Türkiye'de 1945'den sonraki dinsel gericilik akımının tüm kollarının bir ölçüde kendisinden beslendiği Necip Fazıl Kısakürek, Büyük Doğu dergisini 1943'te yayımlamaya başlamıştı.
spoiler içerir
Türk Edebiyatının usta isimlerinden Sabahattin Ali’nin klasikleşmiş eserlerinden biridir, Kürk Mantolu Madonna. Rasim adındaki anlatıcının, Raif Efendi’nin ve Maria Puder’in başkahramanı olduğu bu eser, ilk sayfadan son sayfaya kadar akıcı olan bir dille kaleme alınmış ve okuyucuyu farklı duygu âlemlerine götüren bir üslupla yazılmış trajik bir aşk romanıdır.
1940-1941 yılları arasında Hakikat gazetesinde “Büyük Hikaye” başlığı altında yayımlanan ve 48 bölümden oluşan eser, 1943 yılında kitap haline getirilmiştir.
Aşkın çocuksu ve tutkulu tarafının iki ayrı karakterde ele alındığı bu eserde, Raif aşkın çocuksu tarafını Maria Puder ise aşkın tutkulu tarafını temsil ediyor. Raif’in çocuksu heyecanıyla Maria’nın ağır başlılığı birleşince ortaya muazzam bir aşk çıkıyor. Eserde bu aşkın yanı sıra insanın yalnızlaşması ve kendine yabancılaşması kavramı da okuyucuya hissettiriliyor aslında.
Eserin özetini yapacak olursak; romandaki Rasim isimli anlatıcının işten ayrılıp boş gezerken, tesadüfen lisedeki arkadaşına denk gelip onun çalıştığı yerde işe alınmasıyla ve iş yerinde aynı odayı paylaştığı tercümen Raif Efendi’nin sessiz, sakin kişiliğinin altında yatan nedenleri merak etmesiyle başlıyor olaylar. Birkaç defa Raif Efendi’ye yaklaşarak onu çözmeye çalışıyor.
Edebiyat Tarihi: Edebiyat tarihiyle ilgili görüşlerini de Atsız, 1940'ta yayımladığı Türk Edebiyatı Tarihi'nin girişinde belirtmiştir. Bu eserde Atsız edebiyat tarihini "tarihin bir kolu” kabul eder. Edebiyat tarihi, "bir milletin edebî mahsullerini yahut başka bir tarifle duygu ve düşünce mahsullerini, tarih çerçevesi içinde,
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler
Hayat tek bir kişinin etrafında mı döner? Veya iki üç kişinin? Küçük bir köy toplumunda, küçük bir obada bile onlarca, yüzlerce insan vardır. Realist olduğu ifade edilen pek çok roman birkaç kahramanın etrafında şekillenir. Oysa hayat böyle değildir. İşte Atsız'ın romanındaki en önemli
Deli Kurt Romanın Hazırlanması ve Yayını
Deli Kurt, ilk önce Akşam gazetesinde tefrika edilmiştir. Tefrika, 15 Mayıs 1958'de başlar. Akşam gazetesinin, 14 Mayıs'ta Cumhuriyet'te çıkan resimli ilanı şöyledir: "Yüzbinlerin okuduğu BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ ve BOZKURTLAR DİRİLİYOR'dan tam on yıl sonra NİHAL ATSIZ 3 üncü büyük
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında