Bir zamanlar, Tanrıya karşı işlenen günah, en bağışlanmaz günahtı. Şimdi Tanrı öldü, onunla birlikte günahkarlar da öldü. Şimdi en bağışlanmaz günah yeryüzüne karşı işlenendir: Bu bilinmezliği yeryüzünden üstün tutmaktır!
Artık bir insanın namuslu olup olmadığına değil, bir sanata kabiliyeti olup olmadığına bakılıyor; bir kitabın yararlı olması değil, iyi yazılmış olması isteniyor. Parlak zeka insanı bütün nimetlere kavuşturuyor; erdem ise hiçbir şeref getirmiyor.
Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır.
Bence bir insanın büyüklüğü amor fati* ile belli olur; ne geçmişte, ne gelecekte, sonsuza kadar hiçbir şeyin farklı olmasını dilememesidir. Sadece gerekli olana katlanmak, hele de onu gizlemek yeterli değildir -bütün idealizm gerekli olana karşı bir ikiyüzlülüktür- fakat onu sevmektir.