Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş Barha

Çarşıya İnemem
Yasaklarla çevrili bir dünyada yaşamasak yasaksız yaşayamadık.
Sayfa 98 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
Çarşıya İnemem
İnsanoğlu gülünç olmak için doğmamışsa gülünç etmek için doğmuştur.
Sayfa 96 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Hişt, hişt!..
Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!.. Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları... - Hişt hişt. - Hişt hişt. - Hişt hişt.
Sayfa 83 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hişt, hişt!..
Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı... Ya otların yeşili mor, ya denizin mavisi kırmızı olsaydı... Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte.
Sayfa 79 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
İki Kişiye Hikâye
Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden,
Sayfa 53 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
İki Kişiye Bir Hikaye
İştahlı insanlar gibi iştahlı martılar da oluyor. İnsanı tiksindiriyor. Ben yemeğini gizlice yiyen insanlardan hoşlanırım. O insanlar bir ağaç altına oturur, paketini açar, ne yediğini bile bilmezsin. Belki ağızlarını şapırdatırlar, belki iştahla da yerler ama yanlarından biri geçse suçüstü yakalanmış gibi utanırlar.
Sayfa 49 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Öyle Bir Hikaye
– Deli gibi be abi! Gün onunla ağarıyordu. Ben susam helvası satarım abi gündüzleri. Cebin de mis gibi simit kokuyor abi. Gün onunla ağarır, onunla kararırdı. Bir dakkam yoktu onu düşünmediğim. Abi, rüyada gibi yaşardım. Her laf gelir gider ona dayanırdı. İnsanlar bana bir laf söylerdi. O ne cevap verebilir, diye düşünürdüm. Bir şey alacak olsam o alır mıydı acaba, derdim. Bir şey yesem içime sinmezdi. Biri yol sorsa o gösterir miydi diye kafama sormayınca ve içimde o, yol göstermeyince aptal aptal bakardım. Bir güzel şey görsem ona göstermezsem, gösteremediğim için zevk alamazdım güzel şeyden.
Sayfa 2 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Üçüncü bölüm
Biz domuzlar düşün emekçisiyiz. Bu çiftliğin tüm yönetim ve düzeninden biz sorumluyuz. Gecemizi gündüzümüze katarak, sizin sağlığınızı koruyoruz. Bu sütleri sizin uğrunuza içiyor, bu elmaları sizin uğrunuza yiyoruz. Biz domuzlar görevimizi gereğince yerine getiremezsek ne olur, biliyor musunuz? Jones geri gelir! Evet, Jones geri gelir!
Sayfa 51 - CanKitabı okudu
1. Bölüm
İnsan'ı ortadan kaldırın, açlığın ve köle gibi çalışmanın temelindeki neden de sonsuza dek silinecektir yeryüzünden.
Sayfa 24 - CanKitabı okudu
V.
Etrafımızda akla dair hiçbir şey görmüyor, duymuyoruz, bu da zevkten mahrum olduğumuz anlamına geliyor. Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor.
Sayfa 22 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
V.
Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölmelerine engel olmak niye? Bir tüccarın ya da memurun fazladan beş, on yıl yaşamasının kime ne faydası var?
Sayfa 17 - Türkiye İş Bankası
V.
Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Sayfa 16 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
V.
Sonuçta maddi ya da manevi bir pisliği bir yerden kovsanız da başka bir yere sıçrayacaktır. Pisliğin kendiliğinden yok olmasını beklemek gerekir.
Sayfa 15 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
IV.
Aynı redingotla hem hastaları kabul eder, hem öğle yemeği yer, hem de misafirliğe giderdi; ancak bunun sebebi cimriliği değil, dış görünüşüne duyduğu mutlak ilgisizlikti.
Sayfa 14 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.
Sayfa 25 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Geri117
270 öğeden 256 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.