Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülse

108 syf.
·
Puan vermedi
Her Sait Faik okuyuşumda içime bir neşe doluyor. Zira yaşamın, yaşamanın keyfini bu denli yansıtan veyahut alelade bir durumdan hüzünlü bir hikayeyi bu kadar temiz çıkartan bir yazar pek tabi insana mutluluk veriyor. Hiç İstanbul'a gitmedim mesela, hikayede adı geçen semtlerin hiçbirini bilmem fakat Yüksek Kaldırımı öyle güzel anlatıyor ki sanki gediklisi ve hatta sakiniymiş gibi mutlu oluyorum. Öte yandan hayata, insanlara karşı yaklaşımında bir anlayış, iyi niyet var fakat aynı zamanda da saf olmak istemiyor. Bir dilenciyi anlatıyor, yüreği yanıyor insanın, anlıyor halinden garibanın ama bi anda öyle bir çark ediyor ki hikaye dilenci gariban değil, kurnazın önde gideni çıkıyor:) Yüzümden eksilmeyen bir gülümseme ile okudum. Deniz havası aldım, İstanbul'da dolaştım, menekşeler kokladım. Kısacası hayatı gören ve aynı zamanda yazmanın ne demek olduğunu da öğreten değerli bir hikayecinin bir kez daha hayranı oldum. Biçim yönünden pek bilgili olmasam da okuyucu olarak müthiş bir öykü kitabı diyebilirim.
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20137,8bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Amentü
Kitap iki kavram üzerinde duruyor; Amentü ve Hududullah. Hududullah, Allah'ın koyduğu ve belirlediği dinî, ahlâkî ve hukukî hükümlerle bunların dünyevî ve uhrevî müeyyidelerini ifade eden terim. Amentü ise, İslam Ansiklopedisine göre "amena" (inanmak) fiilinin birinci tekil şahıs çekiminde "inandım" anlamına gelen bir kelimedir. Kutlu insanın bu dünyada yaptığı her şeyi bu iki kavrama göre yapmasını, bir Müslümanın işlerindeki nihai amacın Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu her başlıkta vurgular. Sanattan siyasete, ekonomiden üretime kadar her şeyde insan küresel (kapitalist) sistemin öngördüğü kurallara olan köleliğini sonlandırıp, İslam'ın Ahlâkî Nizamına ve Allah'ın rızasına uygun olarak hareket etmelidir. Üzerinde defaatle durduğu bir konu ise yatay mimaridir. Yanı sıra toprağa dönüş konusunu ele alıyor. İnsanın hızlı bir şekilde kente göçmesi, tarım alanlarının, baba mirası toprakların boş kalması ve hatta yapılaşmaya açılan araziler ile ilgili eleştirisini dile getirirken bu hususa çözümler de sunmaktadır. Mustafa Kutlu genel olarak eserinde bir kapitalizm eleştirisi sunmakla beraber daha önceden yayınlanmış deneme türünde eserlerinde değindiği konulara tekrar değinmektedir.
Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş
Kalbin Sesi ile Toprağa DönüşMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 2020555 okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Eğer sağlam bir polisiye okuru iseniz bu kitap sizlik değil açıkçası. Hikaye sade ama akan bir hikaye, karakterimiz polis eskisi Süreyya Sami ise açıkçası pek derinlikli bir karakter değil. Aslında bu da iyi. Çok zeki, enteresan bir "detektif" in aksine dümdüz insan. Bir kitap için "çerezlik" demek doğru gelmiyor ama en azından biraz kafa dağıtmanıza yardımcı olacak bir kitap. Değerli birinin önerisiydi o yüzden okurken bir mutluluk duyarak okudum açıkçası :)
Feriköy Mezarlığı’nda Randevu
Feriköy Mezarlığı’nda RandevuBarış Uygur · İletişim Yayınları · 201272 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
508 syf.
·
Puan vermedi
İlk kitapta Lozan Barış Antlaşması'nın sonuçlarından biri olan mübadele neticesinde bomboş kalan bir adanın ve vatanı olan toprağı bırakmayan Vasili ile savaşın, kırımın ardından bu adaya sığınan Poyraz Musa'nın hikayesi anlatılıyor. Bu kitapta ise savaştan, yoksulluktan, ölümlerden yorulmuş, göçmenliğe zorlanmış evini barkını bırakıp yolu bu adaya düşmüş insanların dil, din, ırk ayrımı olmadan ortak bir mazinin ve insanlığın etrafında toplanıp bir yaşam kurma hikayesi anlatılıyor. Türk, Kürt, Rum, Çerkes, Laz, Yezidi... Bu ada için koskoca Osmanlı topraklarının daha dar bir çerçeveye yerleştirilmiş portresi denebilir. Eşitlik ve barış içerisinde, birbirlerine dayanak olarak yaşayan insanların oluşturduğu bir ada. Böylesine bir ortamı, yaşamı çok istiyoruz ama "öğrenilmiş çaresizlik" bunun sadece bir ütopya niteliğinde olabileceğini düşündürüyor. Yinede bu kitabı elinize alıp bu güzel adanın insanlarının dünyasına, Yaşar Kemal'in hayran olunası anlatımı ile, daldığınız zaman içinizde büyük bir mutluluk uyanıyor. Şimdiden keyifli okumalar dilerim:)
Karıncanın Su İçtiği
Karıncanın Su İçtiğiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20174,005 okunma
615 syf.
8/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Düldül Dağının Ardında
Kimsecik üçlemesi kurdu, kuşu, toprağı, insanı ile Çukurova'nın köyünde korkusuyla yaşamayı öğrenen Mustafa'nın hikayesi. Spoiler vermek istemediğim için sadece beğendiğim noktalara değineceğim. Öncelikle Yaşar Kemal anlattığı öyküde mekan tasvirini, ruhunu ince eleyip sık dokuyan bir yazar. Bu bol betimleme aslında çoğu eserde bana da çok durağan gelirken Yaşar Kemal kitaplarında bu iş tersine dönüyor. Efsanevi bir dille anlattığı mekanların içinde dolaşıyormuş gibi hissediyorum kendimi. Özellikle üçüncü kitapta ilgimi çekti, olayın geçtiği zamanı, durumu öyle bir anlatıyor ki zihnimde sahne dekoru kuruluyor ve roman işlemeye başlıyor. Uzun bir hikaye ama hikayeden daha ziyade en çok tad veren Yaşar Kemal'in zengin ve su durusu Türkçesi. Dilin böylesine zengin işlendiği kitaplar bana aşırı mutluluk veriyor. Seri boyunca birçok şey beni çok etkiledi ama hem bu yazıyı son kitaptan hemen sonra yazdığım için hem de uzun bir zamana yayarak okuduğum için aklımda kalan en etkileyici kısım Kanın Sesi kitabında 11.bölüm. Spoiler vermemek için olaydan bahsetmeden bu bölümde Salman'ın kendine ve etrafına karşı olan sorgusu, acısı çok iyi bir psikolojik çözümlemeydi. Yine Kanın Sesi kitabında sf. 409-411'de dağların ardında sadece çocuklara ait, kötülüklerin, kötülerin olmadığı bir yerin hayalini kuran Mustafa ile Mehmet'e bu dönemde katılmamak elde değil ne yazıkki. Velhasıl dilin güzelliğine ve tüm bu coğrafyaların yaşayışına doyduğum bir seri oldu. Sırada Bir Ada Hikayesi serisi var :)
Kanın Sesi
Kanın SesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2020549 okunma
Reklam
448 syf.
8/10 puan verdi
Otobiyografik içerikte bir kitap olmakla birlikte salt bir hayat hikayesi değil de Doğu tarihine özellikle Ortadoğu tarihine büyük bir ilgi duyan ve bu konuda kendini hayli geliştiren bir yazarın hikayesine tanık olacaksınız. Bernard Lewis bir üniversite odasında, hakkında yazdığı toplumlardan ve olaylardan uzak, bir tarihçi değil de bizzat bu tür sahalarda bulunan, doğuda pek çok ülkede bulunmuş, liderlerle tanışmış, akademik ve kültürel alanda orada yaşayan insanların aklında yer etmiş bir tarihçidir. Günümüzde tarih alanında büyük mevkilerde olmasına rağmen toplumlarla ilgisi teorik ezber bilgilerden ibaret olan akademisyenleri düşününce hayli imrenilecek bir tarihçi Lewis. Ayrıca dünya siyasetinde yer edinen önemli olaylarla ve kişilerle ilgili pek çok anekdot, bu olaylarla ilgili yazarın kendi fikirleri de yer almaktadır. Olay anlatımından ziyade yorum ön planda. Umarım hoşunuza gider. Keyifli okumalar:)
Tarih Notları
Tarih NotlarıBernard Lewis · Arkadaş · 2014443 okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Okuduğum kaçıncı kitabı bilmiyorum ama okuduğum ilk kitabından itibaren kendisine olan saygım ve hayranlığım katlanarak artıyor. Bu kitapta dünyadan ve özellik Türkiye gündeminden birçok konuya değiniyor. 97-98 yıllarındaki siyası- sosyal olaylara değinen yazarın yazdıklarından yola çıkarak 20 küsür yılda her iki alanda da pek bir yol aldığımız söylenemez:) Umarım bir gün bir oyununa gitme şansını da yakalarım :) Şimdiden iyi okumalar. Eminim bir kitabını okuduktan sonra diğerleri de gelecektir.
Falınızda Rönesans Var
Falınızda Rönesans VarFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınları · 1999574 okunma
318 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yaşar Kemal’in Büyüsü
Uzun zamandır kitaplığımda duran bir kitaptı ve okumakta geç kaldığımı düşünmüyorum. Aksine Yaşar Kemal gibi büyük bir ustayı ve bu değerli kitabı okumanın bir birikime tabi olduğunu düşünmekteyim. Kurtuluş savaşı sonrası çoğu insan için büyük bir yangın olan “mübadele meselesini” işleniyor kitapta. Kaç zamandır yurt bildikleri, büyüdükleri, güldükleri, ağladıkları yerlerlerden koparılıp hiç bilmedikleri yerlere sürülen insanların dramını konu alıyor. Yıllarca Anadolu’da, Ege’de, Akdeniz’de yaşayıp, bu ülke için ayrı gayrı demeden Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Sakarya’da canlarını veren Rumların gözünden mübadelenin ne denli yıkıcı olduğu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Ayrıca betimlemeleri ile olayları aktarışı ile okuyucuyu karakterle sevinen karakterle üzülen bir noktaya getiriyor büyük yazar. Tan vaktini, güneşin doğuşunu anlatırken ve renk renk anlattığı doğayı betimlerken sanki binbir renkte çiçekle birlikte siz de oradaymışsınız da tüm bu olanları yaşıyormuşsunuz gibi hissediliyor. Bir Ada Hikayesi serisinin diğer 3 kitabını bir an önce okumak istiyorum ama önce uzun zamandır kitaplığımda okunmayı bekleyen kitapları bitirmem gerek. Yaşar Kemal sadece bir kitabında bile insanı maceranın, yaşanmışlığın, bambaşka diyarların ummanına atıyor. Bu denli büyük ve bilgi dolu bir yazarı okumak büyük mutluluk. Şimdiden keyifli okumalar:)
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,5bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
Yılmaz Erdoğan ekranlardan sevdiğimiz bir isim. Yanı sıra şiirleriyle de gönlümüzü fethetmiştir. Bu kitap Aktüel dergisindeki,Vatan gazetesindeki yazılarından oluşuyor. Okurken en çok hoşuma giden şey şiir gibi olan ve akıp giden dili. Okurken büyük bir zevk veriyor. Ayrıca yaratıcı ve mizah dolu tamlamalar tebessüm ettiriyor. Ama en çok dikkatimi çeken ise ya yıllar içinde başka bir yöne evrilen ya da popülerlik ve maddi sebeplerle maziye gömülen fikirleri oldu. Zaten büyük bir kitle tarafından eleştirilen politik yakınlıkları ve özellikle sinema alanındaki düzenlemelerde bazı sanatçılarla birlikte haraketleri eleştirilmişti. Ama yine de beyaz perdeden ve tiyatrodan tanıdığımız bu yetenekli sanatçıyı okumak kesinlikle zaman kaybı olmaz. En azından mizahı iyi :)
Hijyenik Aşklar
Hijyenik AşklarYılmaz Erdoğan · Sel Yayıncılık · 2012913 okunma
489 syf.
8/10 puan verdi
Selam:) Elimden geldiğince bu kitaptan alıntılar paylaşmaya çalıştım.Çünkü okunsun istiyorum. Bu büyük eseri elinize aldığınız vakit 1897'de Edirne’de doğan yazarımızın yaşadıklarıyla birlikte dönemin siyasi, kültürel, sosyolojik yapısına, tarihimizde büyük yeri olan olayların perde arkasını, Milli Mücadele'nin başladığı, sembol haline gelen Anadolu’nun ve onun hiçbir şeyden haberi olmadan,ne için, niye ve kim için savaştığını bilmeden ama yinede büyük bir inançla savaşan şehit düşen gençlerini tanıyacaksınız. Dönemin önemli sayılan Osmanlıcılık, Turancılık ve Ümmetçilik gibi fikir akımlarının ne derece tabansız sade bir hayal olduğunu göreceksiniz.Edirne'den Rusya’ya uzanan bir fikir adamının hikayesinde kapıldığı hayallerin ve karşılaştığı gerçeklerin karşılaştırıldığını ve fikirlerinin nasıl evrildiğini göreceksiniz. Kısacası yaşanılan ve hala etkisi süren (Ermeni meselesi, Bolşevizm vs.) konuların sadece teoride ve bilinen yönleriyle değil de sosyolojik, kültürel ve en önemlisi insani yönüyle ele alındığı bu güzel eserde o dönemin idealist gençlerinden olan ve yazdığı güzel eserlerle ve okuması zevkli yazı diliyle Şevket Süreyya Aydemir’in gözünden tarihi bir yolculuğa çıkacaksınız. Velhasıl 1897 yılından başlayıp 1950'li yıllara uzanan ve bu güzel ülkenin hikayesinin anlatıldığı bu kitapta çok fazla yazılması lazım gelen konu var ama hepsini yazmak fuzuli olacaktır:) Siz en iyisi bu klasiği bir an önce okuyun. Keyifli okumalar.
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,475 okunma
Reklam
364 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BÜYÜK BİR SANATÇI: TANPINAR
Saatleri Ayarlama Enstitüsünü yarım bırakmıştım. Olayların uzunluğu, karışıklığı, kalabalık kişiler biraz zihnimi bulandırmıştı ve bu kitabı okumak için henüz hazır olmadığımı anlamıştım. Ama Tanpınar’ın şiirlerinin hayranıydım ve etkileyici yazı dili beni kendine çekiyordu. Bu yüzden hikayelerini okumaya karar verdim ve çok isabetli bir atış yaptım:) Akıcı ve güzel bir musikiye sahip dili, gizemle süslenmiş olayları ve derinden gelen, hissettiren üslubuyla bir kere daha kendisine hayran oldum. Özellikle Yaz Yağmuru adlı hikayedeki o uçarı hanımefendinin derinlerinde yatan garip hikayesi, bunu gizlemek için takındığı tavır, yaramaz halleri... Üslûp ve ortamdan çekip içine alan bir olay. İyi ki okudum dediğim bir kitaptı:) Ruhu şad olsun büyük sanatçımızın.
Hikayeler
HikayelerAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20131,266 okunma
94 syf.
10/10 puan verdi
Upuzun bir yazı yazmıştım ama kitabı tekrar ettiğimi farkedip sildim:) Söylenmesi gerekeni söyleyip sonlandıracağım. Sade, akıcı bir dille ve çok çarpıcı örneklerle bezenmiş, gerçek bir akıldan kopup gelen bu metin sürekli veryansın ettiğimiz yaşamın anlamsızlığı meselesine çok farklı bir bakış sunuyor. Hepimizin bir kibirle anlamsız, kötü bulduğu yaşamanın aslında biraz bizden yansıyanlarla kirlendiğini görüyoruz. Şimdiden keyifli okumalar :)
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 201723bin okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Koskoca bir fikri bir kadının bakışlarında, gözlerinde, gülüşünde,dokunuşunda yaşamaya başlayan ve tüm hayatı boyunca bu fikri savunup “kenterleri” eleştirirken aslında “kenterleşmeye” başlayan ozanın hikayesi. Marksizmin, Peygamberin şahit olduğu tarihini sorgulayan ve haklı sorular soran ve çok beğendiğim bir kitaptır. Okumanız dileğiyle:)
Peygamberin Son Beş Günü
Peygamberin Son Beş GünüTahsin Yücel · Can Yayınları · 2019698 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazın bilgisayar başında otururken yayından “kaldırıldığı” haberini almamışım gibi, sanki ben sekizinci sınıfa onlarda yeni sezona başlamış gibi. Sanki yarın gidip izlediğimiz son bölüm hakkında arkadaşımla konuşacakmışım gibi. İçim bi tuhaf oldu. Bende büyük bir anısı olan bir diziyi yad etmedim,birçok şeyi yad ettim aslında. Çok güzel olmuş. Eminim L&M izleyen de izlemeyen de okuyunca bayılacak. Burak Aksak’a ve tüm ekibe bize böyle bir dizi izlettikleri için çok ama çok teşekkürler
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
185 syf.
10/10 puan verdi
Kutlu’dan çok kitap okudum. Her seferinde aynı tat aynı muhteşem zevk. Hayatım boyunca hiç o bilindik dede-torun ilişkisini yaşamadım lakin Mustafa Kutlu okumaya başladıktan bir süre sonra okuduğum kitaplarında hani dedemin dizinin dibine oturmuşum da başımı okşayarak birşeyler anlatıyor bana hissine kapıldım. Ya da kitaplarda,filmlerdeki o Aziz,bilge herkesin sevip saydığı karizmatik,az ama öz konuşan karakterler vardır ya işte onlardan bir tanesiymiş Mustafa Kutlu da ben de sohbetine nail olabilmişim gibi. Her kitaba ve yazara değer veririm ama MUSTAFA KUTLU ve HASAN ALİ TOPTAŞ’ın bende hep çok farklı yerleri ve anlamları olacak:)
Rüzgarlı Pazar
Rüzgarlı PazarMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,504 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun süredir merak ettiğim ve sonunda okuma fırsatını bulduğumda ise bir buçuk saatte biten mükemmel bir kitap. Öncelikle üslubu ve dili çok güzel. Yaşadığımız dünyadan böylesine gerçek ve bilinmesi gereken kesitler sunan bu tür kitapların herkesin anlayabileceği ve biraz olsun duyarlılık kazanmasına yardımcı olacak bir şekilde yazılması çok önemli. Çünkü ağır,ağdalı ve belli bir kesimin anlayacağı şekilde yazılmış binlerce kitaptan daha yararlı oluyor 150 sayfalık bir kitap. İçeriğe geldiğimizde ise “sosyalizm” tarihi hakkında kapsamlı bir bilginiz olmasa da bilgi kırıntılarıyla anlayabilirsiniz. Zaten şunu belirtmem gerekir ki usta çevirmen Celal Üster’in kitabın başına koyduğu açıklama notu kitabın anlaşılmasına yeterince yardımcı oluyor. Yanı sıra Celal Üster’in de dediği gibi tam anlamıyla çift başlı bir eleştiri. Kapitalizmin kabullenilmemesi gerektiğini savunurken, bir yandan da temiz niyetlerle yapılan devrimlerin nasıl dikta yönetimlere dönüştüğünü anlatan akıcı,ilgi çekici ve tatmin edici bir kitap. Şimdiden keyifli okumalar :)
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247bin okunma
Reklam
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın içindeki kini, nankörlüğü ve tüm o kötülük tohumlarını görüyor ve gösteriyor Yusuf Atılgan. Çok analiz yeteneğim yoktur ama birkaç birşey söylemek istiyorum. Yusuf Atılgan çok sevdiğim bir yazardır. Üç kitabını okudum. Kitaplarının kurgusu,hikayesi,dili hepsi çok güzel ve akıcı. Yarım bir kitap olduğunu söylemem aksine eğer devam etseydi nasıl ederdi diye düşündüm. Çünkü hikaye bence sonuca ulaşmıştı zaten. Çok saygı duyduğum ve önemsediğim bir hocam bir on yıl sonra fikrin değişir dedi. Sebebini açıklamadı. Bir on on beş yıl sonra bunu tekrar düşüneceğim:)
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,356 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bu kitapla birlikte tam on dört kitabını okumuşum. Artık nasıl yazdığını,satır aralarında okuyucuları ile nasıl sohbet ettiğini, hikayeciliğin piri olduğunu,o bir anda düşüren sonlarını o kadar iyi biliyorum ki okurken yakından tanıdığım, yılların dostu olarak görüyorum kendisini.Hikayelerinin yanı sıra fikir kitapları da düşüncelerime, içimde karmaşık kalan birçok soruya cevap oldu ve beni yönlendirdi.Bu inanılmaz bir tat. Okuduğum tüm kitaplarından inanılmaz zevk aldım. Herkese de tavsiye ettim hatta ediyorum. Ama aralarından birini hep tek geçerdim; Uzun Hikaye... Artık Uzun Hikaye ile birlikte söyleyeceğim bir kitabını daha okudum. Tarla Kuşunun Sesi... Kendisi hakkında bir panel yazısı yazmam lazımdı hatta yazmayı çok istedim ama nasip olmadı. Yine de çok yaşa Mustafa Kutlu:)
Tarla Kuşunun Sesi
Tarla Kuşunun SesiMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20172,260 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Anadolu çocuğunun yazdığı destanı çok temiz ve duru bir Türkçe ile anlatan bu mükemmel kitap hakkında cok fazla şey yazılabilir ama ben bunu gerek görmüyorum sadece şunu söylemek istiyorum bu kitabı mutlaka okuyun:)
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hep hatırladığım, hep hatırlayacağım ve uzun zamandır hasret kaldığım hatta bu hasretliğin belki o gerçek değildi veya aslında o kadar mükemmel değildi dedirtecek kadar uzun sürdüğü bu dönemde böyle bi kitap okumak beni biraz sarstı. Hasan Ali Toptaş her zamanki gibi yine çok haklı. Hepimizin içinde birer Alaaddin var. Bu Alaaddin nedir kimdir nasıldır o size kalmış ama ben içimdeki Alaaddini Kaf dağının zirvesine oturtmuşum ve günün birinde beni göreceği anı bekliyorum... Yalan! O Alaaddinler bizi asla görmeyecek ama biz onları hep en yüksekte hep en güzelin içinde hep en değerli olarak göreceğiz. Mükemmel yazarımız yine kalbimizin en derinlerinden bişeyleri çekip çıkartıp gözümüzün önüne koyuyor. İçimizde yer edinmiş o Alaaddini öyle bir anlatıyor ki okurken içinize yerleşmiş elemi yazdıkları ile siliyor. Kendi adıma konuşmak gerekirse yazdıklarını okudukça ben içimi dökmüş gibi hissettim,hafifledim. Bu adam hep yazsın biz hep onu okuyalım :) :)
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20194,465 okunma
104 syf.
6/10 puan verdi
Goethe'nin sitede eksik olan bir kitabıydı. Okuduklarımın arasına eklemek için aradığımda olmadığını farkettim. Sonrasında eklenmesini rica ettim ve hızlı bir şekilde ilgilenip ekledikler bu yüzden çok teşekkür ederim :) Goethe yine enfes edebiyat dilini kullanmış lakin bu sefer Goethe'nın kadına bakış açısı hoşuma gitmedi. Her zaman olduğu gibi teatral bir hava var dilinde ve sebebini bilmesemde bu şekilde bir uslüp olması aşırı hoşuma gidiyor, eğlendiriyor beni. Saf ve temiz duygularla yoğrulmuş karakterlerin klasik aşkı biraz sıkıcı olsa da zevk aldım okurken. Spoi vermek istemiyorum. Yine de okuduğunuz her sayfadan ayrı tat almanız dileğiyle :)
Hermann'la Dorothea
Hermann'la DorotheaJohann Wolfgang Von Goethe · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 1944113 okunma