Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sıla Akçin

Sıla Akçin
@AkcinSila
#istanbulsozlesmesiyasatir
Benimle aynı etnik kökeni paylasan insanların yaptıklarını başka, diğer insanları başka değerlendirmenin ne felsefi ne etik hiçbir haklılığı olamaz. Doğru ve yanlış cemaate ve kimliğe bağlı değildir ve olmamalıdır.
Reklam
Böyledir bu dünya, yaşam cömertlik ister: İnsanın kendi içindeki karakteri yetiştirmesi, ama bunu yaparken de çevredeki hiçbir şeyi algılamaması, hâlâ soluk alsa da ölü olmaya benzer.
Az ye de hizmetçi tut o zaman niye evlendin ki
Çevrende görüyorsun, kendin yaşıyorsun. "Sen çalışıyorsun evin erkeğisin, ben de çalışıyorum bana bağırmaya hakkın var mı?" diyor. Abi ben sabahleyin gömlek bulamazsam ben bağırmayacak mıyım şimdi eşime? Pantolonumu bulamazsam ben bağırmayacam mı? "Akşama kadar nerdesin diyemiycem mi ben "Ne bağırıyorsun, ya sen kimsin?" diyor. Ya ben senin eşinim, evinin reisiyim ben senin, söz sahibi benim. Yani diyorlar ki kadın erkek eşittir. Bu asla, kesinlikle yanlış. Kadın da çalışır sen de çalışırsan birtakım rahatsızlıklar giriyor işin içine. Yani yanında bir yastığa baş koyduğun hayat arkadaşın, eşin, "evin erkeğisin çalışıyorsun, ben evin kadıyım çalışıyorum sen bana gömlek için nasıl bağırıyorsun" diyor. Bu sefer her şey terse dönüyor. Ha kadın evde kalır da işini bilirse, sabahleyin sen dersin ki akşama kadar evdesin, niye benim sabaha bir gömleğim hazır değil?" dediğin zaman o sessiz kalır. Ben kadının çalıştığına karşıyım. (G2)
Sayfa 119Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cahil insanlar bunlar. Yani benim gibi köylerden gelip de şehirli olan kişiler. Hanım çalışıp da ben yiyemem diye konuşan insan, topluma girmemiş, insan yüzü görmemiştir. Sadece kendi getirdiği üç kuruşu yiyen insanların bu memlekete ne faydası olur! Varsa iş hanım da çalışacak. Çok afedersin yani benim hanım da çalışıyor. Ben rahatsızım yani disk kayması var, benim hanım çalışıyor. Orospuluk mu yapıyor burada? İşte o geri toplumlar, köyden gelen toplumlar böyle görüyor. Efendim benim hanım iş yapacak, kötü yola düşecek. Zaten hanımında öyle bir şey varsa düşer.
Bizim buranın insanları cahil. Önemli olan şu cahilliğimizi bi atabilsek bizim her şeyimiz düzelir.
Reklam
Şimdi ben ilk evlendiğim zaman eşime "sen de çalış deseydim olurdu. "Sen ne çalışacaksın otur evinde" dedim. Şimdi şöyle bir bakıyorum, evet hata etmişim. Bir ailede beraber çalışmak lazımmış. Eğer eşlerin çalışma ortamı var ise beraber çalışıp o ailenin geleceğini hazırlayabilmek gerek.
sonunda şunu söyleyen biri
Gerçi evdeki hanımın işi erkek işinden ağır, bunu da kabul etmek lazım. Çamaşır bitmiyor, bulaşık boyuna çıkıyor, cer çöp çıkıyor, yıkıyorsun çıkıyor.
Yardım etmek yanlış kelime ama yine de iyi niyetli bir yaklaşım
Sen yemek yapmasını bilmiyorsan yapmasını öğreneceksin, yani kadına yardımcı olmayı daha fazla düşüneceksin.
Örneğin dini kurumlar erkeklerin değil kadınların bedensel ve toplumsal varlıklarını her zaman "sorunlu" olarak tanımlar; öte yandan hukuki kurumlar kadınların başına gelen ayrımcılıklara karşı "cinsiyet ayrımı yapmama" ilkesi ile hareket ederek erkeklerin sahip olduğu ayrıcalıkları görmezden gelir.
ABD'de yapılan bir araştırmada, televizyonda şiddet kullanılan sahnelerde saldırganların yüzde 73'ünün cezasız kaldığı görülmektedir. Bu gibi durumların aşırılığı, çözümsüzlük, umarsızlık gibi duyguların daha çok görülmesine ve yerleşmesine neden olabilmektedir (RTÜK, 2004).
Reklam
Şiddet içeren davranışları normalleştirmeyin, çocuktur, gençtir olur demeyin. Kişi dayağın ve şiddetin kabul edilebilir bir davranış olduğunu düşünmemelidir.
Dünya üzerinde her yıl 82 milyon genç kız 18 yaşına gelmeden evlenmektedir. Birçoğu daha da genç yaşlardadır ve büyük yaşta erkeklerle evlenmeye zorlanmaktadır. Bunun sonucu olarak cinselliğe zorlama da dâhil olmak üzere çeşitli şiddet türleri ile karşılaşmaktadırlar (BM, 2006).
İhmal, ailelerin çocuklarının güvenlik içinde ve sağlıklı bir şekilde büyümeleri için gereken her şeyi sağlamadıkları ve onları tehlikelerden korumadıklan anlamına gelmektedir. Özellikle kızlar ve özürlü çocuklar, yüksek risk altındadır (BM, 2006).
KAMAR (araştırma Şirketi) tarafından 23 ilde 2007 kişiyle yapılan çalışmada; görüşülenlerin %64'ü erkeklerin eşlerini dövmesini doğru bulmuştur. Kadınların da %35,1'i dayak yemeyi hak eden davranışlarda bulun duklarını ifade etmişlerdir (T.C. Başbakanlık, 1995). İçli ve Öğün'ün adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüsten hükümlü 273 kadın üzerinde yaptıklan çalışmada ise; bu kadınların %51,5'lik bir bölümünün kendilerine yönelik kötü davranışı ya da fiziksel şiddeti hak ettiklerine inandığı ve bu konuda kendilerini suçladığı belirlenmiştir (İçli ve Öğün, 2000)
Türkiyede de yüzyıllar boyunca erkeğin eşini ya da kızını dövmesi, erkeğin hakkı ve hatta görevi olarak kabul edilmiş, "kızını dövmeyen dizini döver" yaklaşımı ile âdeta desteklenmiştir.
2.737 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.