Tamahîya lêvên xwe neke lê yarê
Ma ne sor ji rengê te ye
Berde ser singê zer kezîyên vehonî
Bilind bike kofî û zêra
Veke û têr li min bi nere
Ma ne kesk ji çavê te ye
Kitap fiyatına rağmen kesinlile okunması gereken bir kitap ben aldığımda 140 tl ydi ve şuanda 175 tl kitabı ilk aldığımda incelemeleri okuyunca gerçekten korkmuştum çünkü çoğu kişi deymez falan diyodu ilk başladığımda bişeyleri kafamda oturtamadım ve bir ara verdim kitabı dün tekrar elime alma kararı aldım ve 400 sayfa birden okudum kopamadım kitaptan tasarımı olsun kitabın içeriği olsun unutamayacağım ve devam kitaplaplarını alacağım bir seri lk başta hangi gezegen kim ne kafam karıştı ama zamanla herşey yerine oturdu ezra ile kady nin arasındaki çekim mükemmel //burada bahsedeceğim şeyler spoiler olabilir sizin için// ezra ve kady ayrı gemilere bindikten sonra birbirlerinin tek sığınacakları kişinin birbirleri olması insanı çok duygulandırıyo ve zra nın kady ye kalpli şiirler yazması çok sevimliydi aıdan yz yani ezranın öldüğünü söylediğinde inanmamıitım ama bir süre sonra inanmıitım sonra ktabın en sonunda ezranın yaiadığını öğrendiğiöizde mutluluktan ağlamıştım ve gariğ bi sekilde çoğu kişi aıdan dan nefret ederken ben aıdan dan nefret edemiyodum ve aıdan a hep güveniyodum devam kitaplarını kesinlikle param olunca alıcam BU KİTABI OKUYUN OKUTTURUN bence farklı tür bi kitap arıyosanız tam size göre vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ediyorum herkese iyi günler diliyorum.
Bêrîvana Mala Mezin
Eman eman eman...
eman eman bêrîvanê
hewar Xwedê gelo bêrîvanê
Te şêrînê gelo kulîlka nava qizanê
Malxirabê te êmîşê nav dikanê
Qewala ser zar û zimanê di xortanê
Wey mereqa dilê kalan û pîranê
Qolê zêra kutabû ber kofîka vê kitanê
Berxê gidî ew sozê te do vî çax ji mi ra dabû
Gidiyê gelo qewl û qirar kanê
Eman eman eman eman bê bêrîvanê.
Dengbêj Şakiro
Di tengava gerdûnê de lavlavka bêrîkirinê
û destên şeva qutbê yên ji zembelîlkê
Li stûyê wê herbilî ne,
Razên wê di mêrgê de berxên li ber kêrê ne.
Xewna ku keçkaniya xwe tê de dilorîne
ne ji dara Gûhîjê ye,
Tilîkên wê yên ji tirhên dêliyan
Di geryana miştaxeyekê de rizyan e.
Dîsa jî deyndara pîreke deqandî ye,
Raperîna nifşekî di Denê
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” mağaranın içine girer girmez, o gece mağaranın kapısının önünde bir ağaç yeşerdi. İki yabânî güvercin o ağacın üzerine yuva yapıp yumurtladılar. Bir örümcek de mağaranın ağzını ağıyla ördü. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Mekkeden ayrıldığını haber alan müşrikler ok ve yaylarını alıp, ta’kîbe çıkdılar. Mağaranın ikiyüz zrâ veyâ bir rivâyetde elli zrâ kadar yakınına geldiler. [Bir zrâ 48 cm.dir.] Aralarından birini mağaranın içine girip bakması için gönderdiler. O kimse mağaranın önüne geldi ve geri dönüp gitdi. Niçin döndün dediler. Mağaranın kapısı örümcek ağıyla kaplı ve orada iki güvercin var. Anladım ki içerde kimse yok, dedi. Müşrikler mağaranın kapısına konan iki güvercini görerek döndükleri için, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” o güvercinlere hayr düâda bulundu. Allahü teâlâ o güvercinlere haremde yer nasîb etdi ve nice seneler orada yaşayıp yavruladılar.