Nasıl hep eşinin yanında olmuş takdire şayan . Youging ve Fengxia nin hikayeleri de ayrı bir içler acısı. Kızın hastalık sonrası konuşmaması, geçim derdinden evlatlık verilmesi, geri geldiğinde ailesine en çok yardımı dokunması. Yıllar sonra evlenmesi ve hayatını kaybetmesi. O kadar acı ki.
Kitap aşırı hüzünlü ve üzücü. Ama dili çok akıcı, sayfalar üst üste yormadan bitiyor. Yani okuması zevkli fakat hikaye yaralı. Tavsiye ederim.
Beyaz bi tuvalin içinde kendini mi buldun
Ahşap şövalyelerin üstünde yeni bi dünya mı kurdun
Renkler ve zevkler tartışılır mı bu yeni dünyada
Yoksa sen de bana sahte bir evren mi sundun
Bana mutluluğu çiz boyansın ellerin
Her renkten koy kamaşsın gözlerin
Bozmasın onu ne gündüz ne de
Soğuk ve sessiz karanlık gece
Ressam neden siyah beyaz tüm resimlerin
Boyan mı yoksa mutluluğun mu yok senin
Neden hep huzursuzluk çıktı elinden
Özgürlüğü satmaya değer mi nefretin
Bana mutluluğu çiz boyansın ellerin
Her renkten koy kamaşsın gözlerin
Bozmasın onu ne gündüz ne de
Soğuk ve sessiz karanlık gece
Ay ışığı düşen çiçekli pencere
Altında sokak kedileri uyusun her gece
Yaz şiirleri duvarlara okunsun her hece
Yok olmadan anılar dökülsün dizelerin
Bana mutluluğu çiz boyansın ellerin
Her renkten koy kamaşsın gözlerin
Bozmasın onu ne gündüz ne de
Soğuk ve sessiz karanlık gece