Kitabın tümünü kesinlikle incelemeye kalkışamam. Zaten bu vakte kadar yapılabilecek, söylenebilecek her şeyin söylendiğini düşünüyorum. Daha iyilerinin olduğunu bilerek kendi incelememi, fikirlerimi paylaşmak istiyorum.
Hiciv niteliğinde yazılan Hayvan Çiftliği, 1945 yılında yayımlanmıştır. Eser, herkesin eşit olduğunu vurgulamakla kalmayıp günümüz Türkiye'sinden bile esintiler barındırmaktadır. Yayımlandığı dönemde Stalin'in dönemine eleştiri olarak bilinen eser, aslında bütün totaliter rejimlere eleştiri niteliğindedir.
Her neyse, kitabın içeriğine bakacak olursak, olay İngiltere'de bir çiftlikte geçmektedir. İnsanların kurduğu çiftlikte düzene karşı gelen hayvanlar, kendi düzenlerini eşitlikçi bir seviyede oluşturmaya çalışırken çiftlikteki domuzlar insanlardan daha acımasız ve diktatör bir yol izlerler.
Koca Reis adında bir domuzun rüyası sonucunda insanlara başkaldıran hayvanlar, düzensiz olmaları sebebiyle bir yere varamazlar. Bu sırada Koca Reis ölür. Bunun üzerine diğer domuzlar yönetimi ele alır. Yönetimi ele alan domuzlar, hiçbir şekilde Koca Reis'in planladığı gibi yönetemezler. Havyanlar ise yavaş yavaş insanların yönetimindeyken daha mutlu olduklarını anlarlar.
Hala kitabı okumayan bir avuç insana ithafen...