‘’Fransızların ve Ermenilerin Maraş’ta din kardeşlerimize reva gördükleri canavarlıkları derhal telgrafnamelerle İtilaf mümessilleri nezdinde protesto edildiği gibi, Heyet-i Vükelayı da ikaz edecek telgraf keşide edildiği ve protesto telgrafnamelerinin birer suretleri takdim olunduğu en derin hürmetlerimize tevdian arz olunur Efendim.’’ (Melek Reşit ve Şefika Kemal imzalarıyla Fransız ve Ermenilerin Maraş’taki canavarlıklarının protesto edildiğini, İstanbul hükümeti’nin uyarıldığını Heyet-i Temsiliye’ye bildiren 2 Şubat 1920 tarihli yazı)
İstanbul'un İşgali
İSTANBUL'UN İŞGALİ 15 Mart 1920 günü Mondros hükümlerine göre müttefik devletlerin (Yunanistan dahil) İstanbul'u işgali zorba biçimde güçlendiriliyordu. 15 Mayıs 1919da Yunanistan'ın İzmir'e çıkarılmasıyla Anadolu'nun her yerinde direniş hareketi cemiyetleri teşkil edildi ve bir noktadan sonra da,Çukurova-Dörtyolda olduğu üzere, silahlı direniş başladı. Bu direniş derhal Maraş-Antep ve Urfa'ya sıçradı. Mustafa Kemal Paşa, Mayıs ayının 19' unda Samsun'a çıkıp Havza-Amasya-Erzurum'a ulaştığında bu hareketlerle paralel bir etkinlik içindeydi.
Reklam
Türkiye'nin, idam fermanı Sevr Antlaşması'nı yırtarak Lozan'a gelmiş olması özellikle İngiltere'yi fazlaca rahatsız etmiştir. I. Dünya Savaşı sonrasındaki en ağır proje, Osmanlı'ya imzalatılan 433 maddelik Sevr Antlaşması'dır. Temel amacı Türkleri Avrupa'dan tamamen atıp, "tam bağımlı" biçimde
Sayfa 431 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Afgani'nin çırağı Raşid Rida, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce Müslüman ülkeler üzerindeki Avrupa baskısı artarken şöyle yazmıştı: "İslam, Avrupalılardan uzak durmaz, Avrupalılar İslam'ı onlardan uzak durmaya zorlar. Aralarında uyum imkansız değil, ama buna ulaşmanın yolu büyük bir kafanın çalışmasında geçer." Batının
2.ROMA dan önce; 30Ekim 1918 Mondros ile AB devletlerine buğazlardan bedava geçiş, 10Ağustos 1920 Sevr Fransızlar ile, 20Ekim 1921 Ankara anlaşması ile Irak petrollerini İngilizlere, 24Temmuz 1923 Lozan ile İstanbul AÇIK ŞEHİR imzasını 100yıl önce atanlarıda anlatın DETAYLARI ile
Bağımsız bir Kürdistan kurma çalışmalarını Dersim, Hozat, Çemişgezek bölgelerinde sürdüren Kürt ileri gelenleri; Hozat'ta yapılan bir toplantıdan sonra Ankara Hükumetinin Kürtlere karşı tutumunu öğrenmek için, soru sorulmasını kararlaştırdılar. Sonuçta, İbrahim Efendi (Baytar Nuri'nin babası) tarafından şu sorular hazırlandı: "1. Kürdistan muhtariyet idaresine muvafakat eden İstanbul Saltanat Hükumetinin bu baptaki kararını Mustafa Kemal Hükumetinin de resmen kabul edip etmeyeceğinin açıklanması. 2. Kürdistan muhtariyet idaresi hakkında Mustafa Kemal Hükumetinin görüş noktası ne olduğu hususunda Dersimlilere acele cevap verilmesi. 3. Elaziz, Malatya, Sivas ve Erzincan mıntıkaları hapishanelerinde mevcut bütün Kürt mevkuflarının hemen serbest bırakılması. 4. Kürt çoğunluğu bulunan mıntıkalardan Türk hükümeti idare memurlarının çekilmesi. 5. Koçgiri mıntıkasına gönderildiği haber alınan askeri müfrezelerin derhal geri alınması." Bu sorulara Ankara Hükümeti tarafından bir karşılık verilmemekle birlikte, ortamı yumuşatmak amacıyla, Elaziz (Elazığ)’dan Dersim’e bir heyet gönderildi. Bu heyeti kovan Dersimliler bu kez "Elaziz vilayeti vasıtasıyla" bir telgraf çektiler. 25 Teşrinisani 1336 (25 Aralık 1920) tarihinde çekilen telgrafta şöyle deniliyordu: "Ankara Büyük Millet Meclisi Riyasetine Sevre muahedesi mucibince; Diyarbekir, Elaziz, Van ve Bitlis vilayetlerinde müstakil bir Kürdistan Teşekkül etmesi lazım geliyor, binaenaleyh bu teşkil edilmelidir, aksi takdirde bu hakkı silah kuvvetiyle almaya mecbur kalacağımızı beyan eyleriz."
alan yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.