Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Yıl 2050. Yer Londra. Tüketim alışkanlıklarınız toplumdaki statünüzü belirlediği, satın aldıkça yükseldiğiniz bir gelecek düşünün. Ancak yaşlanmaya başladığınız anda ve topluma faydasız olmaya başladığınızda, Gurur Evi denilen tesislere gönderiliyorsunuz. Zamanı geldiğinde isteğe bağlı! olduğu söylenen ötenazi hakkınızı kullanarak uyutulduğunuz bir distopya hayal edin.
Kahramanımız Alice tam da böyle bir dünyada yaşıyor. Başta sistemin kusursuz olduğunu düşünüyor. Ta ki kocası Philip kaybolana kadar.. Kocası hiçbir iz bırakmadan kaybolunca tüm dünyası alt üst olan Alice, içinde bulunduğu ruh halinde işini kaybeder. Harcama yapmayı bile düşünmediği için statüsünü kaybeder. Düşük bütçeliler sınıfına düşünce yaşadıkları ve tanıştığı insanlar sayesinde içinde bulunduğu sistemi sorgulamaya başlar.
Kitabın dili çok akıcı ve çok anlaşılır. Kitapla ilgili sevmediğim kısım Alice'in çok fazla iyimser olması ve yaşadığı dünya için fazla naif kalması. Biraz daha çok sorgulamasını ve ona bir şeyler anlatmak isteyen insanları daha çok dinlemesini isterdim. Ve kitabın sonu çok hızlı sonuçlandı. Keşke o kısmı biraz daha uzun okusaydık. Yine de hızlıca okunabilecek güzel bir kurguya sahip. İyi okumalar..
Bir Sapiens olmasa da çok iyi bir kitap gerçekten. Homo Deus'ta yarım bıraktığı noktaları daha da detaylandırıp kehanetlerini ortaya koymuş yazar. İşin kötü tarafı 2050 - 2080 yılları için öngördüğü kehanetlerin 2020 yılında gerçekleşmeye başlaması.
Harari görüşlerini sevdiğim ve çoğuna da katıldığım bir yazar ve tarihçi. Umarım daha çok kitap buluşturur okurlarla.
Dünya liderlerinin danıştığı bir gelecekbilimci tarafından yazılan kitap önümüzdeki otuz yılı şekillendirecek sorular sorup yanıtlar veriyor.
Gelecek bilimsel olarak öngörülebilir mi?
Hangi teknolojiler gelecek yaşantımıza yön verecek?
Yeni bir dünya savaşı olası mı?
Demografik değişim hayatı nasıl etkileyecek?
Dünyanın, Türkiye'nin kaderini belirleyecek Ortadoğu'da düzen ne olacak?
....
Rusya, Doğu Avrupa'daki birçok ülkeyi ele geçirecek.
ABD ve Rusya arasındaki mücadele 2020 yılında doruk noktasına çıkacak.
Dünya demografik kış dönemine girecek. Nüfus 21. Yy. Sonunda 5-6 milyara düşecek.
ABD, Ortadoğu'da dengeleyici rol oynaması için Türkiye'ye büyük yatırımlar yapacak. Türkiye yeniden süper güç haline gelecek.
İsrail, çoğu Arap ülkesiyle Türkiye'nin arabuluculuğu ve güvencesi sayesinde barış anlaşması imzalayacak.
Ayrıca kitapta Türk okuru için özel bir ön söz de var.
Dipnot: Kitap ülkemizde 2011de basılmış ve yazarın bazı öngörüleri gerçekleşmiş durumda.
"Belki geçmişi değiştiremezsiniz, gelecekte neler olacağını bilemezsiniz fakat yaşadığınız anın kıymetini bilirseniz, dilediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz."
Ülkemizin koskocaman bir çöl olduğunu, tarım alanlarının azaldığını, yağmurun neredeyse hiç yağmadığını düşün! Dünyadaki canlı çeşitliliğinin azaldığı, buzulların hızla eridiği, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinin artık yaşanmadığı bir dünya...
Nil, gelecek nesillere iyi bir dünya bırakabilmek için kendince bir mücadele verir. Eğer önlem alınmazsa bir çöp dünyada yaşamaya mahkûm olacaklardır. Can, Narin ve Yiğit onun boşuna çabaladığını düşünür. O ise mücadelesine arkadaşlarını da dâhil etmeyi ister. Gelecekte yaşanacakları gösterebileceği bir yolculuk, bu mücadeleyi büyütmesinde Nil’e yardımcı olabilecek mi?
Şimdi Gelecek Ekspresi’yle birlikte 2050 yılına bir yolculuğa çıkmayı kabul ediyorsan kitabın kapağını aç! Çabuk ol! Geleceğimizi kaybetmek üzereyiz!
#gelecekekspresi
#copdunya
#kitapyorumu
#1984 kitabı okuduktan sonra etkisinden kurtulamayacağınız bir distopya türü kitap.Yazar George Orwell 1948 yılında bitiriyor kitabı ve geleceği zekice ,en ince ayrıntısına kadar kurguladığı bu kitaba 1984 ismini veriyor 4ve8 i yer değiştiriyor.Konusuna gelince Okyanusya denilen bir ülke Büyük Birader tarafından yönetiliyor.Tele Ekranlardan sürekli kontrol ediliyorlar.Yasaklar ülkesi ve sürekli bir savaş var. Kahramanımız Winston , Gerçek Bakanlığı'nda çalışıyor.Buranın amacı eski kayıtları yeni söylem diline çevirmek ,partinin görüşlerine göre değiştirmek.Hedefleri 2050 yılına kadar eski dünya tarihini değiştirmek.Aklınıza ne geliyorsa inançlardan kitaplara kadar.Sanki hep Büyük Birader vardı gibi.Yasakların biri de aşk. Sadece parti gözetiminde evleniliyor çünkü amaç denetimli çoğalmak. Julia çıkıyor karşısına ve devamı kitapta .
1984 romanı kırmızı – siyah renklerin kullanıldığı bir kapak tercih edilmiş 46. Baskıda. Romanımız daha sonra otobiyografi, romanlarda yer alan bazı kavramların açıklandığı bölüm ile devam eder. Çevirmenimiz Celal Üster romanımız için ‘Bir İnsanlık Karabasanı’ olarak niteler. Romanımız 3 bölümden oluşur her bölüm ise olayların akısına göre
Eser Miktarda Spoiler İçerebilir!
Homo Sapiens' ten Homo Digitalis' e...
Yapay zekâ' nın gelebileceği noktayı konu alan güzel bir kitap olmuş. Yapay zekâ teknolojisinin 2062 yılına geldiğimizde bizleri çok farklı bir dünya' ya taşıdığını; bu dünya' nın büyük avantajları olduğu kadar, ciddi tehditleri de beraberinde getirebileceğine yönelik olasılıklar yer alıyor. Okuyucuyu
Öncelikle verdiğim puanın düşük olmasını ve sonra neden düşük verdiğim için kendimi umutsuzca açıklamak zorunda olduğumu yazacağım.
Düşük vermemin sebebi, hikayenin beni çok yakalayamaması, bilim-kurgu ve fantastikte dar bir alanda dönüp durduğumdan o dünyanın eserlerinin içeri girdiğimde duruma biraz yabancı baktığımı söylemeliyim.
Kitapta sevdiğim nokta, sanat görüşünden çok düşünce yapısıydı. Kendimi ,genellikle bu fikirler duşta gelir, 2050 yılında nasıl olacağımızı, 3000 yılında birinci medeniyet seviyesine çıkıp çıkamayacağımızı, zaman yolculuğunun gerçekten var olacağı, simulasyon oyunların gerçek hissi yarattığı dünyayı çoğunlukla hayalini kurarım ama Sekiz Yüz İki Bin yılında insanlığın neler yapacağını, nasıl gözükeceğini düşünmemiştim. Ve H.G.Wells düşünmüştü ve yarattığı gelecek bana geçmişe dönüş hissiyatı yarattı. Sanki ilk başta bomboş olan dünya yine toprak anaya geri dönmüş ve doğanın kanunlarına göre oynamak zorundaydı. Çoğumu<, teknolojinin gelişmesi ile beraber medeniyet seviyemizdeki yükseliş, doğanın kanunlarına hükmedeceğimiz hatta doğada olanı görmezden geleceğimizi düşünmekteyiz.
Kitaba nüva nişanesi vermekte biraz zorlanmaktayım ve H.G.Wells'in diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.
Ülkemizde bir yapıtın bu kadar hayranı olunup, onun kitabını Türkçe yayımlamayan vs gibisinden kitabı ilk defa okumuş, adını yeni duymuş ama bunun triplerini başkasına çektirenlerden olmadığım için böyle bir çemkirme yapmayacağım. Ancak belirtmek istediğim bir durum var. Rambo kitabını yazan adamı bu kadar övüp, reklamını bile Rambo’nun yazarı
Günümüzden yaklaşık 2050 yıl önce yaşamış bir kişinin yazdıkları ve ortaya koyduğu tespitleri hala nasıl güncelliğini koruyabilir? Sanırım burda filozof kavramı ortaya çıkıyor. Tabi düşünen ve düşünce üreten insanların bunu yaparken mantıksal akıl yürütme yöntemlerini çok iyi gerçekleştirdiklerini ve insanı oldukça iyi analiz edebildiklerini görüyoruz. Bu da onları bir otorite ve yazdıklarını bir klasik haline getiriyor. Roma tarihinin en önde gelen simalarından Seneca birer küçük kitapçık ya da risale formunda yazdığı kitaplarında ( İş Bankası iki eseri bir kitapta yayınlamış) ciltlerce ya da sayfalarca kitaba tekabül edecek tespit ve analizlerde bulunmuş. Tekrar ve tekrar okunası bir eser olduğunu vurgulamak gerekiyor. Kısa gibi görünsede okunması için iyi bir zaman ayrılmasi gereken bir kitap olduğunu belirtmem gerekiyor sanırım. Herkese okuma serüveninde mutluluklar diliyorum.
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,625 okunma