Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet CESUR

Ahmet CESUR
@Pensador
Sıkı Okur
En büyük hayalim; insanlığın, fikirlere saygısızlığın en büyük suç sayıldığı bir zamana evrilip, bir kere var olmalık bu hayatta tamamen özgürleşmesi.
164 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İncelemeden ziyade tavsiye etmeyeceğim bir kitap olduğu için bu kısa yazıyı yazma gereği duydum. Amerikalı bir gazeteci - ki kendisi ateist olur, muhtemelen sadece maddi gelir elde etmek adına işin kolayına kaçmış, büyük yazar, düşünür, bilim adamlarının din karşıtı söylemlerini bu kitapta toplamış. İşin o kadar kolayına kaçmış ki kendi yazısı olarak Sadece üç beş satır teşekkürü borç bilirim notu iliştirilmiş. E özlü sözler güzel ve anlamlı da, çoğu zaten bu sitede yazarların kendi eserlerinden alıntı olarak paylaşılıyor. Son olarak ticari fikir babında bana çekici geldi, sağdan soldan özlü sözler bulup kitaplaştırmak ne kadar zor olabilir:)
Ateistin Kutsal Kitabı
Ateistin Kutsal KitabıJoan Konner · Notos Kitap · 2011332 okunma
Reklam
225 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Ne bir isyan Ne bir sitem Ne de bir serzeniş var şiirlerde. Sadece huzur Ve biraz hüzün Ya da birazdan fazla
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriEdgar Allan Poe · İthaki Yayınları · 20181,325 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
113 günde okudu
Distopya merakıma ilk olarak Cesur Yeni Dünya ile başlamıştım. Hayal gücünü zorlayan bu distopik yapıtı okuduktan sonra zıttı Ada'yı listeme alarka ilk fırsatta da onu bitirdim. Ada ütopik bakış olarak her ne kadar iyi olsa da, Huxley'den beklediğimin altında kalmıştı. Ama bir kere Huxley' in fikir ve göndermelerini sevmiştim ve dünyasını tamamen keşfetmeliydim. Felsefi ve dini yorumunu merak ettiğim için üçüncü sıraya Kadim Felsefeyi koydum. Beklediğimin ötesinde bir kitaptı diğebilirim. Tamamen tarafsız kalabilmesi işin en güzel tarafıydı bana göre. Bir de, Din felsefesini değil de, inançların ortak amacı olan Tanrıya ulaşmanın felsefesine değinme şeklide ilgi çekiciydi. Üç büyük dini, aynı zamanda Hinduizm, Budizm ve farklı bazı dinleri, o dine ya da inanca göre öncü sayılabilecek ya da bu konu üzerine mantıklı görüşleri olan kişilerin alıntılarıyla kendi anlatımını pekiştirilmesi anlatım gücünü arttıran en temel unsurlardan biriydi. Mevlana, Eckhart, Lou Tzu, Aziz John gibi kişilerin sözleri bu örnekler arasında. Sonuç olarak dini görüşleri baskın tutmadan, insanın kendi benlik arayışını ve ruhun sonsuzluğa ulaşma çabalarını yöntem edinmiş inançların kullandığı yöntemlerin incelenmiş olduğu bir eser. Kendim için destekleyebikeceğim herhangi bir düşünce bulamamış olsam da farklı görüşler hakkında bilgi edinmek adına benim için faydalıydı. Yani, konuya ilgili olan herkesin kesin okuması tavsiye olunur.
Kadim Felsefe
Kadim FelsefeAldous Huxley · İthaki Yayınları · 2014245 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
123 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Sokrates için hikayenin sonuna, Platon diyalektiği ile ulaşıyoruz. Sokrates' in idamını kaçırmış, ölümünden önce onu son kez görme arzusunu yerine getirememiş olan Ekhekrates, idam esnasında Sokratesin yanında bulunan Phaidon ile karşılaşır ve Sokratesin son gününü anlatmasını ister. Phaidon aslında sadece son gün değil, son zamanlar da her gün Sokrates'in yanına gitmiş ve onu hiç yalnız bırakmamış çok sayıda insandan biri. Onu başkahraman yapan ise, Sokrates'e o gün idamının gerçekleşeceğinin söylendiğini an orada bulunması ve Sokrates ile son konuşmasını gerçekleştirebilmiş olmasıdır. Konuları ise kısaca, Sokrates' in ölümden sonrası için ne düşündüğüdür. Arkadaşları, ölmek üzere olan Sokrates'e nasıl hissettiğini sorarlar ve Sokrates, Hades'e gideceği için mutlu olduğunu, orada onu çok daha huzurlu bir hayatın beklediğini dile getirir. Böylece Sokrates, önce ruhun varlığını, sonra beden işlevini yitirdiğinde ruhun varlığını devam ettirdiğini ve başka bir hayatı sürdürdüğünü ispata girişir. Sokrates' e katılmadığımı söyleyeceğim aklıma gelmezdi:) Her ne kadar beni ikna edememiş olsa bile sonuç olarak sıkmayan uzunlukta, arada kendini tekrar etsede her zaman olduğu gibi ilginç örneklemeler ve katılmak zorunda olunduğu fikirlerin bulunduğu güzel bir eser.
Phaidon
PhaidonPlaton (Eflatun) · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 1997805 okunma
170 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Tolstoy vari bir anlam arayışına düşmüş insanın karşılaşması muhtemel sorular ve bunlara karşı tatmin edici en az üç beş önerme beklentisi içinde okumaya başlamıştım ki maalesef benim için hayal kırıklığı yaratan bir deneyim oldu. Beklenti konusunda çıtayı yüksek tutmuş olmamın da hayal kırıklığı ile bir bağıntısı olabilir tabi ama asıl sebeplere kısaca aşağıda değineyim. Üç ayrı bölümden oluşan kitabın bölümlerinin kısa olması doyuruculuk anlamında eksik kalıyor. Bilgi gibi gözüken kırıntıların neyi anlatmaya çalıştığının ucu bu yüzden açık kalıyor. İçinden cımbızla birkaç alıntı çıkardım ama bunlar da sıradanlıktan çok ileriye giden şeyler değil. İlk bölümde, Nazi toplama kampı içinde kendi deneyimleri ile yaşama umudunu yitirmiş insan üzerinden, psikolojik durum açıklamaları ve bir kaç öneri bulunuyor. Tarihte konu ile ilgili onlarca belgesel ve film varken, kamp hayatının basit anlatımı, insanın içinde bulunduğu anlamsızlığı ve içinde bulunduğu ağır psikolojik durumu anlatmada yetersiz kalıyor. Diğer iki bölüm ise tamamen logoterapi reklamı gibi. Şöyle ki, hastanın özünde yatan sorunları bulmadaki yöntemlerin logoterapi yaklaşımları haricinde yanlış olduğu ve bu yanlış sebebiyle hasta olmayanlara da hasta teşhisi konulduğundan dem vuruyor. Logoterapi tanıtımı yaparken de kitabın ismine yakışır bir açılımdan uzak kalıyor. Konu ile ilgili birkaç arayışı veya eser okumuşluğu olan kişilerin yeni bilgiler edineceğini pek sanmıyorum en azından benim için öyle oldu.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,4bin okunma
Reklam
471 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
30 yıl arayla yazılmış iki kitabın bir oturuşta yazılmış hissi vermesi bence ilk ilgi çeken durum. Birinci ve ikinci kitap aynı muhteşem anlatım biçimleriyle birbirini tamamlıyor. İlk kitaptan 30 yıl sonra da olsa, tek kitap hissi veren ikinci kitabı yazması bence muhteşem olmuş. Çünkü ilk kitap bitiyor ve insan, devam etmeli diyor. Düşsel Konçerto' da olduğu gibi kendini içine çeken kitabın diğerinden tek farkı, hikayelerin daha gerçek ve ayaklarının daha yere basıyor olması. Gog' da anlatılan hikayelerin daha gerçekçi olmasına rağmen konçertoda geçen düşsel hikayelerin şahsım adına daha ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. İkinci kitabın başına iliştirilmiş önsöz niteliğindeki okuyucuya sesleniş kısmını, konusu hakkında daha zengin bilgiye sahip olunabilmesi adına da aynen kopyalıyorum. Şimdiden iyi okumalar "Giovanni Papini GOG’u 1931 yılında yazmıştır. Şüpheci bir düşünceye, mücadeleci bir ruha sahip olan Papini, yarattı­ğı saf, cahil, dünyada olan bitenin, her sistemin nedenini ara­yan, öğrenmek için çırpınan bir Amerikalı milyarder tipi ara­cılığıyla her şeyin boşluğunu, bütün olanların hiçliğini ortaya koyuyor. Tek ihtiyaç bir lokma ekmektir, kaçınılmaz son, ölümdür. GOG’un giriştiği denemeler ona bunları açıklıyor, ama GOG ölmüyor. Yirmi yıl sonra tekrar ortaya çıkıyor, ümitsiz araştırmalarına yeniden başlıyor. Zamanımızda yaşa­yan ünlü insanlarla karşılaşıyor, iç dünyalarını öğreniyor. Hatta ölmüş şöhretlerle de, onlardan kalan yayınlanmamış eserlerinden parçalar, hatıralar yolu ile karşı karşıya gelecek­tir."
Gog
GogGiovanni Papini · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,030 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Düşsel bir yolculuk, muhteşem bir edebiyat konçertosu, sanırım esere yakışan en güzel özet bu. Kitap yaklaşık 10'ar sayfalık, her biri diğerinden daha ilginç güzellikte hikayelerden oluşuyor. Hikayeleri bu denli ilgi çekici kılan ve insanı içine çeken ise kesinlikle konuları değil. Konular sıradanlıktan çok uzak evet fakat onların anlatılış biçimleri çok daha muhteşem. Her hikaye edebiyat nedire örnek olabilecek kadar kaliteli anlatım biçimlerine sahip. Elinizde çok güçlü bir hikaye olabilir ama asıl önemli olan, onu anlatırken kurulan cümlelerdeki kelime seçimleri ve onların yerleşim biçimleridir. İşte kitabı enstrümansız bir edebiyat konçertosuna çeviren de budur, kelimelerin cümle içinde dans ediyor gibi süzülmesi, bir sonraki cümle ile el ele tutuşuyormuş hissi vermesi. Eğer sizin için de bir kitabı okurken konusu ve alanı her ne olursa olsun anlatım biçimi çok önemliyse bu konçertoya kesinlikle dahil olun.
Düşsel Konçerto Cilt 1
Düşsel Konçerto Cilt 1Giovanni Papini · Monokl Yayınları · 2017303 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Düzen tutmaz bir sistem içinde gark olmuş varlığımaza isyanı, sistem karşıtı kitaplarda aramamak gerekli, önce özünü bulmalı insan dedi bana Aruoba. Bir olmak istediğini aramak, bulduğunu sanmak ve aradığının onu aradığını farkına vardığı anda, iki arayanın birbiri için nasıl kendilerini yontmaları gerektiğini şiirle anlattı. Şiirle felsefe, felsefeyle şiir, nasıl felsefi bir şiir diliyle anlatılırın en güzel örneği belki de bu eser. Şiir nedir, felsefe nedir, gerçek nedir, anlam nedir sorularının cevabını Nietzsche'den, Kafka diliyle okumuş gibi hisettim. Bir solukta okuduğum bu arayışı da şiddetle tavsiye ediyorum.
Hani
HaniOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20184,342 okunma
151 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Kimine göre rastgele, kimine göre bir amaç için, bana göre insanlığın henüz cevabını bilmediği, sonsuza yakın ilginçliğin bir araya gelmesi ile dünya üzerine zuhur etmiş yaşama ayrıcalığını sevme yetisini kazanamamış insanların, bir kere varolmalık bu hayattan elini eteğini çekme gereksinimine neden ihtiyaç duyduğunu ve 'hiçlik makamı' denen mertebeye zaten eninde sonunda ulaşacakken, bu kavuşmayı neden erken bir zamana aldığını irdelemiş, okuması kimine göre zor ama özünde anlamlı bir eser. Eserin büyük çoğunluğunda, kalabalıklar içinde yalnızlaşmış, eylemlere anlam yükleyemeyip 'hiçlik makam'ına erişmeyi kendine amaç edinmiş insanları örnek alıp, onlardan uyumsuz olarak bahsederken, kitabın isim seçiminde, anlamca az yer kaplayan Sisyphos mitinin tercih edilmesi tamamen dönemsel reklam stratejisi gibi geldi bana ama sonuç olarak okunup fikir sahibi olunmayı fazlasıyla hak ediyor…
Sisyphos Söyleni
Sisyphos SöyleniAlbert Camus · Adam Yayınları · 19838,4bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Kapitalizm özünde gerçekten kötü mü? Ayn Rand’ın kara tuğla kalınlığındaki Atlas Silkindi emeğini okumadan karar vermemeli insan. Hayatta kalabilmek için gayet basit üç temel ihtiyacımız var aslında. Sadece bu, yaşamak için ye, korunmak için barın ve edep için giyin. Kapitalizm, bu temel ihtiyaçları üretme zahmetine katlanmak yerine yap denileni yapma kolaylığını kabullenen insanların, üretmedikleri temel ihtiyaçlarını süsleme gereksinimleri sonucu ortaya çıkmıştır. Tüm riskleri göze alarak ürettirebilme cesaretini gösteren insanlar sermayeye ulaşmış, üretilmiş fikir ve eylemleri kopyalamayı kolay görmüş insanlarda emek olarak kalmıştır. Bence eseri en güzel özetleyen cümle şu “Emek ve sermayenin ortak çabasıyla para kazanılır. Kazanılan bu parayı kendi aralarında bölüşürler. Sermayenin payına düşene kâr, emeğin payına düşene ücret denir.” Ve devam eden paragrafta geçen, insanlar bencilliklerinden dolayı, kendi paylarına düşeni fazlalaştırmak adına türlü savaş içine girerler, anlatımı. Sonuç olarak eser, insanın gelecek nesillerine DNA’sıyla ilim ve bilim yerine, doyumsuzluğunu aktardığının, dönemi için distopya olsa da günümüz için gerçekliği ispatlanmış bir örneği.
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,7bin okunma
Reklam
99 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Sayısız izm arasında, duyunca bu da varmış arkadaş dediğim Absürdizm i sayesinde tanıdığım Camus, entelliğine yakışır bu kitabı dili geçmiş bir zamanda evrenimize zuhur etmiş. Onun içinde boş boş dolaşan insanların bazılarına nasıl olsa çarpar, vurur, yaralar, belki de iyileştirir düşüncesi ile, ama sanki hiç uğraşmadan, aklına ilk geldiği gibi cümleleri kurup, paltosunun ucu sivri yakalarını kaldırıp, ağzındaki sigaranın yıllardır orada duruyor izlenimi verdiği fotoğrafına yakışır bir Absürdizmcilikle sağa sola serpiştirmiş. Kitabı ilk elime almam uzun zaman önceydi. Miniminnacık olması beni okumaya teşfik etmiş hatta bir iki resim olsa bir çırpıda biter, okuduğum kitap sayısı artar demiştim)) Bir çırpıda yarsını okumuştum ki birden bu adam ne diyor tanrı aşkına demiştim. E tabi sarmadı değip kitabı rafa kaldırmıştım. Çok sonraları anladım ki her sayfasını tekrar tekrar okuyup tuğla tadında bir kitap kıvamına gelebilir, o vakit anlaşılabilirmiş. Yani kitabın sayfa sayısı sizin o an ki hissiyatınıza, anlama yetinizin kuvvetine, focus yeteneğinizin kudretine bağlı olarak değişebiliyor. Henüz okumamış ve okumak niyetinde olan arkadaşlara şahsi tavsiyem, kitabın kısalığına aldanıp hızlı okumaya yeltenmemeleri. Zira benim ilk okuma çabamdaki gibi cümlelerin içinde kaybolup konu buralara nereden geldi demeniz çok muhtemel.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,2bin okunma
420 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ahad oğlu Gazâ!! Yaşamaktan sıkılan, ölmekten korkan, bu yüzden yaşamayı sevmeye çalışan sıradan bir çocuk Gazâ. Ona yakıştırılan çocuk sıfatı sıradan olsa da, yaşantısı bir o kadar çok olağan dışılıklarla dolmuş, onu bir cani olması gerektiğine inandırmış kadar sıradan. Acı mı, ne mutlu ki biz onunla henüz hiç yüzleşmemişiz dedirten varoluş
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,7bin okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bu kitabı incelemek için yeterli teknik bilgim olmadığını itiraf etmeliyim önce. Bunu belirtmemdeki sebep çok fazla teknik bilgi içerdiği için değil, mantığımın ve algımın bugüne kadar kabul edebildiği düşüncelerin tamamını çürütmeye dayalı deneylerle ve deneyimlerle karşıma çıkmış olması. Kitabın kaynakça kısmı bile kalın bir kitap gibi, bu da
Dört Arketip
Dört ArketipCarl Gustav Jung · Metis Yayınları · 20211,797 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Felsefe var olanların varlığı, kaynağı, anlamı ve nedeni üzerine düşünme ve bilginin bilimsel olarak araştırılmasına verilen addır. Bu anlatım bile bazılarımızı kuramların derinine inme konusunda isteksizliğe itebilir. Yüzeysel yaşamanın popülerleştiği, sorgulamadan kabullenmenin ayyuka çıktığı, sistemin çarklarının artık değiştirilemeyecek kadar güçlü olduğunun düşünülmesi farkındalık için düşünmenin önümüzdeki en büyük engelleri gibi duruyor. Bilimin nasıl, felsefenin neden diye sorduğu algısal hayat kuramının içinde farkındalığımıza ulaşabilmek için yüzeysel de olsa bu kavramların incelenmesi gerektiği kanısındayım. Felsefe kısmından işe başlamak için, içinde tahminimden fazla mizahi anlatım bulunan, kavramları anlamayı fıkralı örneklemelerle kolaylaştıran ve okuması, anlaşılması muazzam kolay olan bu kitap siftah aracı olabilir.
Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer
Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara GirerThomas Cathcart · Aylak Kitap · 20122,132 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Kitap kutsal mıdır bilinmez ama görmezden geldiğimiz tüm gerçeklerle yüzleşmenizi sağlıyor. Okuması ciddi cesaret isteyen fikirlerle hırpalıyor zihninizi. Cesaretinizi toplayıp fikirleri irdeledikçe, kolunuzdan sımsıkı tutup hızlı adımlarla karanlığın merkezine götürüyor okuru. Karşınıza çıkacak tek şey gerçeğin karanlığı. Aydınlık ve huzur doluymuş gibi gözüken hayatlarımızın yapay ışıkladan ibaret olduğunu, gerçek ışığın farkındalık olduğunu, farkındalık için uyanmak, uyandığınızda da içsel, dinsel, tinsel kaosla yüzleşmeniz gerektiğini haykırıyor her satırda kulaklarınıza. Kendine ciddi derecede koyu savunucular bulmuş ideolojilerin tümüne saldırılarda bulunuyor. Meşrulaşmaların tümden çürüdüğün, insanlığın buna göz yumarak dünyayı nasıl daha kötü hale getirdiğine ikna ediyor. Sistemin oluşturduğu hiyerarşik yozlaşmışlığı, yüksek merdivenlerdeki elit burjuvaları doyurmak için alt tabaka insanların gereğinden fazla ürediğini, üretici düşünceler yaratmaktan insanların ne denli uzaklaştığını ve kaos ortadan kaldırılabilmesi için yıkımın şart olması gerektiğini savunduğu için anlatımı kötümser gibi gözükebilir ancak konu pembe düşler olmadığı için farklı bir anlatımda düşünülemez. Kitabın sertliğine yakışır bir şarkı fikirlerin içine girmeği kolaylaştırabilir. youtube.com/watch?v=S5TnPjO...
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Sel Yayınları · 20162,185 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Sadece genel kültür olsun diye bile azıcık dış politika okuyan birisinin bildiklerine ilave, hadi canım sende dedirtecek bilgiler içermiyor. Daha derinlere inen bir anlatım ve bilgi içeriği bekliyordum, hayal kırıklığına uğradım. Kapital hiyerarşinin üst basamaklarında gözüken ülkerden amerikanın petrol ve diğer değerli yeraltı kaynaklarına sahip üçüncü dünya ülkelerini ele geçirmek için kullandığı borçlandır, olmazsa içten karıştır, o da olmazsa bir bahane bulup askeri güç kullan sıralamasını çoğumuz bilir. Bir iki firma ve şahıs isimden başka bir ifşa içermiyor.
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
Bir Ekonomik Tetikçinin İtiraflarıJohn Perkins · April Yayıncılık · 20043,315 okunma
Reklam
732 syf.
·
Puan vermedi
Sokratesin ardında bir yazı bırakmamış olmasına rağmen, düşünceleri, hayata karşı özgürlüğü benimsemesi, dönemin gençleri üzerinde bıraktığı ve günümüze kadar ulaşan etkileri ne denli önemli bir düşünür olduğunun bence en büyük ispatı. Düşüncelerinin öğrencileri taradından aktarılmış olması –öncelikle platon un, her ne kadar kuvvetlerini azaltmış olabileceğini göstersede aslında onu ikinci ağızdan dinlemekte yeterince düşündürücü ve etkileyici. Dönemi, sokratesi savunma yapmak zorunda bırakan süreci, politikayı bütün ısrarlara rağmen reddedişi, gençlere bilgi aşılama yöntemleri ve süreci, aşk, aile ve dostluk olgularına bakış açısını ayrıntılı bir roman olarak okumak isterseniz kesinlikle tavsiye ederim.
Sokrates - Tanrıdan İnsana Karanlıktan Aydınlığa
Sokrates - Tanrıdan İnsana Karanlıktan AydınlığaJosef Toman · Yurt Yayınları · 2006125 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Proletaryanın burjuvazi karşısında her geçen gün daha değersiz hale gelmesine getirilen eleştiri muhakkak yerinde ve çok önemli. Emek ne kadar yoğunsa verilen maddi karşılığın azalan eğrisine göz yummakta mümkün değil. Bunun için verilen savaş, proletaryanın bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi için verilen tavsiyeler, ezilen emekçilerin yanında olunması, onları aydınlanmaya çağırması bu ideolojinin kesin kabul görmesi gereken hakikatleri. İki sınıf arasındaki eşitliği sağlamak adına yetkilerin devlete teslim edilme fikri ise komünizmle ayrıştığım en büyük nokta. Proleter kesimin burjuvazinin fikirlerine karşı verdiği emeğin değerini devlet nezlinde yükseltmeye çalışmak yerine, bu alt tabakanın emeklerini fikir üretme eylemi üzerinde yükseltmeye çalışmak bence insani gelişim adına çok daha anlamlı, faydalı olacaktır.
Komünist Manifesto
Komünist ManifestoKarl Marx · Can Yayınları · 201913,4bin okunma
531 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Her ne kadar kendisi hayır desede bence yeraltı edebiyatını iyi icra eden yerli bir temsilcimiz. Bazı okurların yeraltı edebiyatını ergen edebiyatı olarak gördüğünü biliyorum ancak kesinlikle katılmıyorum. Belki onsekizini yeni aşmış kişilerin karşılaştığı, beklentilerinden ve hayallerinden uzak çürümüş gerçekler, bu yazılarda kendilerine yakın felsefe ve düşünceleri benimsemelerinde büyük etken olabilir ancak ileryen yaşlarında bu çürümüşlüğü kabul etmelerini ve onun bir parçası olmaları gerektiğini göstermez. Kişiye göre değişsede ben huzuru, içine girdiğimde kelimelerin beni vurduğu yazıları seviyorum. Işık bir metadır ama var olmak için karanlığa, boşluğa gereksinimi vardır. İşte bu yüzden ışık geçici ve karanlık gerçektir. Yazılardaki karanlığı, ışığı sevdiyim ona ihtiyaç duyduğum ve aydınlığın var olması için karanlıkla barışık olmam gerektiğini bildiğim için seviyorum. İncelemede kitaptan bahsetmedim, sadece betimlemelerin çekiciliği için bile okumanızı tavsiye ediyorum.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma
412 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
İnsandan önce neydik sorusuna teorik olarak cevap vermeye çalışılmış, ancak yeteri kadar kanıt barındırmıyor. Evrimi anlatmaya, maymundan önce neydik teorisi ile başlayıp, iki farklı birbirine yakın dna sahibi memeliden zeki olanın, fizik gücü yüksek olan türü yok ettiği teorisiyle devam ediyor. Anlatım dili çok basit olduğu için belki bilmiyorum, okurken ilk kez duyduklarınız bile size hayret verip araştırma merakı uyandırmıyor. Bitirmekte zorlandım açıkçası. Bir çok konuda bilim adamlarının dahi ortak kanıya varamadıklarından bahsedip çoğunluğun kabülünü baz alıyor. Evrim muhakkak gerçekleştiğine inandığım en güçlü kavram ancak bu boyutuyla değil.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
680 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
Her sayfasında alıntı yapılabilecek cümleler bulabileceğiniz muhteşem bir eser. Ne zaman kitaptan bir alıntı yapsam es geçtiğim her cümleye haksızlık ettiğimi hissediyorum. Kitabı henüz bitirmedim ancak mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüp incelemeyi paylaşmak istedim. Kitabın ismi muhteşem bir ironi. Her okumaya başladığımda kendimi içinden çıkmak istemediğim bir dünyaya sürüklenmiş buluyorum. Yazım dilinin anlatı olması bende, muhteşem bir bilgenin karşısında oturup tecrübelerini dinlediğim hissi uyandırıyor. Karamsarlık ve hiçliğin hiçbir zaman insan ufkunu aydınlatacak düzeyde anlatılabileceğini düşünemezdim. Anlatımındaki karanlık ve negatif enerji okuma esnasında kesinlikle sizi boşluğa sürüklemiyor. Aksine hiçliğin, mutlak gerçekliğin içindeki her gerçek varsayım kadar yeri olduğunu kanıtlıyor.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,5bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Gitmek istediğim yerlerden de gitmek isteyeceğimi bile bile gitmek istiyorum buralardan, oralarda da olmadıklarından emin olduklarımı aramak için. Kitap, benimde aylak sayılabileceğim gezgin bir dönemimde, uzun bir yolculuk esnasında yazdığım bu yazıyı ve o dönem ki arayışımı hatırlattı bana. Nerde ve neyde olduğunu bilmeden huzuru, mutluluğu, hayatın gereklilği ve taşıdığı anlamı aramak. Bence kitabın en güzel özeti şu paragrar " Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde gider gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insanlar yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur ; kimi müdürlüğüne ; kimi işine , sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi , en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez."
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,8bin okunma