Vay İnce Memed vay. Şimdiye kadar okuduğum en iyi romanlardan biri. Yaşar Kemal dili, anlatımı ve olay örgüsü ile çok güzel bir roman yazmış. Tam bir aksiyon romanı sıkılmadan okunan yer yer heyecanlandıran bir roman. Gerçekten çok hoşuma gitti. Okumadan önce ilk kitabı okurum diğerlerini okumam diyordum ama diğer kitapları merak etmeye başladım bile...Kitabı okuduktan sonra Yılmaz Güney in Ağıt Filmini izlemenizi öneririm :)
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358,4bin okunma
Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları (Volume 1)
Paramparça hayatların hep dimdik durduğunu iddia eden sahipleri için ağıt yakma zamanıdır.
Gün gelecek unuttuğun için hatırlanacaksan senin de hükmün, cezan bellidir.
Küçük İskender, romantizmin çağdışı taraflarında bir yaratığı hava almaya çıkartıyor bu kere.
Sevgi, Saygı Ve Özlemle Anıyorum
- Şiir Ceketli Adam -
...
Yüzün bir türkü sonrasının
Kederli dalgınlığında;
Güldün mü, ben mi yanıldım, bilemiyorum.
Ağıt gibi bir alay dudak uçlarında
Gücenik duruşundan tanıdım seni.
-"Ey Tanrım biraz günışığı ver bana, biraz yağmur!
Bir adam gördüm içindeki canavarı bağlamış ardı sıra sürüklüyordu. Yanına gittim,
"Amca,’' dedim. Duymadı. Daha yüksek sesle seslendim," Amca nereye götürüyorsun bu vahşi yaratığı?"
Dedi,
"Evlat, çok öfkelendi. Masalcıya götürüyorum, biraz hikaye anlatsın, dinsin.
Ne kadar doğrudur bilinmez ama rivayetlerin en iyisi
----------------------------------------------------------------------------------------------
72’nin Ocak ayıydı. Can Abi, koğuşunun penceresine koymak için, cezaevine sardunya çiçeği istedi. Ortanca abimle Güler Abla bir Ege çiçeği olan sardunyayı zar zor bulup cumartesi günü cezaevine teslim ettiler, pazar günü de Can Abi’ye verildi. Ertesi hafta öğrendiler ki başgardiyan Rıza, “Ya koğuşta sardunya olur mu kardeşim’ diyerek kaldırıp atmış çiçeği. Bu çok hüzün yarattı bizim evde. Ben de bu hüznü gördüm. Aradan geçti 6 ay. 6 Mayıs 1972. Bir çığlıkla uyandım sabah. Herkes ağlıyor. Çünkü Deniz Gezmiş’in asıldığını öğrenmiştik. Sonsuz bir acı…
Yıllar sonra ben üniversite 1. sınıftayım. İzmir’de bir kitapçıda Can Yücel kitabı okuyorum. İçinde ‘Sardunya’ya Ağıt’ diye bir şiir var.
Şöyle başlıyor…
‘İkindiyin saat beşte
Başgardiyan Rıza başta
Karalar bastı koğuşa
İkindiyin saat beşte…’
Ve şöyle bitiyor…
‘Canların gözü yaşta,
Aklı idamlık yoldaşta,
Yeşil ölümle dalaşta
İkindiyin saat beşte…’
Kendi evimde yaşadığım hüznün şiiri… İşte böyle bir Adana hikayesi…”