“ben aşktan daima kaçtım.hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde.. fakat daima ödersiniz… hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.”
Bir insan nereye giderse gitsin yanında götürdüğü en önemli iki şeyden biri yüreği, diğeri de zihnidir. Eğer kafası sıkıntılarla doluysa, dünyanın en huzurlu yeri bile rahatlatmaz. Kocaman, huzur ve sevgi dolu bir kalbe sahipse de nereye giderse gitsin yalnız kalmaz. Size doğru yolu gösterecek, yapmanız gereken şeyleri söyleyecek tek şey yüreğinizdir. Beyin akıl verir ama ruhu yoktur. Vicdan, merhamet, sevgi gibi duyguları barındırmaz. Ama yürekler bize yol gösteren en büyük hazinelerdir.
Evet, umut insanı ayakta tutar, umut güzel şeydir, ama umutlarımızın kontrolsüz bir şekilde büyümesine izin verirsek, gerçekleşmediği zaman yaşadığımız hayal kırıklığı da o denli büyük olur.
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?