Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

dilan deniz

dilan deniz
@anna_karenn
burası benim mini kitap arşivim instagram.com/sevgiliibilge?i...
·
Puan vermedi
Victoria döneminde ki kadınların konumunu, statüsünü ve sınıf ayrımını ele alan bu kitapta farklı sınıftan iki insanın aşkını ve Eyre'nin zorlu bir yaşam hikayesi anlatılmakta. Kitap oldukça akıcı ve anlamlı. Mutlaka okunması gereken klasiklerden
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,4bin okunma
Reklam
258 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle Jack London’un yazmış olduğu bir eserin kötü olma ihtimali zaten yok diyebilirim. Çünkü anlatımı, dili, akıcılığı o kadar güzel ki.. Kitap konu olarak aslında bize bir kurdun hikayesini anlatıyor. Ama aslında bu kurt üzerinden bir yandan da insanı, sevgiyi, tanrıyı anlatan güzel bir hikaye. Aynı zaman da bir hayvan üzerinden bizlere sevgiyi, sevginin gücünü ve aslında sevgiyle her şeyin üstesinden gelinebileceği anlatılıyor. Tabii aynı zaman da bir kurt gözünden kendi insanlığımızı da sorgulatıyor. Bazen bazı insanların o acımasızlığını, diğer canlıların hayatına müdahale edişini ve insanlar ve canlılar arasındaki o hakkaniyetsizliği de gözler önüne seriyor. O canlıların yerine kendimizi koydurtup, empati kurmamızı, onların acısını, yaşadıklarını insan olarak hissetmemizi sağlıyor. Ve hissettiriyor da. Bana göre sadece bir kurdun değil bütün insanlığın öyküsünün anlatıldığı bir kitap. Çünkü çoğu konuya değinmekte, okuduğunuz zaman anlayacağınızı düşünüyorum. İyi okumalar diliyorum..
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,7bin okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
Dostoyevski'nin daha 23 yaşındayken yazmış olduğu bir eser. O yaşlarda olmasına rağmen gerçekten çok mükemmel, akıcı, tüm konulara değinerek yazmış olduğu bi eser. Bu yuzden Dostoyevski'nin yeri her zaman ayrıdır. Bakıldığı zaman daha o zamanlardan şu zamanı görebilmiş. Günümüzde de o yaşlarda olup Dostoyevski'nin anlattığı gibi yaşayanlar var. Helal olsun diyorum. Ve herkesin okumasi gereken bi eser olduğunu düşünüyorum. Kitabın konusu, içeriği icin de aslinda detaya gerek yok ama Dostoyevski kitabında; aşkı, yoksulluğu, mutsuzluğu, hor görülmeyi, önyargıyı, utancı, çaresizliği, cesaretsizliği, sonuna kadar hissettirerek anlatmış. Sizlerin de hissederek okumanızı tavsiye ederim.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
90 syf.
8/10 puan verdi
Piyes türünde yazılmış bir eser. Kitabımız adını kitapta geçen Vanya dayı karakterinden almış. Eser için kısa ve öz diyebilirim. Çünkü kısa olmasına rağmen dolu dolu bir anlatım var ve sıkıcı değil. Mesela boşa harcanan zamanı, sebebi olmayan hayatları, imkânsız aşkları, umutsuzluğu ve bunlardan doğan mutsuzluğu anlatıyor. Kitabı okurken kendi kendinizin yaşam amacını sorguluyorsunuz. Bazen de kaçırdığınız fırsatlar geliyor aklınıza. Kitap düşündürüp, sorgulatıyor. Bunu yaparken de sıkıcı olmadan, akıcı bir dil ile yapabiliyor. O yüzden kitabı çok beğendiğimi söyleyebilirim.
Vanya Dayı
Vanya DayıAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,8bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Kirpinin Zarafetini okuyan biri olarak bu kitabı sevemedim. Belki kıyaslama yapmak yanlıştır. Ama o yazarın kaleminden yakaladığım o tadı bu kitabında alamadim. O yüzden pek sevemedim. Yine de konusu güzeldi.
Gurmenin Son Yemeği
Gurmenin Son YemeğiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2015183 okunma
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dorian Gray ' in Portresi, Oscar Wilde ' nin tek romanıdır. Aslında tek eseri olarak biliniyor ama öyle değil. Öncelikle bunu belirtmek istedim. Ve kitabı kesinlikle okumanız gerektiğini şimdiden söylüyorum. Kitabımız Dorian'ın etrafında dönüyor. Ve onunla beraber iyi tarafımız diyebilceğim Basıl ve Henry kötü değil de uzak ya da kaçtığımız tarafımız diyebilirim. Yalnız Henry'nin sözleri, düşünceleri çarpıcı ve etkileyici. Rahatsız edici gerçekleri pat pat söylüyor. Kitap bizi öyle güzel, akıcı biçimde içine alıyor ki kendimizi bir yandan Basil bi yandan Henry diğer yandan da Dorian yerine koyabiliyoruz. Wilde okuru sorguya çekiyor. Acaba ben olsam burada ne yapardım dediğiniz oluyor. Bir sonra ki sayfayı merak ettiriyor. Bu bakımlardan kitap çok sürükleyici diyebilirim. Kitapta insan ruhu, çekilen acılar, kibir, pişmanlık, sevgi.. her şey mevcut. Kitap aynı zaman da esnetiği, zevki ve sanatı öyle içten hissettiriyor ki. Kendi tutkularımızı da görebiliyoruz. Kitapta bi yer de şöyle yazıyor : " Cennette cehennemde içimizde.." söze bakınca ne kadar doğru olduğunu görebiliyorum. Gerçekten de düşünsenize hiç yaşlanmıyorsunuz hep aynı kalıyorsunuz ama sizin bir porteniz var ve bu sizin kötülüğünüzü, hırsınızı falan yansıtıyor Hani bakınca yüzünüzde bir değişiklik yok ama karşınızda duran portre de var. Devam edebilir misiniz, ne hissedersiniz?
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201873,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Stefan'ın 80 sayfalık bir eseri. Kitap baktığımız zaman kısa ve bir saate bitecek bir kitap. Hani diyorum 80 sayfaya ne sığdırabilir ki bir yazar? Ama sonra bakıyorum ki Stefan 80 sayfaya ihaneti, sevgiyi, korkuyu, yalanı, heyecanı, aşkı, nefreti de sığdırabilmiş. Aynı zaman da sorgulamayı. Bana göre bir kitap bana beni sorgulatmayı başarıyorsa amacına ulaşmıştır. Oturup düşünüyorsunuz varsa kendi suçunuzu ya da başınıza gelirse ne yapabileceğinizi..? Bu bakımdan harika bir eser diyebilirim. Okunması gereken kitaplardan, ertelemeyelim..
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,3bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
Stefan'ın kalemi o kadar harika ki.. Daha başlar başlamaz kitap akıp gidiyor. Kitabımız 3 ayrı bölümden oluşuyor. Aslında bakıldığı zaman bir gün de bitilir gibi duruyor. Ama bana göre bu kitabı bir gün de bitirmek yerine anlayarak, yaşayarak, sorgulayarak okunmalı. Kitapta Tanrıya hesap soruluyor gibi görülünse de insanın aslında kendisiyle yüzleştiğini, kendisine sorular sorduğunu görüyoruz. Hissederek, soruları kendimize de sorarak okuduğumuz zaman tat alınabilecek bir kitap. Stefan Zweig'in yine ruha dokunan bir eseri ve herkesin okumasını öneriyorum. Şimdiden iyi okumalar.
Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor
Rahel Tanrı’yla HesaplaşıyorStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
577 syf.
·
Puan vermedi
Kitap biraz masalsı gibi geldi bana. Genel anlam da güzel olsa hızlandırılmış hissi de verdi. Hani bir sonra ki sayfa da olay olmuş, bitmis oluyordu. Tarihîn gerçekliği konusu da zaten muamma. Kitapta bazi yerler dikkattimi çekmedi de diyemem. Pek ne diyeceğimi bilemiyorum kitap hakkında.
Bir Hürrem Masalı
Bir Hürrem MasalıColin Falconer · İnkılap · 2001344 okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın dili, akıcılığı baya iyi okutuyor. Bir sonra ki sayfa da ne olacak diye bekliyorsunuz. Hatta daha kötü ne olabilir ki diyoruz ama daha kötüsü de oluyor. Kitabı okurken içinin burkulmaması ya da kitabı bırakıp bir derin nefes alıp devam etmemek elde değil. Savaş durumunda olan bir ülkenin kadınlarını ve çocukların yaşadığı zorbalığı anlatan bir kitap. Yaşanan bu zorlu süreçte en çok etkilenen ve haksızlığa uğrayan kişilerin kadınlar, çocuklar olduğunu görmekteyiz. Bir yandan Meryem’in hikayesi diğer yandan Leyla’nın ve onların buluşması. Bir taraftan kaybolan bir hayat, geri gelemeyecek günler, sonu nasıl biterse bitsin telafisi var mı ki kaybolan yılların... Leyla'nın ‘’ bu bedelsiz bir huzur değil.” cümlesi aslında her şeyi özetlemekte. Hep bir savaş vererek, bir bedel ödeyerek, bazen bir göz yaşı bazen bir gülümseme ile ulaşıyoruz hazin sona.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,1bin okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli’nin kısa gibi görünse de için de derin anlam, geniş konuları bulunduran bir eseri. 126 sayfalık kitap içeresine kocaman bir dünya sığdırmış. Hani diyoruz ki bu bir hikaye ama sadece hikaye değil. Bir hikaye ile birçok yere değiniyor. Mesela, kadının gücüne atıfta bulunuşu, Mustafa'nın çektiği acılar, çocuğun bir aile için önemi, mültecilerin dramı, aşk, aile sevgisi, tarih, köylü yaşamı...
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,8bin okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
Stefan Zweig
Yine Stefan Zweig ve yine ayraç kullandırtmayan bir eseri. Kitap kısa olsa da etkisi büyük. Hatta ben bunu ufaktan kişisel gelişim olarak da görüyorum. Çünkü nasıl ki Doktor R. sadece satranca tutunmuşsa ya da tutunmak zorunda bırakılmışsa bizlerin de gerçek hayatta bazen bunu yaptığımız oluyor. Bazen akademik başarı bazen aşk... Bizler de bunu yaşıyoruz, yapıyoruz tek amaca yöneliyoruz ve hem gerçek hayatta hem de kitapta bunun iyi bir şey olmadığını görmekteyiz. Stefan'da da bunu seviyorum kısa ve öz bir şekilde okura bunları aktarabiliyor. O yüzden mutlaka herkes Stefan Zweig’in eserlerini okumalı, okutmalı. Kitapta iki karakter var biri Doktor R. ki benim için aynı zaman da Stefan'dı. Bir diğeri de Czentovic bu da egolu, sevimsiz biri. Stefan da bizlere bu iki karakterin satrançla buluşmasının hikayesini anlatıyor. Beni etkileyen kısım Doktor R.’nin hikayesi oldu. Kitapta hitlerin yaptığı zulümden bahsedilmiş. Zamanında yaptıkları işkenceler yer alıyor. Hem fiziksel hem ruhsal. Doktor R.’nin yasadığı acımasız işkence de yer alıyor ve insanın etkilenmemesi mümkün değil. Kitabin değindiği yerler, alıntılar çok anlamlı. Etkilendiğim yer de hiçlik duygusu yani insanları hiçliğe iten o durumu öyle bir anlatmış ki sadece anca bu kadar iyi anlatılabilirdi diyorum. İnsanın bedenine değil ruhuna yapılan işkenceyi anlatmış. Ne kadar ağır olduğunu adeta hissediyoruz. Okunması gereken kitaplardan diyorum ve iyi okumalar diliyorum. Stefan Zweig’in bu eseri bizlere bıraktıktan sonra intihar ettiğini biliyor muydunuz?
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Hikayelerden oluşan bir kitap. Ama ne yazık ki bazı hikayeler bir birinden kopuk, anlamsız geldi. Ama aynı zaman da sevdiğim hikayeler de oldu. Zaten göz açıp kapatıncaya kadar biten kitaplardan. Okumak isteyen olursa okuyabilir.
Meczup
MeczupHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,9bin okunma
68 syf.
7/10 puan verdi
Kitaplar da dizilerde normalde hep erkekler mektup yazar, aşkını itiraf eder ya burada ise kadın bunu yapıyor. Stefan farkı diyorum buna. Kitap bir mektup gibi olduğu için bir oturuşta bitiriliyor. Mektuba da ne sığdırabilirse sığdırılmış durumda. Kitapta bir kadın bir aşkı nasıl yaşayabilir, ne kadar devam ettirebilir gibi soruların cevabını da görüyoruz. Ama ben buna aşk diyor muyum diye soracaksanız hayır değil. Kadın ne kadar karşı tarafı düşündüğünü söylese de ben bencillik görüyorum. Yani âşık olduğu kişiden bir çocuğu var ne olursa olsun haber vermeliydi. Ya da bunu öldükten öğretmesiydi. Ne yazık ki kitapta ki kadının aşkı bana geçmedi hatta yer yer sıkıldığım anlar da oldu. Yani bu aşk değildi sanki takıntılık gibiydi. Belki de hiç böyle sevemediğim ya da sevilmediğim için böyle düşünüyorumdur. Sonuçta yaşanmışlıklar başka hissettirir. Bir de şunu da düşündürttü: Evet R. bir mektupla da olsa gerçeği öğrendi, bizler de bir yaşanmışlığı öğrendik. Ama acaba böyle daha nasıl hayatlar vardır ve biz yaşanan şeylerin ne kadarını biliyoruz. Bizler de bir gün bu hayattan gideceğiz ve umarım bir iz bırakarak, ismimizi bir yerlere kazıyarak gideriz. Anlatmaya, anlatılmaya değer şeyler yaşamamız dileği ile iyi okumalar...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,5bin okunma
629 syf.
7/10 puan verdi
İnce Memed serisini dönemlere ayıracak olsaydım. İnce memed 3 için duraklama dönemi diyebilirdim. Çünkü ince memed 1 ve 2'den sonra 3 aşırı derece yordu beni. Kitabı okurken İnce Memed’i özlediğim yerler oluyordu. Sürekli bir sonraki sayfa da gelecek diye bekledim. Ama maalesef hep geç kaldı Ayrıca romana yeni karakterler de gelmiş. Onlardan biraz fazla bahsedilmiş. Belki de bu yüzden sıkıldım. Bir de kitabın yaklaşık 100 sayfasında İnce Memed öldü mü, yaşıyor mu bunu bilinmezliğine bırakmışlar ama biliyoruz ki yaşıyor o yüzden biraz sıkıcı geldi. Ama İnce Memed’in olduğu kısımlar güzeldi. İnce Memed’in bir şeyleri sorgulayışı, bırakmak istemesi, yorgunluğu... Aynı zaman da Seyran’ı daha çok görmek isterdim. Roman da o kadar yeni karakterlere yer vermek yerine keşke biraz daha Seyran’a yer verilmiş olsaydı. Kitap için yorumlarım böyle olsa da Yaşar Kemal’in verdiği mesajlar o başkaldırma, adalet duygusu, yaşanan olaylar karşısında alınan tavırlar, geçmişte işlerin nasıl döndüğü falan bu gibi meseleler açısından da 10/10 diyebilirim. Aynı zaman da başka bir kitap olsaydı belki bırakabilirdim ama ne olursa olsun Yaşar Kemal’in dilinin akıcılığı, sadeliği okutuyor. Ama gerçekte şu ki 4 okumak için zaman vereceğim.
İnce Memed 3
İnce Memed 3Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202319,6bin okunma
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.