Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ZüBuBu

112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hepimiz Newyork denilince o güzel ışıl ışıl meydanı, gökdelenlerin tepesinden gösterilen manzarayı, mutlu, zengin aileleri anımsarız. Hep filmlerde böyle gösterdiler bize. Peki ya arka sokakları? Fakir mahalleleri? Geçmiş tarihi? Eğer merak ediyorsanız ve gerçekleri okumayı seviyorsanız bu kitap tam size göre. Yazarımız 21 yaşındayken bu kadar gözlem yeteneğini nasıl geliştirdi de bize bu yapıtı sundu hiç bilemiyorum. Ama harika olduğu kesin. Arka sokaklarda hayat süren , alkolik anne babaya sahip, serseri bir abiyle yaşayan; şiddetten, hakaretten başka şey duymamış bir genç kızın gerçek sevgi ayrımına varamayıp, biraz aşk biraz sevilme biraz medeniyet uğruna nasıl sokak kızına dönüştüğünü, toplumun ve ailenin iki yüzlülüğünü gözler önüne seren müthiş bir eser
Sokak Kızı Maggie
Sokak Kızı MaggieStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,486 okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kadınların gözünden bir çok hikaye barındıran bu kitap, farklı öykülerde farklı hayatlarda var olmanızı sağlıyor. Bir çay ya da kahve yanında okunabilecek, hem içinizi ısıtıp hem de düşünmenizi sağlayabilecek güzel bir yıl arkadaşı da diyebiliriz. Ben genelde erkeklerin kadın hakkında, kadınların da erkek hakkında daha doğrusu kadın / erkek ruhu hakkında yazmasını çok sevmem. Çünkü insan bilmediği bir ruh hakkında yazamaz diye düşünürüm fakat yazar yıllarca gerek iş ortamı, gerek aile ortamı, gerekse yer aldığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği sayesinde bir çok kadının derdini, anısını, okumak için, varolmak için verdiği mücadeleleri gözlemlemiş olduğu için keyifli hikayeler sunmuş bize. Belli yaş dönümlerinde, farklı olgunluklarda tekrar okunup farklı anlamlar çıkarılabilecek keyifli bir eser olmuş. Yazarımızın ilk kitabı umarım bundan sonra gelecek olan kitaplara güzel bir basamak olur.
Boran
BoranLevent Çanakçi · Kırmızı Çatı Yayınevi · 20233 okunma
331 syf.
10/10 puan verdi
Hayatımda Okuduğum En Güzel Kitap.
Nasıl başlanır ' hayatımda okuduğum en güzel kitap' hakkında konuşmaya bilmiyorum. Sadece 31 yaşındayım ve bu kitabı okuyana kadar kör olduğumu bilmiyordum. Güzel insanlar var çevremde. Çok kibarız birbirimize karşı. İyi işlerimiz, güzel hobilerimiz var. Cömert ve düşünceliyiz üstelik. Hep de böyledir diye düşündüm aslında. Peki hiç aç
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
108 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı okumak istiyorsanız hemen sıcak bir çay ve battaniye alın ve bu kitabı öyle okuyun. Battaniye diyorum çünkü okurken öyle çok isteyeceksiniz ki birisine sarılmayı, birisinin verdiği güvenle ' Bak ben buradayım' hisleri ile okumayı. O kadar güzel anlatmış ki birbirinden bağımsız bu on öyküyü, okurken boğazımda kocaman bir yumru hissettim, yutkunamadım kimi zaman. Sanki bir tepede oturdum da, insanlara baktıkça hikayelerini okudum gibi. Size de olmaz mı bazen bir evin önünden geçerken ya da rastgele biri takılınca gözünüze 'acaba ne yaşıyor, ne derdi var, mutlu mu? ' diye düşünmek. Bana çok olur mesela. Çok merak ederim evlerin ve insanların hikayelerini. Bu kitap öyle işte. Sanki bunu duymuş da beni insanların evine , hayatına sokmuş gibi. Dedim ya yutkunamadım kimi zaman. Bu yüzden eksik etmeyin ya battaniyenizi ya da sarılacak insanınızı. Çünkü dert anlatacak birini bulmak en büyük dertlerden biri bazen, bunu da anlatıyor kitap size. Keyifli okumalar
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,4bin okunma
49 syf.
·
Puan vermedi
Tanrı'nın Dengi Olmaya Kalkışan, Sonsuza Kadar Lanetlenecektir.
Hepimiz ayrı mesleklerde ayrı hayatlarda ömür tüketiyoruz. İşimizi elimizden geldiğince iyi yapıyor ve bunun sonucunda da gururlanıyoruz. Bazen belli bir övgü ya da terfi için iş arkadaşlarımızla ya da okul arkadaşlarımızla yarışıyoruz. İki ileri bir geri bir şekilde ilerliyoruz. Peki ya haddimizi aşıp Tanrı ile yarışırsak? Güç kıyasına girer ve üstün görürsek kendimizi? Ben işin din boyutuna girmem. Zerre de ilgilenmem çünkü uçsuz bucaksız bir dünya. İşi psikolojik olarak konuşalım. Yaptığınız işi, hiç göremeyeceğiniz ve güç olarak sizden milyar kat üstün olduğuna inandığınız yaratıcı ile kıyaslarsanız ne olur? Delirirsiniz. Bir tepeden vadiye bağırdığınızda sesinizin yankısını duyarsınız, güler geçersiniz ama cevap beklerseniz sonu gelmeyecek bir strese, bekleyişe ve mental olarak çöküşe başlarsınız. Tanrı ile yarışmak aynı şey. Hata yapmaktan korkmadan bir şeyleri yapmak ve sonucunda hatalı olduğunu görmek ve hatalarının arttığını görmek insana kendini sorgulatır. Tanrı hata yaparsa ne olur? Kaybetmeye ve yok olmaya başlar. Kendini Tanrı olarak görmesine sebep olan kibir de aynı. Hata yaptıkça tanrılığının sekteye uğradığını düşünür ve hastalanır. Bu güç isteği ve bu kibir o kadar derindir ki, gün gelir önce kendine değer verenleri sonrasında kendini şeytana satar. Kısacası; Zacharius Usta iyi bir saatçi ama kibirli bir insandı. Tanrı olmak istedi, kendini şeytana sattı.
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,7bin okunma
Reklam
470 syf.
9/10 puan verdi
1Q84 kitabı 1984 benzeri düşündüğüm için geç okuduğum bir kitap. Yani niye bir insan 1984 kitabı için 3 ciltlik bir kitap yazar di'mi? Yazmamış tabii :) Kitap birbirinden bağımsız kişilerin özellikle iki ana karakterin etrafında dönüyor. İkisi arasında bir ilişki yok derken aslında olayların ve bağlantıların birbiri ile kesiştiği görülüyor. Karakterlerden birinin yaşadığı tuhaflıkları anlamlandıramadığı ve delirdiğini düşünmek istemediği için tuhaf şeylerle ilgili anıları bir ütopyada bulundurmak istiyor. 1984 ismi kullanıldığı için 1Q84 olsun o zaman diyor. ( olaylar da 1984 yılında gerçekleşiyor) . Ve 'Big Brother' yerine bizi bu yeni ütopyada ' Little People' karşılıyor. Tarımda kolonileşmiş bir toplumun zamanla cemaat haline dönmesinden, tecavüzün, silahlı örgütleşmenin ve devlette de yer almalarından tutun da,( OSHO'nun cemaati geldi burada aklıma nedense), Seçilmiş kişileri öldüren bir katille, hobi olarak editörlük yapan bir matematik öğretmenin disleksi bir kızın hikayesini kız yazmış gibi düzenlemesine, bir çok alakasız şey okuyacaksınız. Fakat hepsi aynı çemberin içinde ve giderek daralan bir çemberin heyecanını yaşıyorsunuz. Tam evet sonuçlanıyor derken tahmin edin ne oluyor? Kitap bitiyor:) Bu kitap kesinlikle ilkini okuyayım sonra bir ara ikiyi okurum kitabı değil. Devam edebilmek için diğer cilde geçmek zorundasınız. Umarım yazar 3 ciltin sonunda yine ucu açık bir final bırakmaz bize.
1Q84 - 1. Kitap
1Q84 - 1. KitapHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20202,473 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okuduğumda daha önce Fakir Baykurt okumadığım için kendimden utandım. Oysa o kadar bizden, o kadar içimizden ki dili, anlattıkları. Evime gelmişim gibi hissettim. Sıcacık bir sobanın başında oturdum da sanki, Mustafa Güzelgöz beni karşısına aldı, eşiyle oğluyla oturduk çayımızı içerken hikayeyi anlattı gibi. Kitap bitince üşüdüm. Gerçek
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,7bin okunma
155 syf.
·
Puan vermedi
Küçükken fragmanını gördüğüm ve çok merak ettiğim ama yaşımın yetmediği bir filmdi. Adını görür görmez aldım ve açıkçası beklediğim senaryo bu değildi. Ben daha çok aşk zannederken karşımda kocaman bir hüzün ve derin bir tarih yatıyordu. Ünlü siyasetçi ve yazar Yılmaz Karakoyunlu tarafından kaleme alınan bu roman varlık vergisi dönemini o kadar
Salkım Hanım'ın Taneleri
Salkım Hanım'ın TaneleriYılmaz Karakoyunlu · Doğan Kitap · 2018789 okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
Japon edebiyatına dair okuduğum ilk kitap olmasının yanı sıra, merak da ettiğim bir yazardı. Anlatımı kesinlikle çok akıcı. Kendimi bir film sahnesinde görünmez halde hissetmemi sağladı. Diyaloglar, ilerleyiş hepsi çok güzeldi. Ciddi merak uyandırmasının yanı sıra biraz korkutucu etkisi de vardı. Sebebi belirlenemeyen ve kültürümüzde 'ruhani' şeyler denilebilecek türde örnekler mevcuttu. Tek sorun bu kadar güzel, akıcı, etkileyici ve sürükleyici kitabın bir sonunun olmaması. Yani o kadar soru işareti kalıyor ki insanın aklında. Ne nasıl oldu, sebebi neydi ya da mümkünlük durumu neydi hiçbirinin bir cevabı yok. Tamamen yorumunuza kalmış bir durum.
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20174,171 okunma
355 syf.
9/10 puan verdi
Aslında beklentim daha farklıydı. Sürekli,haksızlığa uğrayan bir siyahi hikayesi diye düşündüm ama bu sadece bir bölümünü oluşturuyormuş. Küçük bir kızın gözünden o dönemin şartları, büyüklerin davranışları, toplumun siyahilere bakış açısı vs işlenmiş. Ne yazık ki insana karşı yapılan ayrımcılık her toplumda her dönemde varlığını sürdürmüş. Sadece eleştirilen kişi, inanç, toplum değişmiş ama eleştiri ve ötekileştirme hiçbir zaman değişmemiş. Bu üzücü:) Haksızlığa uğrayan siyahi beni çok üzdü ama benim asıl kahramanım Öcü Radley oldu. Yıllarca çıkamadığı evinde, sadece camdan çevreyi gözlemesi ve yalnızlıktan delirmek, vahsileşmek yerine aksine merhametinin artması. Çocuklara olan sevgisi ve kahramanlığı beni çok etkiledi. Elimde olsa Radley'le arkadaş olur ve kaybettiği yıllardaki sevinci, neşeyi ona tekrar kazandırmak isterdim. Bir diğer etkilendiğim şey ise, öğretmenin Hitler'e kızıp, Yahudilerin kıymetini anlamaması ve sırf farklılar diye yapılan katliamları saçma olup siyahiler hakkında söylediği acımasız sözler oldu. Sanıyorum ki insanlar sadece uzaktan baktığı olayları eleştirirken mantıklı, içinde bulunduğu toplumda yaşananlara karşı daha gaddar olabiliyor. Keyifli, hoş, güzel bir kitaptı.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,1bin okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir.
Hayatta her şeyi erteleriz. Bugünün işini yarına bırakır, bir sonraki hafta için randevulaşır ve hatta bir on sene sonrası için plan yaparız. Nedir bizi buna iten şey? Ölmeyecek olma hissi. Daha fazla zamanın olduğunu düşünme hissi. Peki ya zaman biterse? Peki tüm hayatınızı kısacık bir haftaya sığdırmanız istenir de daha fazla zaman verilmezse? O zaman; şuanda gereksiz gelen, sizi üzen, etraftakilerin düşünceleri sebebiyle hayallerinizi yaşamaktan geri tutan tüm şeyler birden gözünüzün önüne gelir. Doyuma ulaşamayan bir iştahla yaşamaya başlarsınız. Tüm ömürlük planları bir haftaya sığdırmak ister, tüm yasakları doya doya tatmak istersiniz. O zaman neden tetiklenmek için bir şeylerin bitmesini bekliyor, bize verilen uzun anın tadını çıkarmıyoruz? Ölmek üzereyken hayat güzel gelir, kıymeti bilinir. Ben bilmiyorum hiç deneyimlemedim ama Veronika öyle söylüyor ve sanırım artık ölmek istemiyor :)
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,6bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Bugün kariyerinde/hayallerinde bir yerlere gelebilmiş birbirinden başarılı kadınların hikayelerinden oluşan harika bir kitaptı. Hayat kimseye kırmızı halılar sermiyor sözünün gerçeğe dönmüş halini buluyorsunuz:) Kadınlarımızın geçtikleri yollar, azimleri, aileleri, başarıları derken bir bakıyorsunuz ki kitap bitmiş bile:) 2020 pandemi zamanı eve kapanmalar başlayınca, canlı yayınlarla sohbetler edilmiş önce. Sonrasında insanların beğenileri de eklenince neden bu konuşmalar hikayelestirilip kitap olmuyor demişler, iyi ki de öyle demişler:) Kadın olmaktan gurur duyacağınız harika bir kitaptı
Kendi Ayak İzini Oluşturan Kadınlar
Kendi Ayak İzini Oluşturan KadınlarBanu Özkan Tozluyurt · Nemesis Kitap · 012 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört : Bir İnsanlık Karabasanı
Bu kitabı bitirmek 2 yılımı aldı. Kabusun içindeymişim gibi nefesim daralarak okudum. Belki farklı coğrafyada farklı hislerle okurdum ama bu coğrafyada okurken hissettiğim tek şey korkuydu. 1948 yılında yazılmış ve son iki sayının yeri değiştirilerek ismi belirlenmiş. 1948 yılından günümüzü görmesi mümkün değil demek ki yaşamış. Demek ki o dönemde hissetmiş ve böyle giderse ileride bu şeyler yaşanır demiş. Beni korkutan da bu oldu. Kitap hayal ürünü değil; kitap olması muhtemel olan bir kabus gibiydi.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,1bin okunma
351 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyatımızın ilk psikolojik romanı olmasının sebebi; kesinlikle okurken sinir krizi geçirten ilk kitap olmasıdır diye düşünüyorum. Aslında en fazla 60 sayfada bitebilecek bir hikayeyi iç dünyalarına ine ine bu kadar uzatmışlar. Konu güzel kesinlikle beğendim. Hatta dersler de çıkardım fakat hiç konuşmadan içlerinden geçirdikleri şeyleri okumak bir hayli bunaltıcı oldu. Konuşmanın önemi yine bu kitapta ortaya çıktı çünkü kahramanlar sadece bakisarak aşık oldukları ve yanlış anladıkları icin Allah'tan kitabın sonunda konuştular da birbirlerini anladılar. Yasak aşk, kara sevda, konuşmanın imkansızlığı ve eş ile aslında iyi arkadaş olmak gerektiğini anlatan başarılı ama gereksiz bunaltıcı bir eserdi
Eylül
EylülMehmet Rauf · Kitap Zamanı Yayınları · 201139,7bin okunma
106 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tante Rosa; alışılmış, kabul görmüş kadın anlayışından daha uzak bir kadın. Önemli olanın kendi duyguları, hisleri olduğunu düşünen ve bu şekilde yaşayan bir kadının küçük hikayelerini anlatıyor. 3 çocuğunu ve eşini bırakıp başkası ile evlenen, hayatını istediği gibi yaşayan bir kadını konu alıyor. Toplum gözünde ahlaksız olarak nitelendirilen kadının hislerini gösteriyor. Neden bu tarz kadınlar konu edilmiyor, herkesin hisleri aynı olmak zorunda değil ve bir kadının kendi mutluluğunu düşünüyor olması neden elalemi ilgilendiriyor sorularına kendince cevap verebilmek için yazılmış bir kitap. Deli dolu tatlı bir şeydi:) kişisel görüşüm şu şekilde: Ben keyif alarak okudum ve Tante Rosa'nın kalıplara sığmayan ruhunu okurken saygı duydum. Aslında çok doğru geliyor kulağa; eşini çocuklarını bırakıp giden bir kadını eleştirme hakkını sadece ailesine verme durumu. Bize ne? İnsanların bulundukları hayatları, ruh hallerini bilmeden ve ucu bize dokunmayan konularda fikir beyan etmek çok gereksiz. Haddimizi bilmemiz ve insanları iyi/kötü harici sınıflandırmamamız gerektiğinden bir kere daha emin oldum
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,940 okunma
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.