Yazar Abdülhamid döneminde etkin bir Macar yahudisidir. Hatta herzl ile Abdülhamid'i görüştüren kişi de kendisidir. Bu onun ajan olduğu anlamını çıkarmasa da İngiltere ile de ilişkileri olduğu için farklı bir vizyonu olan arabulucu diyebiliriz. Macar olduğu için Türklere kendini yakın hissediyor da olabilir. Bu kitapta Orta Asya seyahatini anlatan bir gezi kitabıdır. Aslında amacı Macar dilinin kökeni araştırmak olsa da bana pek öyle bir izlenim vermedi. Bu geziyi de hacı kılığına girip Osmanlı pasaportu ile yapıyor. Hacı kimliği ile yapmasından da İslam dünyasının hacı sınıfına karşı ne kadar safça ve iyiniyetli davrandığını görebiliriz. Çünkü o dönemde şiilerin sunnilerin, farklı Türkmen boylarının sürekli savaş ve mücadele içinde olduğu bir dönem. Tahran, ısfahan, herat gibi etnik bakımından farklı kimlikleri barındıran tarih boyunca sürekli cehaletin ve çatışmaların geçtiği yerleri bu kimliğe sığınarak gezmiş ve pek çok seyyahın başaramadığını başarmıştır. Kitabı bu bölgeleri merak eden ve sosyolojik durumlarına ilgi duyanların okumasını tavsiye ederim. Gezisinde Türkmen boyları, harzemliler, iranlılar hakkında pek çok şey öğrenebilirsiniz. Bu toprakların tarihini bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca her hacıya hocaya her dönemde ilahi bir nitelik vermenin ironiliğini görmekte bize ders olsun. Her hacıyım diyen sakallı kişiyi masum sanmayın.