Mr. Dorian Gray büyüleyici bir güzelliğe sahip, genç bir adamdır. Yetenekli genç ressam Basil Hallward, Dorian Gray’in portresini yapar. Portre tıpkı Dorian gibi kusursuz olmuştur. Basil bu portreye kendinden bir şeyler kattığını düşünerek bu sanat eserini teşhir etmek istemez. Burada Basil’den sanat, sanatçı ve sanat eserine dair özgün ve etkileyici fikirler karşımıza çıkar.
Basil evinde bu portreyi yaparken Dorian da onun yakın arkadaşı Lord Henry Wotton ile tanışır ve yakın arkadaş olurlar. Dorian, Henry’nin güzellik ve gençliğe dair düşüncelerine hayran olur ve bunları oldukça benimser. Henry’nin düşüncelerinden çok etkilenen Dorian kendisinin yerine portresinin yaşlanmasını diler.
Dorian Gray’in Portresi soyut, fakat inanılmaz etkileyici bir eser. Belki tek tek cümleler değil ama cümlelerin bütünlüğü, paragraflar tatmin edici şekilde sanatsal. Kimi zaman sayfa(lar) boyunca cümlelerin içine giriyorsunuz. Kitapta sanata, sanatçıya, sanat eserine, güzelliğe, gençliğe, ruha, iyiliğe, kadınlara, erkeklere ve daha birçok kavrama dair düşünceler, imgeler yer alıyor.
Kitap yayımlandıktan sonra oldukça tepki görmüş. Sebebi ise ahlaksızlığı yüceltmesiymiş. Kitabın içinde bile bu sona dair yazılmış şeyler var. Yazar gelecek tepkiyi öngörmüş de son bölüme buna dair birkaç paragraf yazmış sanki.
Dorian Gray’in Portresi çok etkileyici, sarsıcı ve güzel bir roman. Mutlaka okumalısınız.