B.D

B.D
@Nietzschesever
Evet, kirli bir ırmaktır insan.Kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi. ~F.W.N
‍~Öğretmen
20 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Beyniniz neredeyse bedeniniz de oradadır.Ruhunuzun dünyaya çiçeklerle dolu bir vadiden bakmasını tercih edin.Hırs ve kötülüklerle dolu bir uçurumun kenarından değil."
Reklam
"Nerede iki insan gördümse, orada hep bir güç istenci, kudret gördüm. Uşağın istencinde bile efendi olma iradesi gördüm. Daha güçlü olanın iradesi, zayıfı hizmet etmeye ikna eder. Bu irade, hep daha zayıflara efendilik etmek istediğinden, hiç vazgeçmek istemeyeceği tek hazzı olacaktır onun..." ~F.W.N
" Peki, neredeydi bu Ben, bu öz, bu en son nesne ? Et değil bu, kemik değildi, düşünme değil, bilinç değildi, böyle diyordu bilgelerin bilgeleri. "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Filozoflar hükümdar olana ya da hükümdarlar felsefe öğrenene dek, bir toplumun mutluluğa ulaşması mümkün değildir.
Reklam
Varoluşsal yalnızlık, insanın kendisiyle diğerleri arasındaki aşılmaz boşluktur, kişiler arasındaki derin ve doyurucu ilişkilerde bile varolan bir boşluk..
İnsanları değiştirmeye çalışmıyorum.Bir süre sabrediyorum, anlatıyorum. Sürekli vazgeçmeden birilerine bir şeyler anlatırken buluyorum kendimi. Olmadığı vakit çıkıyorum sessiz sedasız hayatlarından. Çünkü bilirim; içleri çöplük olmuş insanların kalbinde çiçek açmaz..
Ve Anne şarkı söylemeye başladı. Her doğan güneş, yeni bir başlangıç, Her doğan güneş, yeniden yaratılmış bir dünya.
"Beklenti içinde olmayanlar kutsanmıştır, hâyâl kırıklığı yaşamayacaklar."
Reklam
Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerine kara kara düşünmeyin.Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir.
"Bir kitabı kapağına göre yargılama" dedi birisi...
Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır.
Belki sen de güvendiğin şeylerin, çok da güvenilir olmadığıyla yüzleşiyorsun. Dünya da senden farklı değil...
Neden insanlar susmayı bilmiyor? O bilir. Susulacak zamanı o bilir..
"Daha mutlu mu dediniz? Duygularıma, tabiatıma aykırı bir durumda nasıl mutlu olabilirim? Ben şimdi özgür bir insanım, dilediğim gibi yaşıyorum. Hem kralların gözüne girmek isteyen o kadar çok insan var ki. Ben ve benim yaradılışımda üç dört kişi saraya girmezsek, kral eksikliğimizi hissetmez, merak etmeyin."
Reklam
Her yola en az bir soruyla çıkılır çünkü: Bir kadın ya da bir ülke nasıl sevilir sahiden?
Bu tür mucizevi dönüşümün her bir ülkede ve vilayette, hatta en ücra yerlerde dahi yaşanması mümkündür. Sadece sihirli ellere, ileri görüşlü, büyük yürekli insanlara, yorulmadan çalışan kültür emekçilerine ihtiyaç var.
"Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım."
O kadar yorgunum ki, size gereğinden fazla hoşgörülü davranıyorum.
"Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir. "
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
Reklam
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kaçının, monotonluktan uzaklaşın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.
Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir.
Sayfa 183Kitabı okudu
Geleceğe ya da geçmişe, düşüncenin özgür olduğu, insanların birbirlerinden farklı oldukları ve yapayalnız yaşamadıkları bir zamana; gerçeğin var olduğu ve yapılanın yok edilemeyeceği bir zamana... Selamlar!
İnsan bazı şeyleri duyduktan sonra eskisi gibi hissetmiyor. Acısına ortak ediyor bir şarkıyı, yoluna yoldaş ediyor bir kitabı ve o günden sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Sayfa 106Kitabı okudu
Gün bitiren ve gün başlayan saatlerin arasında başlıyor bütün hikayemiz.Arda kalan vakitlerde uykunun verdiği o muazzam unutkanlığa sığınıyorum.Hikaye dediğim de kendim yazıp kendim okuduğum devrik cümlelerin gönlüme dimdik oturmasından ibaret. Yoksa ne sen varsın yanımda, ne ben varım yanında. Aynı kalemle farklı kağıtlara yazılmış ve ayrı iklimlere savrulmuş iki yazıyız sadece, hepsi bu...
Kendisiyle kalbi,hisleri,umutları,hayalleri,yalnızlığı ve mutluluğuyla hayata devam ederek konuşmalı insan. Ardında bırakmalı ağrıyı. İnsan, arada dizlerini karnına kadar çekmiş yanıyla içinde yolculuğa çıkabilmeli. Belki her şey daha iyi olur. Belki başka bir hayat mümkündür.
Reklam
İlk olmaya değer bir şey..
Köprünün üzerinde duruyordum Karanlıklar geceye bürünmüş Uzaklardan bir ezgi duyuluyor Ve altın damlalar yağıyordu Titreyen aynası üzerinde suyun Gondollor,ışıklar,musiki,hepsi Esrimiş,yüzüp gittiler alacakaranlığa Benim ruhum, görünmez Parmakların dokunduğu o çalgı Bir barkarol mırıldandı gizlice Binbir renkli mutluluk içinde titreyerek Duyan oldu mu onu ?