Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Serhat akkız

Reklam
Seni kaybetmek; bir Eylül gecesi yere düşen bir ağacın yaprağını, andırıyor. Elimden gelmiyor o yaprağı alıp ağacın dalına eklemek ve o yaprak tanesi yerçekimine karşı koyamayarak havada süzülürken, gidişini izliyorum yavaşça. Ve artık ben de bir kaybedenim.. Koca bir yalnızım artık.. Bir çay daha?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Aşk düşünmez hiç Kendisini Göstermez kendisine hiç özen, Başkalarıyladın bütün zoru, Cennetler Cehennemlerden”
Belki sorular sorarız karşılıklı, yorgun atımın yelesini okşarsın sen, ben bir bir kapatırım açtığın camları. Bazen umutsuzdur kavuşmak: Her zaman kazanır, kendini açmasını öğrenmiş o sürekli yara.
Reklam
İyi de Beni böyle delittikten sonra Bana ne efendim sizin cevaplarınızdan Bana ne!
Neden bir türlü susmaz vicdanımın bilinçaltı? Tamam, bazen saçmaladım lakin çocuktum lan Çocuktum lan çocuktum ulan çocuktum Bir ağacı orman sanırdım bir gülümsemeyi aşk
amenna ulusun, dengin bir Londra bir Roma Beni kimse anlamadı be İstanbul Beni kimse anlamadı Bari sen anla
Reklam
sevgili beni bırak başka türlü bir kavuşmanın başka türlü bir kavuşmanın yüzü suyu hürmetine
Elif’le başladı hikaye Ye ile bitecek arada dünya telaşı bitimsiz ve biçimsiz sevdiğim arlaşıldı buralarda kavuşmak zor sevdiğim anlaşılan bu iklim bize düşman insanlar kalabalık ve gürültülü sevdiğim anlasana uzatmaları oynuyoruz
çocukluğumdan beri muhagaza ettiğim derin ve içli hayretle Tüm olup bitenlere ve tüm olup bitmeyenlere benden önce milyon ve milyon kere yağan yağmur Başka türlü yağdı sanki benim gözetimimde
mevsimleri dört bilirdim gel gör ki şimdi bir kendimi bir çölü bir de yoksulluğu biliyorum
vurgun yemekten de öte geceyi geceyle paylaşmak lambaların yalnızlığını gölgelerle paylaştın mı kendini yıldızların altında güneş düşlü günlere bıraktır mı hiç
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.