Çanakkale Müdafaası; bir hayat müdafaasıdır...Türkler, Çanakkale'yi yaşamak için müdafaa ettiler.
Çanakkale Müdafaası; İstanbul'un müdafaasıdır.
Çanakkale Müdafaası; bir gençlik müdafaasıdır.
Çanakkale Müdafaası; vücudun fenne müdafaasıdır.
Çanakkale Müdafaası; inadın inada mükabelesidir.
Çanakkale Müdafaası; milletimiz için büyük bir savlettir.
Çanakkale Müdafaası; tarihimiz için büyük bir şereftir.
Çanakkale Müdafaası; yapılmış ve kazanılmıştır. Lakin vazife yalnız askerler ve kumandanlar için bitmiştir. Bizim için bitmemiştir.
Çanakkale’de yedi düvele karşı yiğitçe çarpışan şanlı askerimiz, sadece kahramanlık ve cesaret değil, aynı zamanda bir îman destanı yazmıştır. Harbin en çetin ânında Binbaşı Lütfi Bey:
“Yetiş yâ Muhammed! Kitabın elden gidiyor!” diye feryâd ederken rûhâniyet-i Rasûlullah’tan istimdâd ediyordu.
Yine Çanakkale Muhârebeleri’nde büyük
"Her satırı bir destan olan bu küçük eserin de Türk gençliği tarafından zevkle okunacağına inanıyorum."
- Uluğ İğdemir (Sunuş bülteninden)
Mülakatı gerçekleştiren Ruşen Eşref Ünaydın, TDK ve Galatasaray SK'nin kurucuları arasında yer alır. Edebiyatımıza ilk kez "edebî mülakat" türünü kazandırdı. 1917 ve 1918 yıllarında gerçekleştirdiği mülakatlarla "diyorlar ki muharriri" olarak adlandırıldı. Muharririmizin bir "diyorlar ki" eseri de bu eserdir.
Bu kitabı yazarımız Ünaydın hayattayken bastırmak istiyor, fakat ömrü maalesef yetmiyor. Daha sonra TTK tarafından bastırılmak üzere, 1918 yılında yayınlanan gazete küpürlerinden oluşan bu kitap ortaya çıkıyor
***
Kitapta Çanakkale'de savaşmış her türden bir askerlere mülakat gerçekleştiriliyor. Bu mülakatın içinde avam kesimden gelen neferler (er) de var, yüksek öğrenim görmüş zabitler, kumandanlar da. Kısacası her rütbeden bize Çanakkale destanının bir perspektifini bizlere sunuyor. İlk elden bir kaynak olduğu için de objektif olarak değerlendirebiliriz. Bu yüzdendir belki, okuması da oldukça keyifli.
Belli ki Ünaydın için Çanakkale çok şey ifade ediyor... Çanakkale destanı onun için mukadderatı çok yüksek bir savaş. Münzeviğiyle bu mukadderatı adeta birleştiriyor.