Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İşin aslı, bugün insan ırkı, geçmiş çağların en bil­ge, en zeki kişilerinin düşünebileceğinden bile öteye geçen öyle ileri bir evreye varmıştı ki artık dünyayı bu kişilerin yetersiz ürünleriyle tıka ba­sa doldurmak tam bir saçmalık olurdu. İşte bu anlayış doğrultusunda el atılmadık kitapçı dük­kanı, sahaf tezgahı, halk kütüphanesi kalmamış, bütün evler didik didik aranmış, taşranın en kuy­tu köşesindeki b ir sıra kitap bile bu yağmadan kurtulamamıştı.
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Köyden attırmak için her türlü iftiralar uydurulan öğretmen öğretmen köye geldi.Biraz önce öğretmen aletinde atıp tutanlar ona küfredenler,can düş. manları ayağı kalkıp hürmetle selamladılar.Ben de onlar gibi yaptım.Öğretmene biraz soğuk,biraz yabancı davrandım.Öğretmen zeki adam,hemen durumu çaktı.Bana adresini verdi.
Sayfa 26 - YkyKitabı okuyor
Reklam
Zeki insan önce acısızlığı, kötü muameleye maruz kalmamayı, dinginliği ve boş zamanı erek edinecektir..Bunun sonucunda, sessiz, mütevazı ama olabildiğince rahat bırakıldığı bir yaşamı arayacak buna uygun olarak da sözüm ona insanlarla birkaç tanışıklıktan sonra yalnızlığı hatta büyük bir zeka söz konusu ise insivayı seçecektir. Çünkü kişi bizzat kendinde ne denli çok şeye sahipse dışardan da o denli az şeye gereksinim duyar ve diğer insanlar da ona o denli az şey ifade edebilirler.
700 syf.
4/10 puan verdi
(Spoiler olacak) İlk başta şunu söylemem gerekli: Ne Aelin'ı seviyorum ne de Rowan'ı. Bu yüzden de seriyi okurken genelde evren üzerinden değerlendirip yüksek puan veriyordum ama bunda bu sefer öyle yapmayacağım. Dört kitaptır Aelin'a alışmaya çalışıyorum. Kibirli, küstah, kendini beğenmiş, egolu ve şımarık yanlarını es geçip
Fırtınalar İmparatorluğu
Fırtınalar İmparatorluğuSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,060 okunma
Şimdi bir yandan köşemde pinekliyor, bir yandan da acı, faydasız bir teselliyle avunuyorum: Zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar yalnız aptallardır.
Sayfa 5 - İş bankası
252 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sahte anne ,babalar
"Çok zeki ,yetenekli bir çocuk .Ve onun zekasını fark edemeyecek kadar boş isleriyle meşgul anne -bana ." En yakınlarımız da dahil insanların görüşlerinin,bizim hakkımızdaki gerçekten çok uzak olabileceğini ve öyle insanların yanında zor da olsa kendimiz olmanın ve kendi değerimizin farkında olmanın mümkün olduğunu anlatan çocuk kitabı
Matilda
MatildaRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 20223,185 okunma
Reklam
*Saksağan*
45-56 cm büyüklüğünde olan bu kuşların bir özelliği çok dikkat çekici geldi bana. Aynada kendilerini tanıyan nadir kuşlardan. Bu kuşları tüylerinden bir kaçı farklı renge boyandiktan sonra, aynanın karşısına getirmişler ve kuşlar o renkleri farkederek gagalarıyla tüyleri ordan çıkarmaya çalışmışlar. Çok iyi değil mi?🤓 Ayrıca saksağanlar depoladıkları yiyeceklerin yerini hatırlayan kuşlardan. Biz elinle koyduğun gibi buldun deriz ya, bunlara da gaganla koyduğun gibi buldun denilebilir... 😏Çok zeki hayvanlar olarak biliniyor. Genelde bu kargalar için geçerliydi, en azından çoğunluk öyle biliyor...Ve saksağanlar çok meraklıymış... Arada sırada kendi yuvalarında deney yapacak kadar mucit 😅 çok sevdim bunu🫠 Böcek, örümcek,solucan ile beslenmelerinin yanısıra yumurta da yiyorlar...🤨 Cıvıl cıvıl ötüşleri var ama bazen de çok gevezelik edip cızırtı çıkarırcasına ötüyorlarmış. O da zaten nadir zamanlarda oluyormuş. Muhtemelen canları sıkıldığı zaman yapıyorlar bunu 🥰
Çabuk sinirlenen bir kadın ya da erkek, daha tehlikesiz bir düşmandır, sessiz ve zeki olandan."
Euripides
Euripides
“İyi bir insan,” dedi Slim. “İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün.”
hiç kimse bütünüyle zeki ya da tamamen aptal değildir.
Reklam
"Geçmişte üst tabakaya mensup erkeklerle kadınların zeki,parlak insanlar olduklarını düşünürdüm. Ama şimdi, onları bu kısa sürede taniyabildigim kadarıyla çoğu bende bir budala sürüsü izlenimini bıraktı."
Sayfa 295 - Martin EdenKitabı okuyor
İzmir Suikastı
“ Kâzım Karabekır, Ali Fuat, Refet, Cafer Tayyar ve Mersinli Cemal Paşalarla, Mebuslardan Faik, Sabit, Halit, Feridun Fikri, Kâmil Zeki, Be­kir Sami, Besim Necati, Münir Hüsrev, eski Erzurum Mebusu Necati ve Mebus Ahmet, Nafiz Beyler ve diğerleri beraat... ”
Sayfa 262Kitabı okudu
Görüleceği üzere savaş sadece ihtiyaç duyulan tahrlibatı gerçekleştirmeyi mümkün kılmakla kalmaz, psikolojik bakımdan kabul edilebilir hale de getirir. Dünya üzerindeki ihtiyaç fazlası işgücünü tapınaklar piramitler inşa ettirerek, dev çukurlar kazdırıp yeniden doldurtarak hatta çok miktarda emtia ürettirip ardından hepsini yakarak harcamak prensipte zor olmazdı. Fakat bu usul hiyerarşik bir toplumun manevi değil ancak ekenomik temelini meydana getirebilir. Burada asıl mesele aralıksız çalıştırılabildikleri sürece tavırları ehemm.ı yet arz etmeyen kitlelerin değil, Parti'nin moralidir. En mütevazı parti mensubunun bile işinin ehli, gayretli hatta belli dar sınırlar içinde zeki olması beklenir fakat genel mizacı itibarıyla korkulu, nefret dolu, şakşakçı...
232 syf.
·
Puan vermedi
HERKES HER ŞEYİ BİLİYOR
Türkiye’nin gelişememekliğine “içeriden” bir bakış. Adnan Dalgakıran ihracatçı bir işadamı. Onun gibi insanlar, tekerlerine çomak sokulmasın diye, genellikle kendi ülkelerinin hâlini, yani siyasî iktidarı yüceltmek, en azından eleştirmemek yolunu seçerler. Anlaşılabilir bir tavır. Oysa Adnan Dalgakıran, kitabının adından da anlaşılacağı üzere, böyle yapmıyor. Türkiye’nin dünyada işgâl ettiği seviyenin vasatlığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu seviyeden yukarı tırmanmamız gerektiğini, yoksa hep debelenip duracağımızı istatistiklerle açıklıyor. Kendisine bunun için bravo demeliyiz. Yıllar içinde, ticaretle uğraşan ve bunda başarılı olan insanların çok zeki olduklarını daha iyi anlıyorum. Bir işin başında olup onu yönetebilmek büyük mesele. Zaten bu yönde bir tecrübesi bulunmayan insanların dünyaya bakışları da çoğu zaman yararsız ve işi yokuşa süren özellikler sergiliyor. Ancak söylemek gerek, A. Dalgakıran’ın eleştiri ve fikirlerini başka herkes de söyleyebilir. Bunları düşünmek ve söylemek için bir işadamı olmaya gerek yok. Herkes her şeyin farkında. Herkes her şeyi biliyor. Anlaşılan, fotoğrafı ortaya koyduktan sonra asıl iş, düşünülenleri hayata geçirebilmek. Bunun için yapılması gereken de belli aslında: Akılcı bir plan yapıp, bu planın işlemesi için maddî-manevî irade göstermek. Zannedildiğinden daha zor olduğunun farkındayım. Özellikle de sözde demokrasi çağında. “Türk’ün yasağı üç gün sürer” sözünün geçerli olduğu bir ülkede… Acaba ülkelerdeki bu tür atılımların daha çok savaşlardan veya devrimlerden sonra görülmesinin bir nedeni de bu mu ola?
Yüzleşme
YüzleşmeAdnan Dalgakıran · Kronik Yayın · 202175 okunma
Susuz yaz'ı ite kaka bitirdim. Sabah, gözlerimi zeki demirkubuz gibi hissederek açtım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.