Cabulka
Selam kitap dostları aydınlanmaya hizmet eden bir kitap ile karşınızdayım
Kitap, insanlığın kendi öz-üne, bir-liğe olan yolculuğunu, büyük bir bilgelikle aktarıyor. Tasavvuf, fantastik, mistik, spiritüel ve dahası bir tür nasıl oluyor demeyin, okuyunca daha fazlası olduğunu da göreceksiniz.
Tüm insanlık olarak ve her bir birey, bir kabuk içindeyiz. Bu kitapta amaçlanan, kabuğun kırılması, öz ün farkındalığına ulaşılması, yaradan ile bir oluşumuzun anlaşılması bana göre. Her can farklı deneyimler yaşar dünya yolculuğunda ve asıl amacımız kamil insan olarak tekamül edebilmektir. Farklılıklardan birliğe geçebilmektir. Bilinci, yaradan boyutuna çıkarabilmektir. Yani yolculuğumuz ana kaynaktan ayrılan zerrecikler olarak o kaynağa geri dönebilmeyi amaçlar. İşte cabulka evreni ve bu evrende yaşayanların maceraları bu temel üzerine kurulu. Kahramanların kuş olması asla şaşırtmasın sizi çünkü aşinayız tasavvuf da simurg anlatımı ile kuş imgesinin kullanımına. Baykuşun bilgeliğine, turna sembolüne, anka kuşuna…
6 kitaplık bir seri olacak. Bildiğiniz popüler tüm fantastik serileri geride bırakacak ki, o serilerin doğu kültüründen nasıl yararlandığını okuyanlar olarak çok iyi biliyoruz. Bu toprakların kadim bilgeliklerini bu topraklardan çıkan kitaplar fazlasıyla güzel aktarıyor artık. Bu nedenle Cabulka kitabı ve serisinin her evde olmasını yürekten istiyorum okuyup anlaşılabilmesini yürekten diliyorum
Katkıda bulunan herkesin emeğine yüreğine sağlık, tadı damakta kalan bir kitap okudum sayelerinde
Ve son olarak, kitaba ustalıkla gizlenmiş büyük sırlar var okuyacak olan her can, dikkatli olun 
Ali Bektaş 
Cafer Sadık Şahin
"Ben başbakan olsam, kitaplıklara önem veririm. Bir toplumun en büyük yerleşimden küçük yerleşimine kadar her yerinde kitaplıklar varsa, halk kitap okuyorsa, o toplum her işine yetip artacak parayı bulabilir. Akıl uyanmayınca kafa çalışır mı? Kafa çalışmayınca para kazanılır mı? Aklı uyandıracak olan da kitap, kitaplık. Ben böyle düşünüyorum."
"Ürgüp'te ilk gezici kütüphane, 1957 yılında kuruldu. 25 köyün 12'sinde kütüphane vardı; 13 köye de at, eşek ve katır sırtında kitap ulaştırıldı. Hatta Ürgüp'ün yakın köylerine de gidiliyordu. Her köyün kütüphane memuru, yakın köyleri de destekliyordu."
Eşekli Kütüphaneci
Fakir Baykurt
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Tema ve mekan itibarıyla herkesin ilgisini çekecek biçimde başlayan kitap, yüzeysel bir anlatı sunuyor bizlere: Grup dinamiği bir süre sazı eline aldıktan sonra kahramanımız yüzyıllar boyu Havva'yı arayan Adem gibi bir o kadını (Rachel, Rachel) bir bu kadını (Gegen Die Wand) aramaya koyuluyor ve bu esnada Even Better Than The Real Thing klibindeki U2 solisti Bono gibi sonsuzluğa doğru sayfalar boyu düşüyor, düşüyor, düşüyor. Arada tırmandığı merdivenler ve Interstellar'daki gibi kitaplık raflarına süzülme çabaları herhalde kitabın son yarısını işgal etmekte. Meryl Streep ve Albert Brooks'un ölüm sonrası cennet romansı Defending Your Life filmini ansıtır bir romans da görüyoruz arada, onlarca yıl köpek taklidi yaparak yaşamak gibi uçuk hayaller biraz ket vuruyor hayalperestin damak tadına. Nihayetinde, sonsuzluğa uzanan yolculuk, kitabın adına kısalıkla verdiği ironiyi hayal gücü menzilinde de koruyor ve geriye 
Jorge Luis Borges 'in Asma Bahçeleri kalıyor, Babil Kitaplığı esiniyle.
Unutmadan, Cube serisine de feci derecede referanslar var. Zaten yayın tarihi 2012 imiş, yukarıda saydıklarımın hepsinden daha yeni.
"Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir. Kitaplığın girdiği yerden bilmezlik kaçar gider." (S.63)
Eşekli Kütüphaneci
Fakir Baykurt
"Gerçekte Ürgüp kitaplığının geçmişi eskidir. İlkin yukarda,Temenni Tepesi'ndeydi. Orda gördüğün kümbet yapıyı bizim buralı ama İstanbul'da Padişah Abdülmecit'in sarayında çalışan Tahsin Ağa yaptırdı.
(...)
Padişah da çift yada üç olan kitaplardan 817 cildi bağışladı. Kitapları develere yükleyip yola çıkardılar. 1854 yılında, Ürgüp'e hem bir medrese, hem bir kitaplık açıldı. Bu işin başına Ürgüplü Hacı Derviş'i getirdiler. Hacı Derviş medreseyle kitaplığı 39 yıl yönetti. Sonra yerine Nail Derviş geçti. Sonra...
Sonra medreseler bütün ülkedeki gibi boşinançlara, kör inançlara battı. Temenni Tepesi'ndeki kitaplık ise 1914'te Eğitim Bakanlığı'na geçti." ( S.38-39)
Eşekli Kütüphaneci
Fakir Baykurt
Bu insanlara yabancılaşmıştı. Aralarında bilmem kaç bin kitaplık bir uçurum vardı.
Seninle yan yana dizilmiş kitaplarımız vasıtasıyla da sevişebilirdik :))))
Medenileştiren ana
1901'de, Kraliçe Victoria son nefesini verdikten bir gün sonra, Londra'da görkemli cenaze merasimleri başladı.
Organizasyon kolay olmadı. Bütün bir döneme adını veren ve ölen kocasının anısına kırk yıl boyunca yas kıyafeti giyerek kadınsal özverinin bir örneğini sergileyen bu kraliçe, büyük bir ölümü hak ediyordu.
Britanya İmparatorluğu'nun simgesi, on dokuzuncu yüzyılın sahibi ve hanımefendisi Victoria, Çin'e afyonu, Çinlilere de sanal hayatı dayatmıştı.
İmparatorluğunun merkezinde, görgü kurallarını öğreten kitapların okunması mecburiydi. Lady Gough'un 1863'te yayınlanan "Etiket Kitabı" dönemin toplumsal emirlerinden bazılarını açıklıyordu: Örneğin, kitaplık raflarında erkek yazarların kitaplarının kadın yazarların kitaplarına çok yakın durmasından kaçınmak gerekiyordu.
Kitaplar ancak erkek yazarla kadın yazarın evlilik bağıyla birbirlerine bağlı olmaları durumunda -Robert ve Elizabeth Barrett Browning örneğinde olduğu gibi- yan yana gelebiliyorlardı.
Sayfa 155Kitabı okudu
Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir.
