Sosyal Medyada kullanılan bazı yaygın yanlış kelimeleri listeledik sevgili okurlar.
1000Kitap’ta ‘Dilin doğru kullanımı’ ilkemiz gereği doğrularını kullanıyoruz.
Listemize katkılarınızı bekliyoruz.
Kırk yaşına dayanmış koca adamların "aşmış erkek, bilmiş erkek, çok okumuş, gerçeği bulmuş, felsefeyi hatmetmiş erkek" triplerine girip ergen cıvıklığıyla tüm değerlere, kendilerinden bir şeyler okuyup öğrendiği ustalara marjinal bir karşı çıkışla kendilerini okurlar arasında her şeyi bilen adam moduyla pazarlamalarına; saçma sapan spirituel ve metafizik ruh halleriyle gerçeklikten kopuk gibi davranmalarına, iki üç kadın okuru etkilemek için şaklabanca felsefeci rolu kasmalarına şahit oldukça bu tiplerin ortamlarında bulunan ve bunlara saygı duyan arkadaşlara acıyorum.
Bize küçük yaşta öğretilen şeylerden biri de anneye, babaya ve öğretmene saygı duyulmasıydı. Çocuklarımızı da bu şekilde yetiştirmeye gayret ediyoruz. Biz bunları yaparken, başka alanlarda, kurumlarca, öğretmenlerin itibarı sarsılıyor, önüne türlü zorluklar getiriliyor, yetmiyor şiddete maruz kalıyor öğretmenler, o da yetmiyor öldürülüyor. Binbir emekle icra etmeye çalıştıkları görevlerini yerine getirirken, üstelik emeklerinin karşılığını alamadıkları gibi bir de can güvenliğini sorunu yaşıyorlar. Bugün öğretmene, doktora doğrultulan silah yarın başka mesleklere ve sonra ayrım gözletmeksizin her insana yöneltilecek, o yüzden bireysel silahlanmaya, her türlü şiddete hayır! Her türlü şiddete dur demezsek, yakındır bir silahla durdurulmamız!
İnsan üzülüyor, hayatımızda şiddetin bu derece yer almasına. Öğretmene şiddet, kadına şiddet, doktora şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet… Daha sayamadığım niceleri de var muhakkak.
Meslek hayatım boyunca hiçbir sendikaya üye olmadım, kendimce kabul gördüğüm belli sebeplerim vardı bu kararda, ama sendikaların ilk defa bir olduğunu görmek bende takdir duygusu uyandırdı. Meslektaşlarımın bir günlük iş bırakma fikrini destekliyorum. Okula gidilmeyen bir gün telafi edilir ama kaybedilen bir canı asla telafi edemeyiz!
"Yalnızlığı sevmeli bir insan. Bir de hüznü sevmeli. İkisini de yan yana koyup tadını çıkartabilmeli. Sesin olmadığı bir vakti yakasından tutup hiç bırakmadan,içindeki düşünceleri çekip çevirmeli. İnsanlarla konuşamadı diye üzülmeyip kendisiyle konuşmalı uzun cümleler kurarak."