Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cramo

Cramo
@cramo
2 Şubat
89 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
224 syf.
·
Puan vermedi
·
117 günde okudu
Eğer bu kitap Ahmet Ümit'in okuyacağınız ilk kitabı olacaksa sakince kitabı rafa kaldırın ve şimdilik okumayın. Ben Ahmet Ümit'in anlatımını ve eserlerini severim, birçok kitabında sayfa aralarında dolaşırım rutin hayatımı yaşarken. Ancak bu kitabı beni şaşırttı. İlk bölümü güzel olmasına rağmen diğer kitaplarından çok uzaktı seviye olarak. Demem o ki, eğer bir Başkomiser Nevzat eserini tercih edecekseniz ilk değil son tercihiniz bu olmalı. Yoksa Ahmet Ümit'i yanlış tanırsınız ve bir Beyoğlu'nun En Güzel Abisi, bir Kırlangıç Çığlığı ya da bir Beyoğlu Rapsodisi romanına uzaktan bakıp bu da Aşkımız Eski Bir Roman seviyesindeyse şimdilik kalsın dersiniz. Keyifli okumalar.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,7bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Jack London
Jack London
günümüz psikolojisinde de epey yer edinen hallere değiniyor, savaşlarda insanların büründüğü psikolojiler de buna örnek. İnsanlar kontrolden çıkmış vaziyette acımasızca birilerine saldırabiliyor. Cani saldırıların kastı aslında emir ve psikolojik kölelik. Sayfalarda bunlara rastladım, "Buck" üzerinden dolaylı bir örnek olsa da aslında anlatılmak istenen canlı psikolojisi. London
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin Çağrısı
'nda, derinlerde bir yerde bunu şöyle özetlemiş; "Yaşamda ulaşılan ve yaşam boyunca daha ötesine geçilemeyen bir coşku ve kendinden geçiş doruğu vardır, ve yaşamın çelişkisi şudur ki, bu coşku, bu kendinden geçiş insanın hem en hayat dolu, hem de kendinin hayatta olduğunu tamamen unuttuğu bir anda gerçekleşir. Bu coşkuyu, bu hayatta olduğunu unutma halini, sanatçılar yaşar ve bu coşku onu bir alevin alazlaması gibi yalayıp geçer; bunu muharebe meydanında savaş çığlığına kapılan ve kendini savunacak durumda olmayanlar ve teslim olmak isteyenler de dahil hiç kimsenin canını bağışlamayan asker yaşar..."
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Remzi Kitabevi · 202232,3bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Bazı satırlarında gökyüzüne bakıp düşünüyorum, bu satırda ne var benim anlayamadığım? Anlamadığın satırları ne kadar okuyabilirsin? Acaba yazar pes mi etti? Şimdiye kadar bütün anlamlı cümleler kurulmuştur, ben benden ibaretim dedi de bu satırları sorgulamadan mı yazdı? Biraz endişeliyim, hem yazardan hem kendimden.
Yol İnsanları
Yol İnsanlarıBetül Tarıman · Can Yayınları · 200413 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Birçok okur bu kitaba tavsiye üzerine başlıyor, etrafındaki insanların tavsiyesi bir kenara dursun, herhangi bir yerde "Mustafa Kemal Atatürk'ün okulların müfredatına konulmasını istediği kitap" ibaresini gören, bu kitabı kütüphanesinin baş köşesine koymuş bulunuyor. Peki bu kitap neden başköşemizde yer alıyor? Grigoriy Petrov Finlerin gerek çevresel etkenleri konu alan gerçek bataklık betimlemesini gerekse zihinleri konu alan mecazi bataklık betimlemesini o kadar iyi aktarıyor ki. Petrov bu kitabıyla, terkedilmiş gibi gözüken umutsuz topraklar, savaşların, vazgeçişlerin, kaybolan umutların eseri olan insanların bir düşünceyle nasıl tekrar kendini bulduğunu, sonbahar örtüsünün terk edilip ilkbahara nasıl adım atıldığını, kurumuş yaprakların suya olan inancını, insanların özveri sayesinde nerelere gelebileceğini her okura ilmek ilmek işliyordur eminim. Aydın insanların umudunu kaybetmeyişleri, disiplinleri ve mücadeleleri, ülkelerini bataklıktan kurtarmak için yaşamın her kesitine, yaşantının her alanına dair planlar yapmaları, her yaş kesiminde kim ne ile mutlu olur, kim ülkesine nasıl faydalı olur, kim geleceğe altın kılavuzlar bırakır mottosu bu kitabın özetine dönüşüyor. Kitabın sonlarına doğru, şimdiye kadar edindiği tecrübelerden bir vizyona sahip olsa da, "daha küçük bir yaşta okusam hayata bakış açım çok daha farklı olurdu" diyor insan.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 200799,6bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bu toprakların rengine aşinayım, Yaşar Kemal'in yorumladığı duygularda benim de geçmişim var, her eserinde her satırında çocukluğuma dair izler buluyorum. Şöyle bir cümlesi vardı; "Ben şimdi, 1941 ve 1942'yi yazıyorum ya, siz bunu 1962 yazındaki batöz ırgatlarının yaşayışı olarak kabul etmelisiniz." İşte bu cümleyi dikkate aldığımda bu topraklarda yine aynı adımlar, yine aynı uğraşlar, yine 1941'ler olduğunu görüyorum. Şiirleri bazen kendime, bazen eşime, bazen de henüz doğmasını beklediğimiz çocuğumuza okudum. Çünkü benim çocukluğum bu satırlarda süzülüyor. Tavsiye mi? Kısa bir eser, biraz düz metin biraz şiir, ama emin olun ayırdığınız her saniye size teşekkür eder bu eser için.
Bugünlerde Bahar İndi
Bugünlerde Bahar İndiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20101,845 okunma
Reklam
102 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Köylerde yaşanan amansız konuşmalarla insanların hayatlarına yön veren dedikodular. Bitmedi, bitmeyecek. Çehresi değişecek sadece. Kitabı elinizde aldığınızda kendinizi Çukurova'da bir köyde buluyorsunuz. İnsan psikolojisinin köklerine kadar işlendiği satırlar kendine sizi öyle bir bağlıyor ki, kitabı bitirmeden bırakmak istemiyorsunuz. Yaşar Kemal'in yine Çukurova insanını çok güzel işlediği eserlerinden biri. İnsan çıkmaza girince duyduğu her cümleden umut bekler, insan dediğimiz yola çıkınca yol göstereni çok olur.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,1bin okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba başlar başlamaz kendimi örgünün içinde buldum, sanki efsanenin yaşandığı zaman oradaymışım, olaylara canlı canlı şahit olmuşum gibi.
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
'in betimlemesi bu derece iyiydi. Kitabı okurken
Abidin Dino
Abidin Dino
'nun çizimleri duyguları mükemmel yansıtıyordu. Son sayfalarda töre vurguları, namus mevzusu ters köşe yapsa da kitabın sonunda içim buruk kaldı. İnsan güzel satırlardan başını kaldırdığında o dünyanın detaylarını içinden atamıyor, hatta görsel bir şeyler arıyor etrafında, satırları yorumlayan görselleri arıyor. Hal böyleyken filmi var mı diye araştırdım, film eski bir film ve filmdeki olaylar, geçişler ve hatta yüzler.. kitabın yanından bile geçemez. Bir aşkın kendisini sonsuzluğa uğurlaması o aşkın başladığı veya bittiği anlamına gelmez, yarıda kaldığını gösterir. Bir gün fırsatım olursa olayın geçtiği, Ağrı Dağı'nı, Küp Gölü'nü ve Hoşap Kalesini gezmeye gideceğim.
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Görsel Yayıncılık · 199427,4bin okunma
412 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Yazılar ya da kitaplar hakkında üzerinden belirli bir süre geçmeden herhangi bir değerlendirme yapıldığında bazen eksiklikler bazen de abartılar ortaya çıkabiliyor. Ben de buna sebebiyet vermemek için kitabı okuduktan birkaç gün sonra kitap hakkında iki satır yazmak istedim. Tıpkı kitaptaki hikayelerde anlatılan çocukların yaşadığı hayat gibi
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,7bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
İçimizdeki Şeytan'ın bu baskısı Venedik yayınlarından. Kitabı okumaya başladım, konusu ve örgüsü beklediğimden çok daha iyi ve eğlenceli. Kitabı henüz bitirmediğim halde birkaç satır inceleme yazmadan edemeyeceğim. Kitabın girişinde geçen, "yazarın imlası aynen korunurken günümüz okurunun anlayamayacağı düşünülen sözcükler köşeli parantez içinde verilmiştir" uyarısı başta gayet mantıklı ve aydınlatıcı geldi. Ancak okumaya başladıktan sonra farkettim ki anlamı bilinmeyen ya da bilenemeyecek kelimelerin yanına sıkıştırılan bu açıklama kelimeleri kitabı okunmaz hale getiriyor. Örneğin bir sayfasında "... onları görünüşte daima istihfaf etmelerine[küçümsemelerine] rağmen, pek vâkıfane[bilmiş] mütalaalar[görüşler] yürütüyorlardı." şeklinde göz kanatan kısım var. Ve buna benzer birçok görüntü var. Diğer okuduğum bazı kitaplarda, böyle durumlarda yazar ya da yayıncı anlaşılması güç kelimelere yıldız koymuş ve sayfanın altında anlamlarını ya da açıklamalarını eklemiş, böylelikle kitabı okurken akıcı bir şekilde okuyabiliyordum. Bu kitap güzel olmasına rağmen okumak işkence gibi geliyor bazen. Umarım bundan sonraki sayfalarında daha az karşılaşırım bu durumla. Yoksa baskıyı değiştirmek zorunda kalacağım.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Venedik Yayınları · 2020172bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ne yazık ki birilerinden tavsiye almaktan hiç hoşlanmayan biriyim. Bu huyum değişir mi onu da bilmiyorum ki inşallah değiştireceğim. Bahsettiğim hastalık çocukluğumda derin izler bırakan anılarımdan kaynaklanıyor. Bu yüzden bu kadar az sayfalık bir kitabı tavsiyelerin yoğunluğundan dolayı okurken zorlandım. Bunlar tamamen kişisel sebepler. Ancak kitabın asıl vermek istediği mesajlar tembelliğin insanı nasıl körelttiği, kötü arkadaş çevresinin insanın hayatını nasıl etkilediği, azmin ve bilinçli hırsın insana neler kazandırabildiği ile ilgili. Bu kitapla ilgili, ayrıntılara girmekten kaçınmam gerektiğini düşünüyorum, uzatmayayım. Okuduğum her kitaptan sonra bana kazandırdığı bilgiler ve hissettirdiği duygulardan sonra keşke daha küçük yaşta okusaydım diyorum. Kendime acıyorum, önceki tembelliğime mi yanayım, kıymet verdiğim kişilerin azlığına mı, yoksa kaçırdığım onca değerli satıra mı? Kitabın genç okuru olmak varken geç okuru oldum, neyse ki okuyabildim.
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 197815,8bin okunma
Reklam
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Tavşanlarımız da olsun George!
Öncesinde kimseden tavsiye almadan, hakkında ismi ve yazarı hariç bilgimin olmadığı bir kitap seçerek okumaya başladım. Kitabı sindirerek, sineye çekerek, her yönüyle sayfalarda yaşayarak okudum. Kısa bir kitabın verdiği bu uzun mesajı okuduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Verilen mesaj özet olarak şu diyemeyeceğim, aksine bu kitabın özeti kitaptan daha uzun olabilir. İyiyle kötü, güçlüyle zayıf o kadar güzel anlatılmış ki! Yıllar önce kaleme alınmasına rağmen bugünün insanını anlatmış sanki. Ayrıca kitaba verilen isim çok manidar, hedefine ulaşmak için binbir yoldan geçen varlıkları kalemine bağlamış yazar bize diyor ki, güçlü olun, gücünüzü kullanarak istediklerinize sahip olun; aklınızı çalıştırın, gücünüzle sahip olamadığınız şeylere sahip olun!
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,3bin okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
82 günde okudu
Hayalleri, umutları, güzellikleri ve nefes almayı bir kenara bırakıp dramatik yaşantıların oluşturduğu satırlarda Paul Auster'in mürekkebinde kaybolmak, Anna'nın mektubuyla, büyük puntolardan küçük puntolara geçişin bile bir acısının olduğu güzel bir kitabı okumak insana şükretmeyi, yaşamaya bağlanmayı, gülmeyi bir kez daha sevdiriyor.
Son Şeyler Ülkesinde
Son Şeyler ÜlkesindePaul Auster · Can Yayınları · 2020998 okunma
47 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Karamsarlık hep kötü bilinir, keyfi yerinde insanın içi burkulur kapılınca bu karamsarlığa. Bazı karamsarlıklar da aslında iyidir, insana vicdan kazandırır. Büyük üzüntülerin insanı güçlendirdiği gibi ya da umuda bağlanmayı sevdirdiği gibi. Kazım Koyuncu da bize bunları öğretti, öğretmeye devam ediyor.. Sevdiğin insanı kaybedince mutlu anıları kalır da onlara sarılırsın, işte öyle bu satırlara sarılası geliyor insanın. Dinlediğim müzikleri, gitarının sesleri, hep umutlu sözleri, mutsuzlukla, yalnızlıkla geçtiği dalgaları yine hatırladım. Sanatın, müziğin, bakışaçısının, sorgulamanın, iyiliğin, en çok da özgürce konuşabilmenin sembolüydü benim için onun şarkıları.. Şiirlere tutunan bir yürek ne kadar adaletsiz olabilir, ne kadar kötü olabilir.. Hep iyi hatırlanacak, Karadeniz'de iyi devrimci, Ege'de gitarına aşık insan, Akdeniz'de iyilik meleği, ve saymakla bitmeyecek hayran kitlesi ile her zaman yüreklere dokunan müziklerinle aramızda olacaksın güzel insan..
KafkaOkur - Sayı 40 (Haziran 2019)
KafkaOkur - Sayı 40 (Haziran 2019)KafkaOkur Dergisi · KafkaOkur · 2019341 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitaba öneri ile başladım. Bilmediğimiz kültürleri, yaşamları kitaplardan belki yeterince öğrenemeyiz ama yerli halkın televizyondan gördüklerinde bizim memleketimiz böyle değil dedikleri kadar yabancılaştırmadığını düşünüyorum. Kitapların olay örgüsü kadar verilen bilgiler de satırlara bağlıyor insanı. Livaneli'nin üzerinde durduğu şark kültürü son zamanlarda merak ettiğim bir konuydu, belki de bu yüzden her sayfada Huzursuzluk'u huzurlu bir şekilde okudum. Kitaplarda normalde bir karaktere benzetiriz kendimizi, onunla kahraman olur onunla kaybederiz. Ancak kitapta sürekli değişti bu durum. Kendime yakın sürekli yeni kimlikler buldum sayfalarda. İki arkadaşın birbirine duygusal olarak bu kadar dahil olmasına bazen kuşkuyla yaklaştım bazen merakla bazen de sevinçle. Hüzünlü yaşantılara saygı duydum, gösteriş hastalığına nefretimin haklı olduğunu bir kez daha gördüm. Sürükleyici, akıcı ve keyif veren bir kitap okuyunca her sayfada bu kitap bitmemeli dedim. Kitabın son sayafasında Huzursuzluk mutlu ettiyse Mutluluk kitabı için sabırsızlanmaya başlamalısın dedim kendime. Kime, nereye teşekkür edeceğimi bilemedim :)
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,7bin okunma
46 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Gözlerimi açmakta zorlanıyorum belki, ama kendime gelmek için içtiğim çaydan daha iyi etkiler bırakacak gün ışığı buldum kendime. Bu sayı da yine serüven doluydu, sayesinde J.R.R. Tolkien eserlerinde gözümden kaçan güzellikleri yakalama şansı bulmak için dergide de ilgi uyandıracak şekilde bahsedilen film versiyonunun bazı sahnelerini kendi içimde yorumlamak için tekrar izlemeyi düşünüyorum. Aynı zamanda bu aralar üzerine sıkça düştüğüm Livaneli kitaplarında macera ararken o'nun nerelerden ilham aldığını öğrenmek mutlu etti beni. Edip Cansever gibi usta elden iki satır okuyup keşke ben de böyle bir hayal dünyasına sahip olsam diye başımı gökyüzüne kaldırıp düşüncelere dalmamı sağladı. Hiç adını duymadığım yazarların satırlarından yapılan alıntılarda kendime yer buldum. Mesela şu cümleyi okuyup da kendinden bir damla his bulamayacak kişi yoktur: "Burada kaderin verdiği rolleri mi oynuyorum, sizlerden mi kaçıyorum yoksa bu dünyayı terk etmek için gün mü sayıyorum bilmem ama anlaşılmaktan vazgeçeli üç sene oldu."
KafkaOkur - Sayı 38 (Nisan 2019)
KafkaOkur - Sayı 38 (Nisan 2019)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi Yayınları · 2019380 okunma
202 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Duyarsızlığı, umutsuzluğu ve vurdumduymaz insanımızı adım adım inceleyip farklı yerlerde farklı ortamlarda birbirinden bağımsız özelliklerle bambaşka bir dilde ilginç karakterleri ele alan Oğuz Atay beni Dostoyevski'nin hayal dünyasına götürdü. Dostoyevski'nin ruh hastası karakterlerini incelerken bundan daha ötesi olamaz, insan ancak bu kadar yitik ve karamsar olabilir diye düşünüyordum. Ancak yerli Dostoyevski buldum kendime. Burada boynuz kulağı geçmiş sanırım. Beyaz Mantolu Adam'ın hikayesi ve babaya yazılan mektup güzel etkiler bıraktı bende. Bazı bölümleri okurken gerçekten çok zorlandım, sıkı bir okur olmadığımdandır belki. Ya da Oğuz Atay böyle daha çok mesaj verebildiğini düşünmüştür. Çoğu kitapta bir cümlede bir mesaj varken bu satırlarda yüklü anlamlar, ince mesajlar veriliyor. Başta zor geliyor; sonlara doğru keyif veriyor satırlar.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
Reklam
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Bu kitapla kendimi biraz daha çözdüm sanırım. Farklı kültürlerin bir kitapta birleşmesi beni okumaya bağlayan en önemli etkenlerden biri, satırlar arasında en çok dikkatimi çeken şeylerden. Kendimi fazla kaptırdım; Sabahattin Ali önce beni bir işe başlattı, daha sonra Almanya'ya götürdü ve orada bir kadına bağlandım. Sonucu fazlasıyla etkileyici bir hayat kesitinin ardından çalıştığım yere döndüm ve içine kapanık sıradan biri olarak bir süre yaşadıktan sonra gözlerimi kapattım. Ama arkamda benden habersiz, bizden habersiz o farklı kültürde, bazen hüzünlü ama genel olarak huzurlu bir hayat yaşayacak biri, masum yüze sahip bir kızı bıraktığımız için Maria Puder'e hala minnettarım.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,3bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Olağan şeylere olağanüstü bakmayı bu kitap sayesinde daha çok deneyeceğim. Kitaptaki örneklerden en basiti şu satırlar; "Dünyada yaptığım geziler sırasında birçok insanın gökyüzüne bakarak aşktan söz ettiklerini fark ettim," dedi rüzgâr; sınırları olduğunu kabul etmek zorunda kaldığı için öfkeliydi. Belki de en iyisi göğe sormaktı."
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,3bin okunma
418 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İlk defa bir kitabı zaman bulamadığım için ya da zaman ayırmadığım için bu kadar uzın sürede bitirebildim. Ancak okuduğum her satırda en son dört yıl önce gittiğim İstanbul sokaklarına yeniden gittim, özellikle daha önce adım attığım sokakları yeniden satırlar üzerinden yürümek çok keyifliydi. Özlediğin insanların mesajı gelince mutlu olursun ya satırları okurken, öyle keyif aldım. En çok sevdiğim diğer yanı da kitabı okurken çok öğretici olmasıydı. Ne yazıkki tembelliğimden tarih bilgim, tarihe olan ilgim kadar iyi değil. Bu yüzden yeni öğrendiğim ya da eksik bildiğim konuları bu kitap sayesinde yeniden araştırarak öğrenmem beni olumlu yönde fazlasıyla etkiledi. İyiki varsın" başkomsernevzat".
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,8bin okunma
250 syf.
8/10 puan verdi
"Herkes dönermiş bir gün kendi suçuna.." Tesadüf oldu bu sayı, açıp göz atarken bu satıra denk geldim. Sonra ilk sayfadan bu sayfaya kadar kaçırdığım çok şey vardır diyerek okumaya karar verdim. Her satırı keyif veren bir dergiydi.
Adam Öykü Sayı 58
Adam Öykü Sayı 58Adam Öykü · Adam Yayınları · 20053 okunma
250 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Nasıl hayatlar yaşanıyor şu dünyada, nasıl umutlar besleniyor.. Binlerce kez şükretmeli insan. Daha derinlerine inmeden dergi kapağında yazan "Sokağa çıkıp kalabalıkta kimsenin bakmadığı bir yüz olmak istiyorum." cümlesi yüz nakli yapılan hastanın hayatını özetlemiş.
National Geographic Türkiye - Sayı 209 (Eylül 2018)
National Geographic Türkiye - Sayı 209 (Eylül 2018)National Geographic Türkiye · National Geographic · 201838 okunma
103 syf.
9/10 puan verdi
Sen ne güzel bir dergisin.. Bazı dergileri açıyorum ilk sayfasından itibaren sıkıcı gelmeye başlıyor. Bilim ve Teknik gibi dergiler bambaşka. Okudukça okuyasın geliyor.
Bilim ve Teknik - Sayı 598
Bilim ve Teknik - Sayı 598Bilim ve Teknik Dergisi · Tübitak Yayınları · 201737 okunma
Reklam
382 syf.
·
Puan vermedi
·
292 günde okudu
En az 5-6 yıl önce Kenan Işık bir kişiyle sohbet ediyordu canlı yayında. "Kitabı okumadan öncesi ve kitabı okuduktan sonrası çok bariz farkedilir, insanı aydınlatan bir kitap." demişti. Şimdi daha iyi anlıyorum ne demek istediğini.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma
·
Puan vermedi
Kar altında yürüyüşün satırlarla insana kattığı huzuru bende tatmak istedim. Çünkü beyaz iyidir; çünkü beyaz görüneni değil görünmeyen kötülükleri de temizler; ruhumuzu arındırır.
Efendi ile Uşağı
Efendi ile UşağıLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168bin okunma