Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Stephen King romanlarının tamamını okumadım ama bana daha üstü yoktur dedirten bir roman. Sayfa sayısının fazlalığına rağmen bir satırında bile mi düşmez heyecan ve merak. Kurgu alıp okuyucuyu, nereye gidiyorsa oraya götürüyor.
Araya yine kısa bir Historical sıkıştırdım :D Kitap 1820 'lerde geçiyor Bayan Clara Netherfield 22 yaşında ve geç çocuk sahibi olmuş anne babasına bakıcılık yapıyor manyaklar kızı hizmetçi olarak kullanıyor paraları olduğu halde . Ayrıca hemen yakın komşuları yine asil kızın dedesi yaşında bir adamla evlendirecekler onu . Yani yetmemiş kendilerine baktırdıkları götünü tutamayan adamla hayatını karartacaklar :(
Covington Kontu Hugh dul 42 yaşında kızları ile yakın arkadaş olan Clara ile rastlaşınca kızı beğeniyor üstelik o sırada döneme göre açık bir kitaba bakıyor kızlar . Adam bunları azarlıyor falan ama kızı da pek beğeniyor :D Bunlar bir kaç karşılaşma daha yaşıyor . Clara gayette keninin isteklerinin farkında üstelik dedesi yaşında adama verilmeden bir şeyler görmek istiyor . Clara ve Hugh bir şekil bir hafta beraber geçirilecek zaman ayarlıyorlar ve o bir hafta bunlar Balayı misali takılıyor :D Adamın ayrılıkta yaş falan çekincesinden sesi çıkmıyor ama kızı istiyor kız zaten adama bayıldı . Tabi sonunda kızı aldı evlendiler kısa akıcı bir kitaptı tam ifade edemediğim bir şey eksikti 7 verdim :D
Distopik bir kitaptır. Distopya sevsen birinin mutlaka okumasını öneririm.
Kitabın konusu şu şekilde tek Parti'nin korku ve resmen düşünceyi yasaklama üzerine kurulu oluşturdu halkı yönetme şeklini anlatır ve bunun karşısında partiye zıtlık çıkaranların başına neler geldiği, nasıl kendi taraflarına çekildiğini, halkı kendi istedikleri gibi tek tipleştirmeyi, Büyük birader ne derse ona inanan körü körüne oluşan bir toplum yaratılır. Biz bu olayları Winston gözünden ve düşüncelerinden okuruz. Karşı gelenlerin de haksız olduğu ve belli başlı işlemler sonucunda kendileri gibi düşünmelerini sağlıyorlar. Kitapta çiftedüşün adlı bir kavram var bu kavram yeniden dil oluşumunu anlatan bazı kelimelerin iki anlama gelebildiği kelimelerin anlamlarını daraltılıp ne kadar az kelime varsa insanlar o kadar az düşündüğünü anlatır. Bu da Parti'nin işine gelen bir durum örnek "Savaş barıştır." , "2×2=5" gibi anlamlarını partinin isteğine göre şekillenir. İnsanlar teleekranlar ile sürekli gözlenir. Böylelikle onları kontrol etmek daha kolay hale gelir.
Kitap bize yol gösterici nitelikte içinde çıkarmamız gereken bir sürü ders ve olaylara bakış açımızı değiştirecek olan olayların neden böyle olduğu hakkında bize ışık tutar.
Okumadıysanız muhakkak okuyun.
2×2=4
Herkes bir seferlik bile olsa kendi tutarsızlığını yakalamıştır. Öyle ki bazen tam olarak neyi savunduğumuzdan, neyi hissettiğimizden hatta neyi sevip, neyden nefret ettiğimizden bile tam olarak emin olamayız. Tutarsızlıklarımız da bundan kaynaklıdır. Çünkü bunlar kitaplarda yazmaz insanların kullanma klavuzları yoktur. Kendine öfkeli olan 40 yaşındaki bu memur tam da bu yüzden kendine göre bir sıfat bulamaz. hiçbir otobiyografinin samimi olmadığını, yalanlar içerdiğini düşünür. Kendi samimi otobiyografisini yazar ve her yalanında da kendi kendini bu yüzden uyarır.
Merhaba 2021, merhaba 22.yaşımın 2.kitabı,
Uzun zamandır okuma listemde olan Yüzyıllık Yalnızlık kitabını bir merakla yaklaşık 1 hafta önce okumaya başladım. İlk 100 sayfa harikaydı, su gibi aktı. Okumadan önce incelemelerde isimler çok karışıyor kim kimdi diye sorgulandığını yazmış birçok kişi, o sebeple hepsini aklıma kodladım şehre gelen
Hukuk ve siyaset bilimi alanlarında, aydınlanma çağının en önemli yazarlarından biri olan Montesquieu'nün bu eseri, tam yirmi yıllık bir çalışmanın ürünü. 1748'de yayımlanan eser, özellikle dini otorite tarafından eleştirilmiş ve yasaklamalara maruz kalmış. Fakat hiç bir eleştiri ve yasaklama, Montesquieu'nün, düşünceleriyle Fransız İhtilali'ne
