Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda Çimen

Eda Çimen
@Aedcimne
Sinir bozucu, katlanılmaz ve insanlara tahammülü olmayan biri
Sabitlenmiş gönderi
Gençliğe Hitabe
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. Istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmiyeceksin. Bu imkân ve şerait çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, İktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Reklam
Her geçen gün sevgili dostum, insanların diğer insanları kendinden yola çıkarak değerlendirmesinin ne kadar aptalca olduğunu daha iyi anlıyorum
Hem kendimle fazlasıyla meşgul olduğumdan, hem de iç dünyam fazlasıyla fırtınalı olduğundan, başkalarını kendi haline bırakmayı yeğliyorum

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
En büyük mutsuzluk, burada iğrenç insanların yanında hissedilen can sıkıntısı, aralarındaki yükselme rekabeti, bir adım öne çıksınlar diye birbirlerini gözetleyip dikkat kesilmeleri, gizlemeye hiç gerek duyulmayan çok acınacak, çok alçakça tutkular.
Gerçi dünyadaki bütün işler değersiz, başkaları istiyor diye kendi tutkusunu, kendi gereksinimini dikkate almadan, para, onur ve başka şeyler uğruna kendini yiyip bitiren insan her zaman budalanın biridir.
Reklam
İnsanın faaliyet içindeki, araştıran yeteneklerinin engellenerek sınırlandığını görünce; tüm mesleklerin zavallı yaşamımızı uzatmaktan başka bir amacı olmayan gereksinimleri karşılamaya yaradığını ve bir de arasında sıkışıp kalınan duvarlara renkli figürler ve aydınlık manzaralar resmedildiği için meraklarımızla ilgili bazı noktalardaki tüm avuntuların yalnızca düşsel bir teslimiyet olduğunu gözlemlediğimde...
Rezilce işlerle uğraşan ya da tutkularına muhteşem isimler takıp bunları insan soyunun sağlığı ve mutluluğu için devasa girişimler olarak görenler mutlu
297 syf.
·
Puan vermedi
Kerem ile Aslı
Kerem ile AslıAnonim
7.5/10 · 2.345 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Açıkçası ben bir "acı" göremedim. Acı olan şey bir insanın kendine bunu yapmasıydı sadece... Kitabın geneline hâkim olan durum kişinin bir insanı takıntı hâline getirip, hastalıklı düşünceleri aşk diye nitelendirmesi ve o kişiye gereksiz derecede fazla ve derin anlamlar yükleme çabası.. Werther'in, Lottenin evli olmasına ve kocasını sevmesine kocasıyla iyi bir ilişkileri olmasına rağmen Albert'i eşine yeterince ilgi göstermeyen onun tutkularını ve duygularını paylaşamayacak nitelikte biriymiş gibi görmesi, Lotte'yi Albert'in hak etmediğini kendinin hak ettiğini düşünmesi, Albert'in ona olan dostça ve sakin tavırlarına rağmen Albert'e karşı içten içe bir kin duyması ve onun varlığından rahatsız olması, onu öldürmek istemesi aşk değil HASTALIK! Ayrıca Lotte istemediği halde onu öpmesi ve bu öpücüğün sonucunda Lotte'ye "sahip olduğunu" düşünmesi de Werther'in sapkınlık seviyesini gösteriyor. Werther her ne kadar iyimser, neşeli, yardımsever biri olsa da objektif açıdan baktığımızda kendi tutkuları ve arzularının esiri olmuş, sevdiklerini düşünmeyen ve onlara isteyerek ya da istemeyerek zarar veren, çalışıp annesine para yollaması ve annesine bakması gerekirken bu sorumluluğu arkadaşının üzerine atan biri...
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,7bin okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe
7.9/10 · 121,7bin okunma
Reklam
Zaten sadece ölüm cezasının kaldırılmasını değil, ceza yasanın tepeden tırnağa, sürgünden giyotine kadar yeniden düzenlenmesini bekliyoruz; zaman böyle bir görevin mükemmel bir şekilde yerine getirilmesine yardımcı olacak. Bu konuyla ilgili olarak uygulanabilir olduğuna inandığımız düşünceler sisteminin geliştirilerek hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Kalpazanlık, kundakçılık, nitelikli dolandırıcılık vs. gibi suçların dışında bütün davalarda bu andan itibaren başkanın jüriye şu soruyu sormasını istiyoruz: "Suçlu bu suçu çıkarı yüzünden mi, yoksa tutkularının etkisiyle mi işlemiştir?" Jürinin yanıtı: Tutkunlarının etkisiyle ise ölüm cezası verilemez. Bu durum en azından birkaç insafsız infazı engelleyecektir.
Sömürgelerde bir köleye ölüm cezası verildiğinde efendisine bin frank tazminat ödenir. Nasıl! Demek efendinin zararını telafi edip (idam edilen kölenin) ailesine tazminat vermiyorsunuz! Burada da bir insanın elinden sahip olduklarını almıyor musunuz? (O kişinin) Efendisinin kölesi olmak dışında babasının mirasçısı, karısının, çocuklarının geçimlerinin sağlayıcısı olmak gibi kutsal bir konumu yok mudur?
Ailesi, ebeveyni, bu dünyada kimsesi olmayan bir insan, bu durumda hiç eğitim almamış, kimse ona aklını ve yüreğini geliştirmesi için özen göstermemiştir; o zaman bu bahtsız öksüzü hangi hakla öldürüyorsunuz? Onu tutunacak bir dalı, bir hamisi olmadan sokaklarda süründüğü çocukluğundan dolayı cezalandırıyorsunuz! Ona kendi dayattığınız dışlanmışlığın suçunu yüklüyorsunuz! Bahtsızlığının suç işlemesine neden olmasını sağlıyorsunuz! Kimse bu cahil adama ne yaptığını öğretmedi. Hatası kendinin değil kaderinindir. Bir masuma darbe indiriyorsunuz.
Boynunu kestiğiniz darbenin sadece onu öldürdüğünü, babasının, annesinin, çocuklarının bu durumdan hiç etkilenmeyeceğini mi sanıyorsunuz? Hayır. Onun kellesini uçururken bütün ailesini de öldürüyorsunuz. Ve yine masumları yok ediyorsunuz.
Haklılığınızdan pek de emin olmadığınız ve sıradan bir şeymiş gibi kafaları keserken ne yaptığınızı tam olarak bilmediğiniz için ruhunuzun sarsıldığını, afalladığını, kaygılandığını anlamıyor musunuz? Sizden önceki parlamenterlerin vicdan huzuruyla yerine getirdikleri bu kan dökme görevinin yüreğinizin derinliklerinde toplumsal ve ahlaki değerleri yok ettiğini hissetmiyor musunuz? Geceleri yatağınızda sık sık dönmüyor musunuz? Sizden öncekiler infaz emirleri verseler de hukuk çerçevesinde adil, haklı olduklarına inanıyorlardı, hâkim olduklarına inanıyorlardı; sizler vicdanen katil olup olmadığınızdan tam olarak emin değilsiniz!
Ama biz öncelikle örnek istemiyoruz. İnfazların gösteri haline dönüşmesinin beklenen etkiyi yaratmadığını, halkı eğitmediğini, moralini bozduğunu, içindeki bütün duyarlılığı ve erdemi yok ettiğini ileri sürüyoruz
1.382 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.