Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zihin Toparlamaca
Bel fıtığı ameliyatımın üzerinden bir ay geçti. Zannettiğimden, beklediğimden daha yavaş olsa da bedenen toparlanırken zihnen de toparlanmam gerekiyor, diyerek kitabın kapağı açıldı. Aslında bir diğer sebep de; arada bir gelen, acaba fıtık tekrarladı mı, ameliyat başarısız mı oldu, diye beni siterese sokan ağrılarımın olmadığı zamanlarda, oturmam
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Reklam
Muçi - Ferhat Aksoy
"İyi geceler." dedi yastığını tokatlayıp uzanmaya hazırlanırken. "İyi geceler." diye yanıtladı dördü. Ben koroya katılmadım. Gözlerimi açalı beş saat olmamıştı. Gece yarısından dört saat önce uyanmıştım. Gecenin iyi mi, kötü mü geçeceğine ben tanıklık edebilirdim. Uyumamamın sebebi tabii ki gecenin yargılanışında şahitlik etme isteğim değildi. Asıl sebebini ben de bilmiyorum ama son altı yıldır gündüzleri yaşamıyorum. Tabii zamanla farkettiğim ya da kendimi iyi hissetmek için uydurduğum bir teori vardı uykuyla ilgili. Her şey bir ulaşma meselesiydi. Uykuya zor yoldan ulaşmak, kâbus görmenin önüne geçiyordu. En güzel uyku, ona karşı koyularak gelen uykuydu. Akşamları uyandığımda günün dörtte üçünü uyuyarak geçiren bebeklerden farksızdım. O yüzden rahatça söyleyebilirim bebek gibi uyuduğumu. Tabii bir bebek olmak varken, 21 yaşında beş erkeğin verdikleriyle nefes alıp, onlara verdiklerini iade etmem benim tercihimdi. 21 yaşındaydım. Yolun yarısı mı yoksa 14 yılım daha mı var bilinmez ama son zamanlarda başım yaşımdan aşkın." #edebiyat #yeraltı #roman #alinti
Hiç çaresi yokmuş gibi mecbur kalanlardan mısın? Gitmek zor mu senin için, mevcut duruma alışanlardan mısın?
22.04.2024 Son günlerde çok sorguluyorum yaşamı, yaşamımı. Sanki ucunda yaşamı tuttuğum ipleri el birliğiyle kesivermiş birileri. Bazen geçmiş kör bir makastan bile keskin olup şimdiyle kurduğumuz o bağı koparabiliyor. Çünkü geçmiş belki de hiç geçmemiş. Affetmek, unutmak, intikam almak... Bunların hepsi birer seçenek. Peki ya geri dönebilmek hayata? Yeniden şimdide yaşabilmek... Mümkün mü bilmiyorum ama unutmak yalan, affetmek imkânsız, intikam zor... Acı ise çok gerçek. Ve belki de hiç geçmeyecek. Onda gördüm ben en çok geçmişin izlerini. Yüzündeki gülümsemenin aksine içindeki acıyı haykıran gözleri. Güçlü durmak ise onun kostümü her gün üzerine giyindiği. Yorgun o da benim gibi. Bir kitapta kitabın ana karakterleri arasında şu şekilde bir konuşma geçiyordu: —Belki bir gün biz de birer kahraman olabiliriz değil mi? —Birbirimizin ruhlarını kurtarırsak neden olmasın? Beni kapısında bıraktın kalbinin ama belki bir gün biri o kapıdan girebilir ve ulaşır kalbinin derinliklerine. Umarım ki kurtarır içindeki o güzel ruhu. İşte o zaman ziyan etme başka bir sevgiyi daha. Bulamazsın sonra bir daha. Kübra F. Demir
Günaydın Yaşamak.. Hayırlı Cumalar 1k ailem..
Bir şey yap güzel olsun..🌿 Çok mu zor?🤔 O vakit güzel bir şey söyle.. 💙 Dilin mi dönmüyor?🕊️ Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz..✍️ Beceremez misin?🤫 O zaman güzel bir şeye başla..💞 Ama hep güzel şeyler olsun. .🦋 Çünkü; Her insan ölecek yaşta...
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Reklam
Bu dünyada oluruna bırakarak geçip gittiğimiz, merak etmediğimiz merak etsek bile sorgulamadığımız o kadar çok şey var ki. Mesela Ölüm. Gerçek anlamda ölümü sorgularınız mı hiç? Hayatın kaybı, sonsuz karanlığa ve sona ulaşma, ahirete atılan bir adım, ruh ve bedenin birbirinden ayrılması,boşluk. Bunlar çoğu insanın ortak düşünceleri daha doğrusu sorgulamadan kabullenmek daha kolay olduğu ve mantıklı geldiği için kabul ettiklerimiz. Ciddi ciddi hiç düşündünüz mü ölümü? Ne olduğunu, neden olduğunu, anlamını, varlığını, ağırlığını, yaşayan düşünen ya da içgüdülere sahip her canlının korktuğu bu kavramı hayatınızın herhangi bir anında oturup dış etkilerden dinden, felsefeden ya da toplumun kendisinden etkilenmeden düşündünüz mü? Bence sorgulayın sadece ölümü değil daha da fazlasını bu yaprak neden soldu bu şarkı niye beni rahatlatıyor, müzik nedir bana etkisi nedir, ruh nedir, his nedir?!i... Peki aşkın, neşenin,öfkenin benim için anlamı nedir? Toplumu boş verin sizin düşünceniz ne, siz ne düşünüyor, siz ne hissediyorsunuz sizin için anlamı ne?...Buna odaklanın. Aşkın anlamı bu sevginin bu neşenin bu diyip kalıplaşmış düşünceleri sermeyin önünüze. Sizin için ne demek, siz ne düşünüyorsunuz, bu kavram size ne hissettiriyor önemli olan bu. İster toplum düşüncelerine tamamen aykırı olsun ister bu düşünceler yüzünden yargılanacak dışlanacak olun yeter ki kendiniz olun... ~Bunu zor yoldan öğrenen biri
Prometheus
Karart göklerini Zeus, Duman duman bulutlarla; Diken başlarını yolan çocuk gibi de Oyna meşelerin, dağların doruklarıyla. Ama benim dünyama dokunamazsın, Ne senin yapmadığın kulübeme Ne de ateşini kıskandığın ocağıma.
Aşırı düşündüğümde, endişelendiğimde veya derin düşüncelere daldığımda hayal ettiğim sorunların çoğu bu kategoriye girer. Hayat gerçekten parçalanıyor mu, yoksa sadece kötü bir ruh halinde miyim? Bu benim yaptığım kadar zor mu yoksa sadece egzersiz yapmam mı gerekiyor? Biraz su iç. Yürüyüşe çıkmak. Biraz uyu. Git başka bir şey yap ve su birikintisinin temizlenmesi için zaman tanı.
Siz hiç, kırıldığınız yerlerden tamir olup defalarca aynı yerden kırıldınız mı? Paramparçayken, tuzla buz olmuşken tekrardan parçalanmak için birleştiniz mi? Bile bile, yürüdünüz mü acıya? Hiç, "Sonunda acı olduğunu bile bile neden seviyorum ki seni?" dediniz mi? Dediyseniz, siz de kırık bir kızsınız demektir. Ve kırık bir kızı etkilemek, hiç ama hiç zor değildir, en iyi siz bilirsiniz.
Reklam
Tavşanlar aslında o kadar da fena hayvanlar değilmiş (:
İlgimi çeken çoğu alanı, mesleğini yapabilecek kadar öğrenmeye çalışıyorum. Bazen birinden sıkılıp diğerine koşuyorum, bazen diğerinden öbürüne. Sonrasında "Çok şeyi az çok öğreneceğine bir şeyi tam öğren." sözü geliyor aklıma. O zaman diyorum ki "Öğrenmek istediğim çok şey var, birinin derinine inince boğulma hissi veriyorsa -en
Yine yağmur yağıyor..
Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince Rüzgarlar esmiyor mu serince Bir sigara yakıyorum efkarlanarak Çıkıp karşıma sen geliyorsun Saçların ıslanmış oluyor “Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden Ellerim boşlukta kalıyor.
Yavuz Bülent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
Visal
..Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Necip Fazıl Kısakürek
Zor mu geldi, kalbinde bana sevgi saklamak?..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.