Mekân Feşmekân Perec'in okuduğum ilk kitabı.
Gerçekten ilk sayfalardan itibaren yazarın farklı üslubu, bakış açısı dikkat çekiyor nitekim diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanmaya başladım bile.
Kitap "yazıyorum" sözcüğüyle başlıyor. Esasında mekânı okumak, fark etmek, bakmak fakat bakarken görebilmenin kıymetini hatırlatıyor. Yazarak aktarmanın kendi sorumluluğu olduğu fikriyle yola çıkıyor ve mekânın tasvirini bu şekilde aktarıyor Perec. Okurken birçok enteresan soruyla, yaşanılan veya herhangi bir anda içinde bulunulan mekânın sorgulanması gerektiğini ya da şöyle söyleyeyim bahsedilen mekânın 'nasıl' ve 'neden' sorgulanması gerektiğinin üzerinde duruyor. Bunu yaparken de daha çok kendini ait hissettiği Paris şehri üzerinden sokak, cadde, mahalle, apartman, daire, oda olarak hiyerarşik düzende örneklemeler aktarıyor. Ve okuyucuyla sohbet havasında tüm bu birimleri sıkmadan analiz imkânını sunarak benim de kalbimi kazanyor... İlk kez okudum Perec'i ancak son olmayacağı da kesin diyerek yazarın şu sözüyle incelememi sonlandırıyorum: Mekân erir, parmakların arasından kayıp giden kum gibi. Zaman onu alır götürür ve geriye kalır biçimsiz parçalar
Herkese iyi okumalar efenim :)