Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
·
Puan vermedi
Franz Kafka, Prag'da bir dost meclisinde tanıştığı gazeteci Milena Jesenská'dan öykülerini Çekçe'ye çevirmesini ister. Kafka ile Milena'nın yollarını kesişmesine neden olan bu dilek, bir ilişkinin başlangıcı, Milena'ya Mektuplar başlığı altında toplanan bu yazışmalarsa kısıtlı bir iletişimin tek aracı olacaktır. Milena'ya Mektuplar eşi benzeri olmayan bir kitap, mektuplara örülmüş bir aşk romanıdır. Kafka'nın Milena'ya Nisan 1920 tarihli ilk mektubunda yağmurlu bir günden söz ederek deyiş yerindeyse bir roman tadında başlattığı bu yazışmalar, yazarın ölümünden kısa bir süre öncesine değin süregiderken, ümitsizliğin, çaresizliğin ve tıkanışın anlatımına dönüşür. Çünkü Kafka'nın da dediği üzere, Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir, ki onlar da aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,7bin okunma
Ben anladım seni yorma kendini
Rainer Maria Rilke genç bir şaire mektup yazıyordu: "Diyelim bir tutukevindesiniz de duvarlar dış dünyanın seslerinden hiçbirini içeri koyvermiyor, duygularınız tarafından algılanmasını önlüyor bunların. Böyle bir durumda bile çocukluğunuz, bu harikulade, bu krallara yaraşır zenginlik, bu anımsamaların hazinesi hâlâ sizin içinizde değil midir? Dikkatinizi bu hazineye yöneltiniz. Bu uzak geçmişe gömülmüş heyecanları çekip çıkarınız gün ışığına; böylelikle kişiliğiniz sağlamlaşacak, yalnızlığınız açılıp yayılarak loş bir eve dönüşecek ve başkalarının gürültüsü bu evin uzağından geçip gidecektir...". Müzisyen, yazar ya da ressam değilseniz yalnız geçirdiğiniz zamanı renklendirmek için paranızı sayabilirsiniz. Meteliksizseniz saç tellerinizi sayın...
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
"beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim... beni güzel hatırla! çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda
2 ay... Yalnızca 2 ay.
Bugün 15 Nisan pazartesi. Dün yurda geldim. Ve dün, evden yurda son gelişimdi, evden yurda son yolculuğumdu. İlk kez bu kadar garip hislerle adım attım bu yurdun bahçesine. İlk kez yurda farklı bir gözle baktım. Sanki yıllar geçmiş de yeniden gelmişim gibi. Biliyorum ki 2 ay sonra sınava girdiğimde birçok şey bitmiş olacak. Ve o zaman da içimde,
Ancak ne kadar azdı bütün bunlar!
Yazdıklarımın konusu sendin, öyle ya, senin göğsüne yaslanıp yakınamayacaklarımdan yakınıyordum orada yalnızca. Kasıtlı olarak uzatılmış bir vedaydı bu sana, gerçi senin tarafından zorla yaratılsa da, benim belirlediğim yönde gelişiyordu..
özgür değildim ya da en iyi koşullarda henüz özgür değildim
"Komodinin üstüne bırak!" (Bir kitap geldiğinde çoğunlukla iskambil oynuyor olurdun), ama bunlar olurken özünde kendimi iyi hissederdim, sırf isyan eden hainliğimden, sırf ilişkimizle ilgili algımın yeni bir kanıtına duyduğum sevinçten değil, o sözler kulağıma kendiliğinden, "Artık özgürsün!" gibi geldiği için böyleydi. Bu yanlış bir algıydı kuşkusuz, özgür değildim ya da en iyi koşullarda henüz özgür değildim…
Reklam
Ahh Poyraz Karayel
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım.
Sayfa 383 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Yazdıklarımın konusu sendin, öyle ya, senin göğsüne yaslanıp yakınamayacaklarımdan yakınıyordum orada yalnızca
Neden Sonra
O dedi ki: Bir gün bana gönül verdin; Aşktır benim mayam? derdin Sonsuz bir hisle severdin, Aklında mı? Ben dedim ki: Aşktan yana, histen yana
108 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.