Bana şiiri sevdiren adam Necip Fazıl Kısakürek. Bütün şiirlerini topladığı bu kitap, Haşmetli azap dediği fikrin çilesini anlattığı "Çile" şiirinden alıyor ismini. Aslında günümüzde her ne kadar dünyevi bir anlamı olsa da tasavvufi bir kavramdır çile. Tasavvufta, çilehaneye girip kırk gün riyazet yapılır. Zaten çile de dilimize Farsça
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak
“Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna,
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez, dünyadan nazar,
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!
Şair: Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl'ı hep Sakarya Türküsü,Zindandan Mehmede Mektup şiirleriyle ele alırız.Kimisi kaldırımlar kimisi ise çile şiiri üzerinden tahliller yapar.
Davanın ulviliği,buna karşın yalnız kalmanın mukadder olduğu, ama bir gün tüm dikeylerin yataylaşacağı dolayısıyla İslam'ın galip geleceğini bir inanç olarak,bu şiirlerden fışkırmış mana olarak
Öyle bir dünya ki gökler boru içinde,
Akıl olmazlarin zoru içinde,
Üst üste sorular soru içinde,
Düşün mü , konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar tabut mu?