Bu yıl içinde okuduğum en iyi kitaplardan biri olmak dolayısıyla tam puan verdim ve keyifle okudum.Yazarın kah dostluk kurduğu kah ise uzaktan yakından tanıdığı ve edebiyatımız başta olmak üzere toplumsal hayatta da iz bırakan önemli edebiyatçılarımızı,özel hayatlarıyla ve insani özellikleri (kusurlarıyla) gözler önüne sererek ilgimi sürekli canlı tutan, okunmaya değdiğini düşündüğüm bir kitaptı.En sevdiğim bölüm ise Ahmet Haşim bölümü oldu, zaten edebiyat derslerinde şiirlerini severek okumuştum ama kitapta yakından tanımakla içimi de bir hüzün kapladı.Sahi,tarihimizde, edebiyatımızda hakettiği değeri görememiş ve erken sönmüş ne çok büyük şahsiyetler var değil mi?
İstanbul muhakkak ki güzel şehir.Ama benim için güzel şehir, çirkin şehir diye bir şey yok.Sadece senin bulunduğun şehir,senin bulunmadığın şehir diye bir şey var.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur
Tutsak, ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu