Insanlar geleceğe hep ümitle bakmışlar. Oysa şimdi daha çok kan dökülüyor.
Tabii ki bizim savaşlar yüzyılımızı önceden tahmin edemeyeceği için, "Bilmem ki," diye içini çeker Castellio ümitsizlikle, "herhangi bir zamanda bizim çağımızdaki kadar çok kan dökülmüş müdür?" (1550 li yıllar)
Sayfa 134Kitabı okudu
Duyuru: Saat:22:30'da Kendine Ait Bir Oda İncelemesi
Saat 22:30'da sevgili Virginia Woolf'ün 
Kendine Ait Bir Oda kitabının incelemesi ile sizlerle olacağım..
Bu incelemeyi Kadınlara, Kendisini Kadın gibi hisseden ve Kadınları Anlayan, Onları Savunan, Birlikte Her zorluğa Göğüs Gerebilecek Herkese İthaf edeceğim....
Görüşmek üzere...
Süleymaniye Camii - 1550-1557
•Minareler 63 metre yüksekliğindedir.
•Güneydoğudaki minarenin adı mücevher minaredir.
•İran Şahı’nın gönderdiği mücevherler harç olarak kullanılmıştır.
•Sultan Süleyman Camiiyi bir türlü bitiremedi diye İran Şahı mücevher göndermiş, cevabını harç olarak kullanılması ile almıştır ;)
Eğer Norveç'te kitap yazarsanız, devlet 1000 tanesini satın alıp kütüphanelere dağıtıyor.Eğer bu bir çocuk kitabıysa 1550 tane alıyormuş
Bizde nasıl?
Kitap bombadan tehlikeli olabilir
Kitap yazdığınız için hapse girebilirsiniz
Hiç bir şey olmazsa %8 KDV öder öyle alabilirsiniz.
Rönesans elden gidiyeea
1529 ile 1537 arasına Kastilya yönetimi Afrika'dan Yeni Dünya'ya köle taşınması için 360 yazılı izin verdi. Böylece, zorla ele geçirilen ya da Batı Afrika'daki Portekizli "tüccar"lardan 50 peso karşılığında satın alınan Afrikalı kölelerin teknelere tıka basa doldurulup Yeni Dünya'ya gönderilmeleriyle birlikte Rönesans'ın en sefil niteliklerinden biri vücut buldu. Amerika kıtasında bu köleler iki katına satılmakta, ardından da madenlerde ve malikanelerde çalışmaya gönderilmekteydi. 1525 ile 1550 arasında yaklaşık 40.000 köle Afrika'dan Amerika kıtasına gönderildi; Avrupa zenginleşirken Afrika topluluklarında tam bir çöküntü yaşandı.
Sayfa 132 - Dost Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
“...öylesine çok kitap var ki, başlıklarını okumak için bile zaman bulamıyorum.”(1550) “...kitap okuyucularının kendilerini kaybedecekleri bir orman, okuyucuların rotalarını bulmaları gereken bir okyanus ya da boğulmaktan kurtulmanın zor olduğu bir tufandı.”
Sayfa 30 - İzdüşüm YayınlarıKitabı okudu
