TİYATRODA BİR DE HİÇ ADI DUYULMAMIŞ ŞÖHRETLER VARDIR Acılı yorgun oyuncuların yanı sıra, kristalleşmiş gerçeklerin ardında bir de kalker tortuları vardı tiyatroda. Bunların adı sanı duyulmamıştır pek ortalıkta. Onları bilse bilse tiyatro çevreleri bilir. Bana en çok dokunan, tiyatronun en büyüğünden en küçüğüne kadar bütün aktörlerin, hatta
"Selim gözlerinden perde kalkan bir insan gibi gerçekleri görmeye başlıyordu. Artık hiçbir şüphesi kalmamıştı: Güntülü, aşk konusunu şuuraltına atmış bulunan Selim'e karşı taarruza geçmiş hem güzelliğini hem zekâsını kullanarak kendisini zorla, evet zorla sevdirmişti." (s. 208).
"Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu..."
Aslında Selim farkına varmadan, bir süredir bu şiiri yazıyordu. Şiirin bir mısraını da masasındaki notları arasında unutmuştu:
"Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım..." (s. 243)
Ayşe Pusat bu mısraı görünce "Acaba Selim bir aşkın eşiğinde mi bulunuyordu?" diye düşünmüştü. Sonra da bu düşüncesinden vazgeçmişti. Fakat Selim'in kaderi iki bin yıl önce çizilmişti. “Mutlak sevecekti, bundan kaçamazdı.” Artık o, ışık etrafında uçup dönen bir pervane idi. Pervane gibi kendini ışığa atıp yanacaktı; aşkını gizleyemezdi:
"Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Gizlemedi ve şiiri Güntülü'ye gönderdi. Fakat gönderdiğini bilmiyordu. Mektup geri gelince şiiri yazdığını ve Güntülü'ye gönderdiğini hatırladı. Göndermeye mecburdu; "iki bin yıl önceki macera tekrarlanıyordu” (s. 247).
Ruh Adam, son derece orijinal ve şaşırtıcı kurgusuyla, efsanevi Uygur hikâyesiyle, ihtişamlı mahşer sahnesiyle, gerçek ve hayali olayları, aralarında fark yokmuş gibi birbirine karıştırarak düzenlemesiyle, zamanlar-aşırı bağlantılarıyla, son derece yalın bir dille anlatılan ruh tahlilleriyle, ruh tahlillerinin çok ötesinde hayallerin ve ruhların hadiseler içinde cevelan etmesiyle, diliyle, şiiriyle olağan üstü bir sanat eseridir.
Acele etme. Seçeceğin meslek memleketinin ve dünyanın insanlarına, bilhassa insanların çokluğunu teşkil eden çalışıcı kütlelerine faydalı olsun. Bir mesele daha. Annene güven. Aklından geçenleri onunla konuş.
Milletçe yüzyıllar boyu yaşadığımız büyük bir entelektüel fetretin ardından belki de en büyük sanat, fikir ve aksiyon adamımız olarak yetiştirdiğimiz Üstad Necip Fazıl Kısakürek, çeşitli sebeplerle yalnızca şairliğiyle öne çıkarılmış olsa da, bir nesli yoğurmuş ve mukaddesatçı kesimin münevverleri üzerinde büyük tesire sahip olmuş, gayet mühim,
Mor Salkımlı Ev Tahlil
Mor Salkımlı Ev romanı iki ana bölümden ve ana bölümlerin alt başlıklarından oluşmaktadır. İlk bölümde 12, ikinci bölümde ise 2 başlık dikkat çekmektedir. Halide Edib Adıvar birinci tekil kişi tarafından anılarını anlatmaktadır.
l. Bölüm
Atsız'ı kaybedeli 45 yıl oldu. Bir fikir, ülkü ve bilim adamının, bir sanatçının ölümünden 45 yıl sonra da yaşaması önemli bir olaydır. Atsız'ın eserleri, yaşadığı döneme göre bugün çok daha fazla okunuyor. Onun birkaç kitabının 04.12.2020 tarihi itibarıyla, kitapyurdu.com'daki satış ve yorum sayılarına bakarak ne kadar çok
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
Bu ihanet duygusunun arka planında ne olduğunu anlamak önemlidir. Gandi'nin Hindistan'a dönüşünden ve Savaş'tan sekiz sene önce Henry Nevinson, 1908'de Hindistanlıların İngiliz idaresinden neden memnun olmadıklarını ortaya koymuştu: "Hindistan'daki huzursuzluk Bengal'i ayırma planına karşı Hindistanlıların
Atıflar :
Susurluk kazası (ya da Susurluk skandalı) : 3 Kasım 1996'da saat 19:25 sularında Balıkesir-Bursa karayolunda Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkiinde meydana gelen trafik kazası sonucu, devlet-polis-mafya ilişkilerinin ortaya çıkması ile patlak veren skandal. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli skandallarındandır. Kazada,