Livaneli'den okuduğum 3. kitap. Nasıl olur da her kitabının sonunda hayran kalırım gerçekten hayret verici bir şey.. Söze nerden başlanır, böylesine bir kitap nasıl incelenir gerçekten kelimelere dökemiyorum. Neredeyse toplumsal tüm olaylara değinilmiş ve muazzam bir şekilde eleştirilmiş.
Kitabın başında söylenen ''siyasete ilgin olmadığını biliyorum ama yaşadığın dünyaya gözlerini bu kadar kapatmaya hakkın yok'' sözü... İşte romanı en çok özetleyen cümle bu bence... Nasıl olur da gözümüzün önünde olan birçok şeyi fark edemeyiz, hatta fark edenleri de bizden uzaklaştırırız?
...
Demokrasi hiçbir zaman tam anlamıyla bir demokrasi olamıyor ve toplumun kendi kendini yönetebilmesi her zaman daha çok huzura tekabül ediyor-naçizane düşüncem-
...
Kitabı okumayanlar için ayrıntıya girmek istemiyorum ama gerçekten söylemek istediğim çok şey var. Olayları anlatan kişinin Lara'ya olan sevgisi ve ''İşte, anılar burada bitti.'' dedikten sonra söylediği ''Geceler ve gündüzler boyu, Sevgilim neredesin, neredesin, neredesin?' sorularıyla delinen beynimi oyalayacak başka bir iş kalmadı'' cümlesi beni gerçek sevginin varlığıyla ilgili soruları itti. Ne dersiniz sevgili son ada okuyucuları sevgi gerçekten var mıdır?