Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aylala

Oblomov, savaşla elde edilen hazları tatmadığı için onlardan kolayca vazgeçebildi ve savaş dışındaki sessiz, hareketsiz, kaygısız, hayatsız köşesinde rahata kavuştu.
Sayfa 596
Reklam
Ey aşkın meşru ve temiz mutluluğu! Demek seni de satın almak gerek.
Sayfa 404
Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu. Daha iyisini de bulamadım, göremedim, kimse de göstermedi.
Sayfa 227

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biliyor musun Andrey, benim içimde ne yakıcı, ne de kurtarıcı hiçbir ateş yanmadı. Hayatımda hiçbir zaman başkalarınınki gibi gittikçe renklenen, parlak bir güne çevrilen bir sabah olmadı; bir sabah ki yakıcı öğlesi geçtikten onra yavaş yavaş solsun ve kendiliğinden akşama karışsın. Hayır, benim hayatım, sönmüş başladı. Tuhaf, fakat böyle. Kendimi bilir bilmez sönmeye başladığımı hissettim.
Sayfa 226
Nereye gitti bütün bunlar, niçin bu ateş söndü? Anlamıyorım. Başımdan öyle büyük felaketler kasırgalar da geçmedi. Hiçbirşey kaybetmedin. Vicdanımda hiçbir leke yok, cam gibi tertemiz, gururumu kıracak hiçbir şey olmadı. Tanrı bilir niçin hayatım böyle harcandı gitti.
Sayfa 226
Reklam
Zaten hayatın yarısı düşlerden ibaretti. İşte bu yüzden bu kadar tatlıydı ya... Belki de hayatın bizim için bu kadar değerli olmasının sebebi, herşeyin yapılmasının mümkün olmayışında gizliydi.
Sayfa 135Kitabı okudu
Hep kendi bildiğini okuyorsun ama zaman değişti. Bugün için önemli olan şey, bir sözün ne şekilde söyleneceği, kime söylendiği ve söylenilen şeyin zamana uyup uymayacağıdır. Söylediğin söz herkese uygun olmalı, fazla saldırgan olmamalı, dümdüz olmalı. Herşeyin kendince bir doğruluğu var ama Tanabay, eğer istediğin gibi davranırsan ağaç bir şekilde çatlar...
Sayfa 132Kitabı okudu
Dünyada başkalarına sıkıntı çektirmeyi ve onları aşağılamayı seven böyle insanlar da vardı. Bütün otoriteyi ellerinde tutup kendi güçlerini hissettirmek isterlerdi.
Sayfa 239Kitabı okudu
Belki Tanabay da yakında iyice ihtiyarlayacaktı ama bir insan yaşadığı yılların sayısıyla ihtiyarlamış sayılmazdı ki... Kendi çağının artık geçmiş olduğunu ve ancak sonunu beklemekten başka birşey kalmadığını anladığı zaman ihtiyarlamış olurdu.
Sayfa 234Kitabı okudu
Fakir olduğunu sanıyorsan, göç et de görelim!
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Aramızda garip, anlaşılmaz bir bağ vardı; bir göz kırpmasıyla diğerimizin ne hissettiğini anlayabiliyorduk. Bir örümceğin kesilmiş iki bacağının, birbirinden ayrı olsalar bile ikisinden birinde hayat olduğu sürece hareket edebilmesi gibi bir şeydi bu.
Sahiden, ölmek için bile çok yorgunduk; şimdi uyanığız hala ve devam ediyoruz yaşamaya- mezar odalarında!-
Sayfa 132Kitabı okudu
Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir.
Sayfa 212Kitabı okudu
...dünyanın bütün dağlarında ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz,
Sayfa 175Kitabı okudu
Normallik fikir birliğinden başka birşey değildir. Yani, çoğunluk bir şeyin doğru olduğunu düşünür, dolayısıyla o şey doğru-normal- olur.
Sayfa 172Kitabı okudu
299 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.